Michael Jacson 1980 lerde “siyah” ken..
Bir albüm düşünün ki dünya çapında 50 milyon satarak Guiness Rekorlar Kitabı‘na girsin, klibi 13 dk. olsun ve kendine özgü dansı bir efsane olsun! Elbette ki Thriller dan bahsediyorum. Micheal Jackson’ın 1983 te çıkardığı aynı isimli albümün çıkış şarkısı bugün öyle bir noktaya geldi ki, legolardan zombiler yaparak bile aynı klibi çekebiliyorlar, hatta Final Fantasy oyununun ekibi de Thriller dansı yapıyor (miüthiş bir animasyon), hızını alamayan Bollywood da boş durmamış, Hintçe Thriller klibi çekmişler ki (şarkının adı Golima!) diyecek söz bulamıyorum, izleyen anlayacak ne demek istediğimi:) Tabi hiç birisi orjinali kadar güzel olamaz. 80’leri özlemişim ben galiba…Thriller’ın sözlerini de verelim bari burdanIt’s close to miiiiidnight and something evils lurking in the daaaark…..
🙂
yorumlar
Bu satış rekoru bugüne dek kırılmadı. mp3 devriminden sonra da kolay kolay kırılacağa benzemiyor. Michael Jackson’u zirveye çıkaran, Arif Mardin‘e Berklee bursu veren Quincy Jones‘ın parmağının değdiği şarkılarıydı. 90’larda bu desteğin ortadan kalktığı apaçık ortada.
bu klip alkışlanacak bir yapıt lakin bu konuda james bond filmlerinin eline su dökecek başka bir yapıt daha yoktur bilgisyar ortamın bu denli gelişmediği 60 ve 70lerde çekilmiş bond filimlerine ve kullanılan teknoloji ve çıkarılan işlere bakıldığında brokoliye saygı duymamak elde değil…
GOLiMaRRRRRRRRRR!!!!!!!!!!!!!!!!Süperr:-))
Zombiler 80’lerin popüler korku öğelerinden biriydi gerçekten.Öldükleri sanılan kafayı peynir ekmekle gibi yemiş insanlar kimilerinde inleme benzeri garip sesler çıkarıp ağır aksak yürürken kimilerinde Carl Levis ‘e taş çıkartacak performansta sprintler atabilmekte bir kedi çevikliğinde refleksler sergilemekteydi. Bir tutarlılık sorunu var şu zombie camiası hakkında yani.Sanırım son popüler versyonu “Resident Evil” dir.Beyinsiz ve sadece beslenme arzusu ile hareket eden zombilerin nasıl olurda sekronize hareketlerle öyle güzel dans edebildikleri de klip için takdire şayan bir konudur. Sanırım tümü ya konservatuar öğrencisiydi yada Amerika devlet opera ve balesi sanatçılarıydı.Bende eğer günün birinde zombieler yakalarsam onlara Halk oyunları öğretmek , onlarla “güvercin uçuverdi” şarkısında halay çekmek istiyorum. Hatta mezleke gurubu bile oluşturabilirim.Michael Jackson’da o klipten bugüne geçirdiği evrimle tipini zombileştirmiş geçireceği son bir beyin ameliyatıyla süper ötesi bir zombie olmaya aday efsane müzisyendir. King of the Pop.
quincy jones’la çalışırken ne güzeldi micheal jackson ya! en son bad albümünde beraberlerdi hatırladığım kadarıyla. -bir rivayete göre- quincy amca “aa!.., uu!, o yea!” gibi anlamsız süslemelerden nefret edermiş. bir stüdyo çalışmasında jackson’ın kafasına terlik fırlatmış. bu arada beat it’in solosunu eddie van hallen çalmıştır (severiz sayarız kendisini), -yine rivayete göre- parçayı dinleyip tek seferde çalıp kaydettiği stüdyo çalışması sonrasında çok istediği süper araba stüdyonun kapısında bekliyormuş van hallen’i. jackson’ın hallen’a minik bir kıyağı işte. vaktim olduğunda rivayetleri araştırıp doğrulucam söz. şuradaki biyografi fena değil bu arada.
izleyemezdim küçükken bu klibi… hehe:)
süper şarkı, süper klip hatta bu şarkının bulunduğu albüm zamanın ötesindeydi
beleş taze balık abicim sizden müzikle ilgili yazılar bekliyorum…
bugünlerde bir şey var, her yer michael oldu. michael’ı anma haftası olsa bu kadar anardım yani. ilk bir programda tribute albümünün çıkacağını duydum. sonra bir akşam aklıma geldi moonwalker filmini aradım torrentlerde. buldum, ama yarım kaldı. sonra baktım bende eskiden bütün kasetleri olan adamın tek bir şarkısı bile yok bilgisayarda. bir başka gece de albümlerini indirdim. sonra bu yazı var. bir de üstüne moonwalker filmini, babamın bir jestiyle eskişehir’deki bir sinemada izleyişimin ve büyülenişimin anıları. arabaya dönüştüğü sahne, ama ne arabaydı o be öyle… (ortalarda) ,smooth criminal’daki o müzik kutusuna parayı denk getirme sahnesi , ve tabi michael’ın önce robota sonra da uzay gemisine dönüştüğü sahnebunları şimdi izleyince, olağanüstü saçma geliyor ama işte, anı yani bunlar.ve hatırladığım kadarıyla filmin başında jackson’un yaklaşık 11 dakikalık bir özgeçmişi vardı. film sahneleri ve filmin kendisi şimdi insana kötü gelse de bu görüntülü özgeçmiş çok iyi hazırlanmıştı.bir de anı olarak şu an da dinlediğim will you be there var. sözlerini anlamazdım ama o yaşta nasıl bir duygusallıksa artık, michael ağlar moda geçtiğinde ben de nedense hüzünlenirdim.hüngür hüngür ağlamazdım ama bayağı damardı bana o zamanlar o şarkı. bir de zeki müren’in ağlayışı vardı. onda da ağlardım. nasıl bir ruh haliyse artık. teypte biri ağladı mı ben de ağlardım. ne güzeldi yaa neyse…biz michael’i beyazlamadan önce hani şu hafif karamel rengindeyken sevmiştik. o boyuna beyazladı ama hayatı da git gide karardı sonra. history ile birlikte history oldurdu kendisi ya işte, anılar olmasa…
ben Michaelın tarih olduğunu pek düşünmüyorum açıkçası. Michael gibi bi kişiliğin kolay kolay tarih olmayacağı kanaatindeyim. Ölümünden sonra bile uzun süre unutulmayacak bi insan.
togepi, müzikten başka bişi yazmıyom neredeyse (etiketlerime baksana “müzik” şişmiş, dana gibi olmuş). daha da yazıcam tabiki. vaktim olsa çok keyif konular var. ders notlarımı buldum geçen ama oturup yazmam gerek. nasıl keyifli konular var bilsen… frekanslarla ilgili bir konu var, cazla ilgili bir konu var, progression konusu var, armoni ve kontrpuan konusu var, türk müziği çok seslendirme (türküleri filan piyano için filan düzenliyorsun, akor kuruluşları farklı oluyor) konusu var, arşivimde ki ilginç albümlerin hikayeleri var, var oğlu var aslında. ve fakat vakit yok. çok zengin olunca evde oturup yazı yazacam zaten, başka bir iş yapmadan.bu arada ben hala micheal jackson albümlerini alırım. eskiler kaset ama, son 3 albüm cd. soundu çok severim, çok şey öğrendim o albümlerden. birde prince çok severim. adam şatosunda kaydediyor ya albümü, hastasıyım. birgün bende purple rain gibi bir parça yapıcam, öyle güzel bir solosu olan. çok zengin olunca…
michael amcam hepimizin müziğe olan tutkusunu arttıran adamdır bence biz onunla büyüdük çocukken 3 kışılık bı kızlar grubumuz vardı evlerımızde hep onu taklıt eder ay yürüyüşü yapmaya çalışır dengeyi sağlayamayınca düşerdik kıçımızın üstüne. bı ara parmaklarımın ucuna onun gıbı bantlar yapıştırdım beyaz beyaz…sonra buyuduk bızım grup dağıldı tabı ben hala dınlerım hepte aldım albumlerını ama dığer grup uyesı olan arkadaşlarım dans etmeye onu seyrederek başladıkları bu adama tu kaka yapmaya başladılar.neyse sonuç itibariyle onu dınlerken çok eğlendım öğrendim kısacası. hala alırım dınlemıyecek olsamda ve beğenmesem de albümlerini.en çok ta gıven to me hoşuma gider süperdir…
Micheal Jackson için, gerçekten bir dahi denebilir. Özellikle dans konusunda, kendi bulduğu figürler, yepyeni çığırlar açtı. Elvis’le yarışabilecek kadar çok taklitçisi oldu. Albümleri milyonlar sattı. Müziğinde, söyleyişinde ve dansında bir benzersizlik vardı.
ben de “so annie vıçci voççi, so annie viçcı voçci” diye mırıldandığım günleri hatırladım. ne günlerdi…
benim versiyonum:”ecibici okkeyn ele vokkeyn oldum bokkeyn eni”
ya evet. “enivıcı vokki, enivıcı vokki, aryıvokki eni”ydi benimkisi de, aslının “annie are you ok?” olduğunu bildiğim için sanırım, kendi uydurduğum şeklini doğru hatırlayamamışım. sayende birden hatırladım Topegi, sağolasın. 🙂
konuyla ilgili olmadığını biliyorum. ama başlık ya da mim vermekte istemedim. sadece burada mevzusu geçtiği için buraya ekleyim dedim (özellikle togepi’ye duyrulur). bunun burada olmasından rahatsız olan olursa bildiriniz kaldıralım, başka bi şekle sokalım. buyrunuz :besteleme teknikleri dersi için yaptığım “1’den 1000’e” isimli parça çağdaş türk müziği formunda ve 5/8’lik. orkestrasyon bilgisayarda yapıldı malum, zamanının creative live ses kartından bu kadar oldu. fikirler anlaşılıyor ama bazı çakışmalar olmadı değil. birinci ve ikinci keman partisyonları bazen üstüste biniyor. canlı çalınsa o sorun olmaz, quantize’ın da bok yemesi aslında. ya da üşenmeyip 2.kemanları 440Hz la değilde şöyle 438Hz filan yapsaymışım biraz toparlanırmış kayıt. neyse.ikinci parça başka bir proje içindi. hocamız “doğu-batı sentezinden bıktık, öyle bişi yapınki farketmiyelim ikisinide.” dedi. genelde doğu-batı sentezi dendiğinde standart batı müziğine macunlu (ağlak, komalı) kemanlarla bişiler yapılır (bakınız : sting – desert rose gibi). ben doğu’yu ritme verdim bu sefer. parça 7/8’lik ve fakat ritmi farklı tutum ve vurguların yerini değiştirerek 7/8 gibi durmamasını sağlamaya çalıştım. tema ise batı sayılır, altyapı modern. yani doğu olan kısmısı sadece (daha çok karadeniz yöresinde kullanılan) 7/8’lik olması oldu. parçada karadeniz’e tren yolculuğunu anlatmaya çalıştım. karadeniz express’in espriside bu işte.parçaları sosyomat’ın mp3 çalısına yükledim. dinlemek isteyenler : http://freefreshfish.sosyomat.com adresine gidebilirler. otomatik çalmaya başlacak. diğer taraftan “aman pek beğendim, indireyim bari” diyen bir cins olacağını sanmasamda buyrunuz :1’den 1000’ekaradeniz expresssaygılar
smooth criminal 🙂
Kim ne derse desin vallahi bu adam yaşayan efsane. Şu yeni yetme popçulara bir kızacak, bir albüm yapacak, herkez görecek şarkıydı, danstı ve gerçek pop müzik nasıl olurdu anlayacak.. Ama adamın gaza geldiği de yok ki be kardeşim. Yani sırf inat uğruna ben popçu olup kafa tutacağım, yeterki yapsın yeni bir şeyler. (benden de bir popçu olur ki demeyin gitsin:))
harbiden neden yapmiyor yeni calismalar bilen var mi? uzun zamandir ortalarda yok.
hakkında çıkan tecavüz haberlerinden sonra görünmeme kararı aldığını biliyorum sadece sevgili @razielz
valla o davalardan aklandigini haberlerden falan izledik, yazik oldu adama, bizim icin de kayip tabii
komplo kurbanı oldu.sahnelerde görmek istiyoruz…
kuran okumayi ögrenmek icin arapca ögreniyormus …..-)))
buyrun gayet enteresan
müslüman abisi onu müslüman yapmaya çalışıyor. Bahreyn’e yerleşmesi konusunda onu ikna eden de abisiymiş.
e tabi canim, bizim dinimizde siyah beyaz ayrimi yoktur. Her insan din, dil, irk gozetmeksizin esittir. Abisini etkileyen bu olmustu (bi yerden duymustum )
http://www.youtube.com/watch?v=fbNZlmUxtks
aynı klibi elazığlılar yapcakmış diye duyduk..beklemedeyiz.
michaelmaniaaaa (:
13 Going On 30 filmindeki Thriller dansı sahnesi youtube’a eklenmis.
saat kaç ?
Michael Jackson’u çok seviyorum..Gerçekten şarkıları dansı her şeyi çok güzel ama hep hakkında yalan şeyler çıkıyor..Ben onların doğru olacağına inanmıyorum.Thriller albümü 50 milyon değil 104 milyon sattı. Guinness DÜnya Rekorlar Kitabına girdi ve tek başına zirvede..ben bi yerde görmüştüm 100 millions’ Thriller Michael jackson yazıyor. Görünce çok sevindim ya tek başına zirvede.Thriller Klibi de manyak 😀 zombieler falan ama çok güzel klibi..Resident evil oyunu gibi olmuş.şarkı da,müzikte çok güzel..Aldümde Diğer şarkı olan beat it ve billie jean çok güzel .Bana göre en güzel şarkıları1.They Don’t Care About Us (en sevdiğim şarkı)2.Smooth Criminal3.Beat it4.Dirty Diana5.Jam6. Thriller7.Eart Song8.Black or White9.Bad10.DangerousHepsini dinleyin gerçekten çok güzel.Kulaklığı takın ve son ses verin gerçekten çok güzel ya adamın değerini ölünce daha iyi anlayacaz.King Of Pop Michael Jackson
ve Efsane öldü!! :(bir dönemin boğazını düğümleyerek gitti.
sustu sadece! 🙁
Bilgi için teşekkürlerbitkiselbitkisel tedavibitkisel ilaçlarbitkisel ilaç