BİR KADININ EN ÇOK İSTEDİĞİ ŞEYBu kadını ölünceye kadar bu derece tanıyıp bilmezdim.. Başta dünyaca sevilmesine de pek anlam verememiştim. Evliydi. Çocukları vardı. Varlıklıydı. Zengindi. En önemlisi prensesdi. Ama sık sık başka erkeklerle ismi anılıyordu. Sevgililerinden bahsediliyordu. Yine de İngiltere kamuoyu başta olmak üzere halk tarafından çok seviliyordu. Malumunuz paparazzilerden kaçarken bir trafik kazasında 36 yaşında hayatını kaybetti. Prenses Diana’dan bahsediyorum.
İngiliz gizli servisi tarafından öldürülmüş olabileceği söylendi. Diana ile birlikte geçirdiği kazada ölen Dodi el Fayed’in babası Muhammed el Fayed, Prenses ve oğlunun, Diana hamile olduğu gerekçesiyle öldürüldüğünü öne sürüyor. Yine iddiaya göre İngiliz kraliyet ailesi Müslüman bir varis istemediği için İngiliz Gizli servisine bu cinayeti işletmişti.
Her neyse insanların özelini, sırlarını sorgulamak haddime değil. Olmuş bitmiş bir olay üzerine komplo teorileri üretmeyi de sevmem. Ancak ölümünden sonra Diana’nın ortaya çıkan şu mektubu ilgimi çekti:
Prenses Diana, gizli kaldığı iddia edilen ve medyaya sızan bir mektubunda ;”Kocam beni, fren arızası ya da ciddi baş yaralanmasına yol açacak bir kazada öldürmeyi planlıyor” diye yazmış. Mektubun yazılış tarihi:1993 yılı Ocak ayı…
Bu mektubun devamında benim asıl ilgimi çeken ise şu satırlar oldu: “Bugün masamda bana sarılacak, güçlü olmaya ve başımı dik tutmaya cesaretlendirecek birinin özlemiyle oturuyorum.”
Lütfen bu satırları bir kere daha okuyun. Evlisiniz ya da değilsiniz, sevgiliniz var ya da yok, bu satırlardan alınacak çok büyük ders var. Anne babalar için de öyle…
Evet, evli ancak kocası tarafından sevilmeyen bir prenses.. İlgi, sevgi ve şefkate muhtaç bir Can! Hâlbuki bir kadının en çok istediği şey budur: şefkat. Başını yaslayabileceği temiz bir yürek. Sarılabileceği sevgi dolu bir kucak…
Öyle erkeklerin zannettiği ve sulandığı gibi bir kadının en çok istediği şey cinsellik veya sex değildir. Önce sevgi, önce şefkat, önce ilgi….
Bu mektuptan sonra daha iyi anladım, O İngiliz kraliyet ailesi karşısında, kocası karşısında mazlumdu ve çığlığa dönüşen yalnızlığı yüzünden dünyaca seviliyordu.
Filmin sonunu biliyorsunuz: bütün servet ve sahip olduğu sıfatlara rağmen sevgisizlik onu önce yalnızlığa ve mutsuzluğa sonra da ölüme götürdü.
NOT:İlgili haber için bakabilirsiniz:
http://www.habervitrini.com/haber.asp?id=316795http://www.ntvmsnbc.com/news/429725.asp
yorumlar
Öldüğünü öğrendiğimde üzüldüğümü de ekleyeyim…
Güzel bir konuya değinmişsin Keremx, Çok ünlü olanlar, zenginler, en gözdeler, mutlu olacaklar diye birşey yok, mutluluk insanlara Tanrı tarafından verilen bir ayrıcalık sanırım..Kör olasıca Prens Charles, Di yi, yıllarca burnunun ucundaki Camilla ile aldattı….Bu çekilir birşey mi..
bahsedilen komplo teorisi konusunu gündeme getiren UK Telegraph gazete makalesi
Katkılarınız için teşekkür ederim…
@kerem, aslında ben teşekkür ediyorum, her gün birbirinden güzel yazılar.
Eksik olmayınız AKONI 🙂
siz bu satırları okurken ben burada olmayacağım…
selam ve sevgilerbu benim çok uzun zamandan beri ilk yorumum.Keremx çok ilginç bir konuya değinmişsiniz.Gerçekten de prenses böyle bir ölümü hak edecek insan değidi..
Çok ilginç 32 dakkadır öle kaldım hala bu sayfa açık kilit gerek evet..
an itibarı ile kerem yurtdışında olduğundan yazıyla ilgili soruları cevaplamayı üzerime alıyorum. kerem gelene dek ben sorumluyum bu işten.
TAMAM GÖREVİ SİZE BIRAKIP YOLA ÇIKIYORUM14:00 da yola çıkmış olacağımHOŞÇAKALINIZ!
Katkılarınız ve paylaşımlarınız için tekrar teşekkür ederim…Eksik olmayınız…
tamam yav. hadi git artık. burdayız işte.
“Zenginin parası, fakirin çenesini yorma” hikayesi…:)))
Mahsum prenses
sizi tüm kadınlıgımla alkışlıyorum.Prenseste olsa,her canlı açsa,bir şekilde doyumun yolunu arar,hele bu açlık sevgi açlıgıysa,ne karunun serveti,ne harami hazineleri,yerini dolduramaz,prenses kadar mahsun ve onun gibi yürekli kadınlara kadeh kaldırıyorum.
Teşekkür ederim DEELALIM
@deelalim, kadehi birlikte kaldıralım…
Tamadır,çilingir sofrası kurulmuştur 🙂
Çok üzülmüştüm diana hayatınını kaybedince ama kader işte elden gelen bir şey yok…. umarım ben ölünce birileri ardımdan kadeh kaldırmak yerine bir fatiha okur yahu:)))
Dünya’ya geldiğinde,sen ağladın,herkes güldü. Öyle bir git ki,herkes ağlasın,sen git güle,güle. Dİ’de bence bööle gitti güle güle,ve tüm dünyayı yasa boğdu,günah bunun neresinde?
Ben Fatiha okurum NAZO,sen merak etme,yeterki haberim olsun 🙂
:)) inşallah Kerem
Allah gecinden versin nazo’da,ben senin gibi düşünmüyorum,ben göçüp gittikten sonra,ha fatiha okumuşlar ha kadeh kaldırmışlar,bence önemli olan gidişinden sonra da,adın iyi bir şekilde anılmalı,izbırakmalısın gönüllerde,günahların sevaplarından az olmalı ya da günahın bile sevaba yakın.Gerisi tırı vırı 🙂
Şimdi de fetva makamı olmuş. Kadeh kaldırıyorsan kaldır. Sana fatiha mı okuyalım yoksa kadeh mi kaldıralım diye soran mı var. Seni ciddiye alıp birileri fatiha okumaktan vazgeçecek mi sanıyorsun yada. Din alimi misin, nesin sen?
Sana noluyo,anthro,ben nazoyla konuşuyorum,halla hallaa,dini alimim nolcak?
deelalım benim gibi düşünmemene saygı duyarım zaten ben ölenin arkasından kadeh kaldıranı eleştirmedim sadece kendi tercihimi söyledim .. , Gönüllerde iz bırakmak çok güzel bu sarhoşlukla değil iyilikle, kullukla,dostlukla da olur. Bir de şu var Günah konusunda çok haklısın ancak ölen yakınım öyle vasiyet etmiş bile olsa kadeh kaldırmazdım ..kabir azabı çetindir….
Başım gözüm üstüne gülüm,ben eleştirmediğini anladım zaten,birileri maydonoz oluyorda,lüzumsuz.
sümüklüböceği çok severim daima iz bırakır,belki üstüne basar ezer geçeriz ama izi her daim hatırda kalır,ne mutlu iz bırakmışlara ,ne mutlu iz bırakanlara.rahat uyu Dıana ……
Diana’nın fotoğrafları
Süper..