bildirgec.org

farklılık hakkında tüm yazılar

3 DİYALOG

saladin30 | 08 July 2010 22:23

3 Diyalog

1 Anla(ma)k

Kim anlayabilir seni? Düşün… Bütün birikimin, benliğin, varlığın ve tecrübenle cevap ver. Senin tamamıyla hissettiğin şekilde kim ortak olabilir akıl ve yürek sancına? Veya şöyle anlatayım sana “ al bu ısırdığım elmayı, sen de ısır. Şimdi tarif ediyorum bendeki tadını; dokusu hafif sertçe, güzel kokulu, insanda bir ısırık daha alma hissi uyandıran kendine mahsus sulu bir tadı var.
Elmanın bana ve sana hissettirdikleri tamamen aynı mı?
Hayır.
Hiç düşündün mü acaba aynı elmadan alınan tat, yani beynin sinirler yoluyla algıladığı veya bizim algıladığını düşündüğümüz tat, her ağızda aynı mı? Duyularımız yoluyla elde ettiğimiz bilgilerin nesnel bir yönü var mı? Peki ya sana bu elmadan ısırılan her lokmanın yiyen insan kadar değişebileceğini, dolayısıyla tadın sonsuzluğa sahip olduğunu söylesem ne derdin?
“Saçma ama olabilitesi de mevcut” derdim
İşte insandaki yaradılışından kaynaklanan esprilerden biri de budur kanımca. “Farklılıklarımız” Her insanın farklı bir dünya olduğu klişesi acaba söylendiği ve kullanıldığı kadar sığ mıdır? Bu cümle acaba nasıl bir tecrübenin mahsulüdür? Farklılıkları kabul ettiğin noktada hiç kimsenin, senin sevincini, üzüntünü, kıskançlığını, hırsını, öfkeni yani bütün ruhsal ve duygusal devinimlerini anlamasını bekleme. Bu beklememen gerekliliği bilgisi seni temelde “Farklılıkları kabul et” noktasına götürür. Farklılıkları kabul etme gerçekliğinin gerekliliğini içinde sindirdiğin anda da hayatındaki sorular, kendiliğinden doğru cevaplarını bulur, sorunların da çözümleriyle kucaklaşır. Böylelikle bedensel ve ruhsal özgürleşme yolunda büyük bir adım atmış olursun ve hayatı anlamlandırmaya başlarsın. Dedi ve önündeki ılıyan çayın tadını iliklerinde hissedercesine yudumlayarak şöyle devam etti.
Peki, yeri gelmişken nedir sence hayatın anlamı? Temel direklerle anlatılırsa, Doğmak, küçükken oyunlar oynamak, aşık olmak, çalışmak, evlenerek üreyip çoğalmak, çocuklarına iyi bir gelecek bırakmaya çalışmak ve sonra bilinmez hiçliğe karışmak mı?

KADININ GÖZLERİ

mavilikler | 06 January 2010 10:44

Çocuklar koşarken… Kuşlarla yarıştırırken cıvıltılarını… Tükenmeyen bir neşeyi çevrelerine saçarken… Ve banklarda oturan kadınlar bir an olsun gözlerini ayımazken üzerlerinden, en küçük bir güçlükte yanlarına koşmaya hazır beklerken… Korurken onları…

Bir kadın gelir birden parka. Peşinden yepyeni birşeyi sürükleyerek… Oradakiler için yeni ama kendisi için çok tanıdık o şeyle dolduruverir bir anda parkı.

Kadın banklardan birine oturmuştur oysa yalnızca.
Kapladığı yer diğer kadınlarınkinden farklı değildir… Ama yine de O görünür en çok. Sanki büyür gitgide… Kocaman olur.

Portfolio’nuz için 14 İpucu

JaAaa | 24 August 2009 17:03

Son zamanlarda sosyal ortamlarda da artan rekabetler ve bu işe yeni girenler için sektörde tanınma ve güven büyük önem arz etmekte.Bu da kişisel web siteleri –portfolio– oluşturmak için büyük bir neden.İşte tam bu noktada portfolionuzun nasıl olması gerektiğini ve bir kaç ipucunu yazacağım.

1. Kolay iletişim
Sitenizin üzerinden insanların size kolayca ulaşabilmelerini sağlayın.
2. Kim olduğunuz?
Kim olduğunuz hakkında açık ve samimi olun.Yaptığınız işleri ve halen yapmakta olduğunuz işleri yazın.
3. Görsellik
Yaptığınız işleri uzun uzadıya anlatmayın.Başlıca bilgileri verin ve işinizin -en iyi- görüntüsünü paylaşın.

BİR GÜNLÜĞÜNE SU OLMAK

admin | 04 July 2009 11:34

Eşlik eden şarkıya, yazmaya ara verip eşlik etmek ile, şarkının ilhamında yazmaya devam etmek arasında gidip geliyorum.İyisi mi birkere dinleyeyim,tadayım,öyle devam ederim..Tamam,iyiyim şimdi…

Değişik olduğu günler nadirdir insanın hayatında aslında…Bir gün her gün olduğundan farklı olup bunu farkettiği zaman keyfine diyecek yoktur.Bu farkındalık öylesine güzeldir ki,öylesine kendini bulmuşluk hissi verir ki ister acı çekiyor ol ister kahkahalar atmak gelsin içinden,tek ortak bir ifade vardır,evde,sokakta orda burda,izini bıraktığın her noktada bir güzel tebessümdür tek karşılık.Bir tebessüm hiç bu kadar kendini bilmemiştir,ne için gülümsediğinin hiç bu kadar farkında değilsindir,hiç bir gün bu kadar iyi tanımamışsın kendini,hiç bu kadar bütünleşmemişsindir kendinle…Her zamanki olağan, telaşlı ve çelişkili halin gidiverir yerini sağlam,neyi dinlediğini bilen,huzurlu bir beyine bırakır.Çok değişiktir bu his çokk… Vücudunun her hareketinin her zerresinin anlamını bilirsin o gün,elini istemsizce neden masaya koyduğunu bile ya da neden o tarafa baktığını ya da ne biliyim,o aklından geçen saliselik düşüncenin özünü idrak ederek yerini bir yenisine bırakırsın..Çok değişiktir o gün,çok safsındır o gün,o kadar şeffafsındır ki baktığın değdiğin her yere, gülümseyen gözlerinden yukarılara o kristal sesli yıldızlardan saçtığını görebilirsin adeta,içindeki o güzel şeyin baktığın her yere saçıldığını falan… Çok,çok az defa bulur böyle günler insanı… Ve çok az defa anlar insan her yaptığının anlamını..Geçmişte söylediği bir sözü nasıl algıladığına ve algılandığına,geçmişteki kararlarının, hareketlerinin ne anlama geldiğine ve gelmesi gerektiğine,doğru muydu yanlış mıydı diye kararsızlığa düşmeden çok çok az defa anlam verir.Çok zamanlar aklına gelen ya da şöyle bir gözden geçirilen bir karenin her ayrıntısı binbir soru ile tekrardan anlamlandırılırken kimi zaman tarifsiz bir acı ya da acıyı azaltan öfke ile bir yandakiyle kıyaslanamaz tabessüm vesilesiyle;çok az zamanlar anlarsın o karenin ne anlam ifade ettiğini,her zerresinin,her bir gözbebeğindeki bakışın ne anlatmak istediğini…En güzeli de ne bir kararsızlık gelir bulur seni,ne bir çelişki ne de bir öfke…Her şey silinip yerini koca bir tebessüme bırakır…Kutsallıkla dolar tüm ruh,sanki tüm şeytanların önünde diz çöktüğü,gene de affedici bir meleksindir,senden iyisi yoktur,gözleri senden güzel parlayan yoktur,senden yücesi ve kendine tapanı….Çok güzel hissedilirrr çokkk… Çok azdır böyle zamanlar ama… Böyle duru olunan zamanlarr….Bir gün de olsa farklı olmak güzeldir…Bu günün arefesinde tüm boğazlarda biriken acılar,ne çok soğuk ne de sıcak o tam kıvamındaKİ muazzam su ile yıkanır giderr,bu günün arefesinde içte bir yerlerde biriken kahkahalar,çok da anlam verilemeyen mutluluk zerrecikleri, yerini öylesine anlamlı bir hüzne bırakır kii… Bir gün öncesinden öylesine farklı yapar ki…Hüzne de anlamsız mutluluklara da öylesine bir anlam yükler ki…Bu ruh tazelenmesi henüz açan bir bahar tomurcuğunu bile geride bırakır.

Uygun fiyata farklı mekanlar

keciboynuzu | 25 April 2008 17:45

Ev eşyasından mekana, farklı tasarıma sahip olan her şey, genellikle sıradan muadillerine göre çok daha yüksek fiyatla sunulur. Fakat bahsetmek istediğim iki otel, farklı bir mekanda uygun fiyata bir gece geçirmenin de mümkün olduğunu gösteriyor.

das parkhotel
das parkhotel

Avusturya‘nın Linz kentinde, Danube nehri kıyısında bir parka yerleştirilen üç lağım borusu, Das Parkhotel‘in odalarını oluşturuyor. ‘Lağım borusundan otel odası mı olur?!’ demeyin, bu odalarda ihtiyacınız olan her şey var: çift kişilik bir yatak, eşyalarınız için bir bölme, ışık, elektrik prizi. Tuvalet, banyo, minibar gibi alanlar da park içerisinde bulunabiliyor.

Gerçekten Kadınların Yabancı Dillerde Erkeklere Üstünlüğü mü Var?

mturkmen | 07 March 2008 23:57

Araştırmacıların daha önceden kızların erkeklere göre yabancı dilde süper yeteneği olduğunu kabul etmelerine karşın, şimdiye kadar kimse biyolojik olarak aralarındaki farklılıkları açıklayamamıştı.

Northwestern üniversitesi ve Haifa üniversitesi dil öğrenme sürecinde erkeklerde ve kızlarda beynin farklı bölgelerinin çalıştığını ilk kez ortaya çıkardılar.

31 erkek ve 31 kadın beyinleri üzerinde fMRI cihazı ile yapılan araştırmalar neticesinde konuşma ve yazma yetileri esnasında beynin hangi bölümlerinin çalıştıkları belirlendi. Daha sonra hatta tek cinsiyetli sınıflardaki dil eğitiminin daha başarılı olabileceği desteklendi.

Boşuna sevmiyoruz olm!..

darjeeling | 24 January 2008 22:27

Telli bir çalgının ‘tellerine’ dokunuyor biri. Güzel bir müzik çalıyor. Onun sevdiği biri şarkı söylüyor şuan radyoda. O geliyor doğal olarak aklıma.. Anlatayım biraz size onu, ha?
Kendini Lost’un içinde ‘kaybetmiş’ biri kanımca şu dakikalarda. Bir de kendini kalbimde kaybetti ama neyse şimdi bu kısmına girmeyeyim işin 🙂
Kırmızı lalelerin farklılığını ‘farkedebilmiş’ biri , öyle biri ki dün bunlardan bir demet alıp gelmiş bana. O farklı biri. Gül ile yetinmez..
Gecenin on birinde evinden asla kalkıp gelmez dediğiniz vakitlerde elinde cin-şarap ikilisi ve üzerinde şık ceketiyle sizi dışarıya çıkarmaya kararlu , her an sizi utandırabilecek biridir o.(saçma hatalarınıza rağmen) Beni de utandırdı 🙂 Karşılıklı binalarda çalışacağımız için mutlu olduğunu söyleyen biridir o, zor inanırsınız valla, ama mutludur hem valla hem billa . Bir erkeğin bundan ötürü mutlu olması az görülür.
Avrupa Yakası’nın her komik sahnesine güldüğüm anda yüzüne bakıp onun da mutlu olduğunu görür, ‘Burhan’a’ daha çok bayılırım ben. ‘Sağolasın’ derim içimden.
Yarın ona sütlü çikolata almayı düşünüyorum. Aslında en sevdiği kocaman, kocaman antep fıstıklarının içinde olduğu çikolatadır ama şöyle bir düşündüm de fıstığı zaten yanında, en azından çikolatasını tamamlayayım.. Eeee, ne de olsa yukarda anlatılanlar için bile bunu hak ediyor (son hınzır gülme efektini artık siz tahmin edin, anlatamadıysam bkz.fıstık)

Sıradan Zannedilen Birinin Farkını Fark Etmek

Siradanbiri | 05 September 2007 13:55

Evde,işte,okulda,sokakta etrafınızda dolanan yığınları anlamak,kendinizi anlatmak,ortak bir bağ yaratmak gibi sıkıntıları bohçalayıp bir kenara kaldırdığınızdan beri her ses,her yüz,her ifade birbirine benzer.
Biraz güvensizlik,biraz doymuşluk vardır.
Birlikte vakit geçirmek ,ortak bir nokta yakalamak,kendini birine anlatmak zor gelmeye başladığında yalnızlık tümörünün de büyüdüğü verdiği acılarla duyumsanır.
işte nedensiz bir durumda bir bakıştan, bir yazılandan, bir telefondan sonra yığınlardan sıyrılıp farkını hissettirenler vardır.bunu anlamak sürprizdir.

Dünyanın en ilginç karviziti Tasarım ve farklılık bu olsa gerek

NLPMaster | 24 July 2007 19:14

Bakmayın savaştan çıkmış gibi durduklarına... Onlar Dünya'nın en ilginç kartvizitleri...
Bakmayın savaştan çıkmış gibi durduklarına… Onlar Dünya’nın en ilginç kartvizitleri…

Çoğu zaman basit bir kağıt parçası olarak görülen kartvizitler aslında firmaların ciddi prestij kaynaklarındandır.

Kurumsallığı yansıtır, ama bizde çok kez debu kadar ciddiye alınmaz.
Marketing Postblogunda rastladığım bu yazı ve ftoğraf benim çok ilgimi çekti.
Bilmem sizler ne dersiniz?