Metrodan çıkarken on yaşlarında bir çocuk gördüm. Okuldan çıkmış belli, elinde eskimiş bir iki kitap. Üstü yırtık, tozlu. Gördüğüm tablo acının resmi. Çocuk gofret dolabından bir şeyler alacak, ceplerini kurcalıyor telaşla.
Yanından geçip gidiyorum, dünyanın adaletsizliğine söverek.O sırada sesleniyor ufaklık. ‘100 liran var mı abla? Karnım aç, onun için istiyorum, dilenci değilim.’ Tabi canım diyorum, tüm bozuklukları veriyorum, acımı da o noktada bırakmak isteyerek…
Kafamda bin soru, suratım asık, işe gidiyorum. Bu nasıl hayat? Kim seçiyor hayatını? Bu yaratığın günahı ne? Nasıl bir adalet bu?
yorumlar
Hayat böyle maalesef herkes zengin olacak değil, fakirlerde olacak fakat zenginlerin fakirleri unutması olayı vahim duruma düşürüyor. Bakırköy Meydanında ufacık tinerci çocuklar var bu çocukları kimler görüyor. Herkes Bırak varoşları böyle muhitlerde bile böylesi dramlar yaşanıyor. insanların duyarlı olması gerek ayrıca evlilik dışı çocuk, aile içi şiddet, çevre hepsi bir araya gelince tablo böyle oluyor. İçine bir de uyuşturucu girerse o da ülkemizde son surat işlem yapmaya devam ediyor. Daha kötü günler önümüzde bizi bekliyor diye düşünüyorum.
gidişat hiç iyi değil.kötü ile iyinin savaşında kötü galip geldi.ne yazık ki…zamanda daraldı,düzeltmek için ama anlayana tabi…çok üzüldüm yazıyı okuyunca.gözyaşlarıma hakim olamadım,ve en çok içimi acıtanda ben dilenci değilimi kısmıydı..yazık.
Dışardan Türkiye ekonomisi“Türk lirasını değerlendirmesinden yabancı yatırımcıların ve borsa oyuncularının yararlandığı ileri sürülüyor.”Ki bu sayede enflasyon hedeflerini tutturuyor görünüyor.
Türkiye’nin gerçekleri. Her gün yüzleşiyoruz. Büyük küçük sokaklarda karşılaşıyoruz. Anlayacağınız, anlayacağımız durum vahim yani. Küçük bir çocukta, orta yaşta biri de aynı şeyi söyleyerek zaman zaman karşımıza çıkıyor. Tanrı hepimize sabır versin. Kim kurtaracak biziii
Gerçekten İçler Acısı..Ve tabi ki bu acının çaresinin ne olduğuna cevap ise bir sürü ??????İnsan bazen ne yapacağını, ne diyeceğini, neye inanacağını şaşırıyor. Bazen elini uzatıyorsun, arkanı dönünce çantan gidiyor ve böyle olayları yaşaya yaşaya bir yerde için acısada kendini geri çekmek zorunda kalıyorsun. Ne oluyor, o zaman masumda yanıyor suçlunun yanında. Aslında belki zor bir hayal ama işe çocuklardan başlamak gerek. Ama dışardaki kimsesizlerden ama sıcacık evlerimizde üstlerine titrediklerimizden. En azından önce evdeki çocuklarımıza gerçeklerin şu yukarıdaki resimlerini gösterebilir ve içlerine merhamet, vicdan, adalet, paylaşma gibi değerleri sokabiliriz. Ondan sonrada birinciden sonraki çocukları yapmak yerine birer evlat edinebiliriz belkide.. Gerçi söylediğim herkes bana manyak gözüyle baktı ama yinede hayalim. Bugün bana verseler hemen bir evlat edinirim. Maalesef yuvalarda dövüp, itip kaktıkları o çocukları evlat edinmeye kalktığınızda ileri sürdükleri koşullar zaten almayın demek gibi birşey.. İşte buda bizim adaletimiz..Yapılacak çok şey var aslında ama sanırım birlikten kuvvet doğarı uygulamak gerek, tek başına olmuyor yada çok zor oluyor yada çok azına yetişebiliyorsunuz oda sınırlı.
imtihan…
bunlarda umudun,masumiyetin,katışıksızlığın ve mutluluğun resimleri olsun o zaman
şanslısın verebilecek paran varmış.olmaya bilirdi de çünkü olmayanlar çoğunluk
bossout bunlar benim memleketimden goruntuler, keske ordaki cocuklar bu resimlerdeki gibi mutlu olsalardi, keske onlari gelecekte nelerin bekledigini bilselerdi, keske…Ama umarim soyledigin gibi umudun resmi olur, bir umutlari olur, umarim ki bir seyler degisir bu diyarlarda…
umuyorum
:((
onlar da çocuk işte…
birileri fakirleşecek ki, diğerleri zenginleşsin.büyük balık büyüdükçe büyür, küçük balık derinlerde kaybolur.