bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Beynin Değişmez Siyasi Tercihleri

A D A L I | 22 February 2010 16:29

Liberallerle muhafazakârların çoğu konuda ters düşündüğünü hepimiz biliriz. Peki, beyinleri de farklı çalışıyor olabilir mi? Göz kırpmak gibi refleksleri farklı mı?
Bazı yeni araştırmalar bunun mümkün olabileceğini öne sürüyor. Buna göre siyasi görüşleri kısmen de olsa, temel kişilik tipleri ve hatta beynimizin yapısı şekillendiriyor olabilir.
Örneğin, bazı insanların tehditlere karşı daha duyarlı, kendilerini savunmasız hissetmeye ve tehlikeleri algılamaya daha yatkın oldukları ortaya çıktı. Muhafazakârların bu kişilerden çıkması daha olası.
Deneylerden birinde, elektrotlar vasıtasıyla olası bir tehlike karşısında ne hızda irkilip göz kırpıştırdığımız ölçüldü. Deneklerin kulaklarına beklenmedik bir anda ses verilerek refleksleri ölçüldü. Nebraska-Lincoln Üniversitesi’nden Kevin B. Smith öncülüğündeki araştırmacılar, ses karşısında daha şiddetli göz kırpanların muhafazakâr politikalara (bireysel silah bulundurmayı savunmak, izinsiz aramaları

desteklemek, dış yardımlara karşı çıkmak) sıcak bakma olasılığının daha yüksek olduğunu bulguladılar.
Aslında sonuçlar mantıklı. Risklere karşı daha duyarlıysanız ve saldırıya uğramaktan dha çok korkuyorsanız, silahlanmaya daha istekli ve yabancılara karşı daha istekli ve yabancılara karşı daha tetikte olmanız mümkün.
Araştırmacıların ölçtüğü bir başka şey de, tiksinti uyandıran görüntüler (örneğinde ağız dolusu solucan yiyen biri) karşısında deneklerin cilt iletkenliğinin nasıl değiştiği. Vücut, sinir bozucu durumlar karşısında bizi sakinleştirecek sıvılar, salgılar ve bu sıvılar cildin iletkenliğini artırır. Liberallerin salgıladığı sıvı, tiksindirici görüntüler karşısında yalnızca biraz artış gösterirken, muhafazakârlarda aşırı bir faaliyet gözlenmiş.
İlginçtir ki böyle görüntülerden normalde daha fazla iğrendiklerini söyleyen kadınlar, erkeklere göredaha fazla sıvı salgamamış. Bunun şöyle bir açıklaması olabilir: Kadınlar, tiksinme duygularını abartacak şekilde yetiştiriliyor, çünkü böylece daha kadınsı görülüyorlar. Oysa erkekler, akılları başlarından gitse bile bunu belli etmeyecek şekilde yetişiyorlar.
Araştırmanın sonuçları kesin olmasa da, siyasette kişilik tiplerinin oynadığı role dair ilginç bir kalıba uyuyor.

Palindrom * Tersi Düzü Aynı

mrtBrsn | 22 February 2010 15:38

Palindrom, tersten okunuşu da aynı olan cümle, kelime ve sayılara deniliyor.

Biraz deli işi gibi görünüyor kabul ediyorum ama yine de enteresan.

Bazı palindromik sayılar;

1331
68233286
5877997785

Bazı palindromik kelimeler;

Acıca – Ana – Ata – Elle – Kaçak – Kavak – Kelek – Kısık – Kulluk – Kütük – Küllük – Lal – Nalan – Niçin – Radar – Sos – Talat – Ütü

Gibi gibi örnekleri çoğaltmak mümkün.
Eh hadi sayılar kelimeler kolay iş.
Eee peki şiir yazanlara ne demeli !??
Hem de kim mi yazmış?
Neee?! Yavuz Sultan Selim mi?
Yok artık!!

Amerika, Harvard ve Türk üniversiteleri tahlili

webking | 22 February 2010 14:46

Harvard üniversitesi
Harvard üniversitesi

Harvard üniversitesi, bilindiği üzere Amerika’nın en eski üniversitelerinden biri ve dünya çapında bilinen en popüler üniversitesidir. Bu üniversiteye dünya çapında Amerika’da Eğitim almak isteyen birçok kişi her yıl başvurmaktadır. Harvard, Amerikan vatandaşları dışında dünyanın diğer ülkelerinden insanların kabul olasılığı oldukça düşük bir üniversitedir. Bunun en büyük nedeni ise “önceliği Amerikan vatandaşlarına vermek” olarak kısaca açıklanabilir. Çünkü Harvard’tan mezun olmuş kişiler dünyada belirli yerlere çok daha kolay gelirler ve bu kişiler otomatik olarak her hangi bir işe bir adım önde başlarlar. Amerika’nın Obama dahil bir çok başkanı bu üniversite mezunudur. O nedenle bu gücü kullanan kişinin Amerikalı olması gerekir ve böylece de Harvard aslında gayet milliyetçi bir üniversite olarak ta değerlendirilebilir. Buraya kabul edilen %1’i bile bulmayan uluslararası öğrenciler ise, ya zaten böyle bir nüfuza ihtiyacı olmayan, ya babası bir ülkenin başkanı, veya dünya çapında bir şirketin sahibi, ya da ödül almış bilim adamlarının oğulları veya kızları vb. kişilerden seçilir. Diğer başvuru sahibi binlerce kişiden ise başvuru ücretleri ($200+$50=$250) olarak toplanarak, dünyanın en zengin üniversitesinin kasası her yıl tüm dünyadan gelen paralarla daha da doldurulur. Bu başvuru karşılığında ise bir A4 kâğıdı hediye edilir, bu kâğıtta ise kibarca “siz bizim istediğimiz kişi değilsiniz” denir. Başvuru sahibi her ne kadar kişisel olarak başarılı olursa olsun, bu pek bir şey değiştirmez. Hatta böyle bir başvuru tehlikelidir bile, Harvard’ı bitirip küçük bir ihtimalle de olsa, Amerika’da kalmayıp ülkesine dönerse Amerikan çıkarları açısından bu hiçte olumlu olmayacaktır ve onların verdiği gücü Amerika için değil de bir başka ülke için kullanacaktır ki bu kabul edilebilir değildir.

BU BENİM BULUŞUM

teacher07 | 22 February 2010 12:54

www.10marifet.org/etiket/tahta-oyuncak/2
www.10marifet.org/etiket/tahta-oyuncak/2

İki kafadar bıcırık, ana sınıfı dönüşü yemeklerini yediler, evlerinin bahçesinde buluştular.

Hasan:

– Hadi gel yuvarlamaca oynayalım.

Veli:

– Nasıl oynayalım?

Hasan:

– Gel göstereyim.

Birlikte evlerinin yakınında küçük tepeye çıktılar.Buldukları yassı taşları aldılar, tepe aşağı yuvarlayacaklardı. Veli eline aldığı taşı yuvarlamak istedi, taş bir kere dönmeden yan yattı. Hasan bilmiş bilmiş güldü.

İÇ ORGANLARIMIZA BENZEYEN MEYVELER

keremx | 22 February 2010 11:44

İÇ ORGANLARIMIZA BENZEYEN MEYVELER

BEYİN VE CEVİZ / Hep düşünürdüm, bazı meyve ve sebzeler, iç organlarımıza ne çok benziyor diye. Mesela cevizin içini beynimize çok benzetirim. Uludağ Üniversitesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tayar’ın araştırması beni doğruluyor.

HAVUÇ VE GÖZ / Şüphesiz; doğadaki tüm meyve ve sebzeler biz insanlar için. Bitkiler sağlık açısından çok önemli mineraller içeriyor. Bilim adamına göre : Meyve ve sebzelerin şekilleri, en fazla faydalı oldukları, insan organlarına benziyor. Yani adeta meyve ve sebzeler diyor ki ;hangi organına benziyorsam , o organına şifa veririm.

Kedinin laneti..

pillibebekkuyuda | 22 February 2010 10:19

Kedimizi, hayvan bürosuna teslim etmeden önce, eşimin arkadaşı aramıştı o gün.

Hararetli bir telefon konuşmasından sonra açıklama yapmak için yanıma geldi..Bir arkadaşının kedisever bir kız arkadaşı olduğunu, hayvan bürosuna teslim etmekten vazgeçtiğini söyledi..Benim için hiç problem değildi, önemli olan bir an önce gitmesi, kısacası ondan kurtulmamdı..

Tam evimizin önünde siyah bir jeep durdu..İçinden bir kadın indi..Ve kapıya doğru yöneldi..

İki Ziyan Bir Yalan 1

astral | 22 February 2010 09:40

Yeşil, haki, gri karışımı bir palto giymişti. Yeniydi. Yakışmıştı. Badi badi ve sert sert atıyordu adımlarını dünyaya kızgın adam. Bana doğru geliyordu. Yine dudağında efkarlı bir sigara, en yakın arkadaşı. Gözlerinde çoğu zaman olduğu gibi tutku vardı.

Gözlerindeki o tutkuya mı aşığım ya da aşık olduklarımın arasında o da mı var bilmiyorum. Karşıdan bana doğru gelirken sahiplenici ve dünya yansa onu vermem diyen bir hali vardı. Bu hali benden başkası onun üzerinde okuyor mu bilemiyorum.

corbis.com
corbis.com

Çok ünlü bir oyuna bilet almıştık. Bana aşık eleman da orada bitmesin mi, bizimki ondan hiç haz etmiyor. Bir de üzerine üstlük tiyatro sahibi biletleri çifter dörder satmış.

Gölgeler Açık Veriyor 2

astral | 21 February 2010 18:18

Esin’i, Can tam bu an avucunda hissetti. Bir şeyleri ortaya çıkarmak istiyordu. Aslında içinde kalan ve konuşmak istediği şeyler vardı. Bunlar yılların getirdiği tortulardı. Artık çıkmak istemekteydiler.

Tam bunları düşünürken Esin’in heyecanlanması Can’ın daha da hoşuna gitti. İstediği buydu. Tam zamanı dedi, Esin’in üzerine gitti.

“ Sen sinirleniyorsuun! Demek ki seni sinirlendirecek bir şey var…”

corbis.com
corbis.com

Can bunları oldukça rahat, gevşek bir şekilde, yüzünde hafif bir gülümsemeyle söylemişti. Esin’in kapana kısıldığı ve amacına yaklaştığı düşüncesi olayı daha da zevkli hale getirmişti.

“ Hiç yorulmayacaksın değil mi ?”