bildirgec.org

miyazaki

11 yıl önce üye olmuş, 8 yazı yazmış. 262 yorum yazmış.

SIRTÜSTÜ DURAN HAMAM BÖCEKLERİ

miyazaki | 18 October 2007 14:35

konu böcekler olunca biliyorumki bir çok insanın ki onlara bende dahilim içi kalkar.özelliklede biz kadınların.bu hayvanların bizleri yüzyıllardır sinsice takip etmesine ve hatta bizden öncede değişik formlarda var olmalarına belki dayanamıyoruz yada aranızda benim gibi o incecik bacaklarının herbirini ayrı ayrı zamanda nasıl kullanarak yürüyebiliyor diye canı sıkılan kafasına takan vardır mutlaka…
bu onları yokmuş gibi sayan görmezden gelen her karşılaşmada hayvanın anlayamıyacağı şekilde ciyaklamalar ve sesler çıkartıpta ardındanda terliğin kıçı ile sıçraya sıçraya kendini onların katili ilan edip sonrasında da benim gibi üzülmüş insanlar için yazılmış bir yazıdır:))
hamam böcekleri ile ilgili birazdan söyliyeceklerimi internetten birçok yerden bulabilirsiniz.
– geceleri aktif olup ışığa karşı hassastırlar
-Yılda 8-10 defa yumurtlarlar
-Kanları beyazdır.
-Kafası kopmuş bir hamamböceği 1 hafta daha yaşayabilir
-40 dakika boyunca nefeslerini tutabilirler
-Dünya üzerindeki türlerinin sayisi 5000 civarındadır
– Yaklaşık 320 milyon yıl önce, karbonifer çağda ortaya çikmışlardır ve bu güne kadar görünüşleri çok az değişmiştir.
-Yiyeceksiz 1 ay, ancak susuz 1 hafta yaşayabilirler
-Koku alma duyuları o kadar gelişmiştir ki ev halkını misafirlerden ayırt edebilirler.
-radyasyona dayanıklıdırlar
heryeri paylaştığımız bu canlıları bu derece merak edip durup dururken bunları öğrenmek istememin sebebi tabiki bufalo bıll e olan hayranlığım değil:))her sabah işe giderken kapının önünde 10 kadar hamamböceğinı sırt üstü yatmış olarak görüyorum.ilk başlarda dikkatimi çekmeyen fakat sonrasında bunun bir sebepten kaynaklandığını düşünmemi sağlayan bu ayrıntı onları tanımama yaradı üzerlerine basmamak için uğraşırken
daha fazlasını gördüm merak ettim.araştırdım ama bununla ilgili birşey bulamadım kendimde bir cevep veremedim.fakat öğrendim ki onlar çok az değişime uğramış ve formlarını neredeyse dünyayla beraber bu zamana dek koruyabilmiş çok nadir canlılarmış.
şu saatten itibaren banyoda mutfakta gece kalkıp ışığı açtığımda gözgöze geldiğim ve geleceğim bu hayvanların suratlarına bakıpta
”ıığğğğ… ne iğrenç şeysin sen”
dieceğim yok.fakat merak ettim arkadaşlar bu sırtüstü olayı nedir? demem o ki aranızdan bi sivri zeka çıkarda ben bunu şurda okudum yada senın kafan basmamış bundan böyle diyeniniz varsa aşşağıya bi zahmet yazıversin zira kafamın içinde hamam böcekleri gezmeye başladı…

ORDA BİR KÖY VAR UZAKTA

miyazaki | 14 May 2007 21:49

şoray uzun yoldayı seyredıyordum yurdum insanı için.bir şeyi farkettim. gülen tüm köylü kadınların ; teyzelerim nınelerım gençlerin hepsi gülerken ağızlarını ellerı ıle örtüyorlar.bu kendı halınde yaşayan bır çok şeyden haberi olmayan yürakleri içine girilince yangın yeri gıbı olan,saf temiz yurdum insanı o kadar mütevazi ki herkesten önce öğrenmiş nezaket kurallarını. gülerken dişindekı çürüğü,olmayan dişlerini,ağzından gelebılecek kötü kokuları yansıtmamak için tarlada çapa çapalarken nasırlaşmış elleri ile örtüyor ağzını…

KÖPEKLER NEDEN EZAN SESIYLE HAVLAR

miyazaki | 14 May 2007 05:20

bu gece oturmuş şöyle keyif yapıp hafifte ahkam keserken ezan okunmaya başladı.oooo dedım saate bakarak gene sabahladım allah kahretsın.akşama kadar uyurum gene.havalarda düzeldi ya.sokağın köşesinden ezanla bırlıkte köpek ulumaları başladı.hep garip gelmiştir ilginçte bır ses tonları var.sankı bu dunyadan değillermiş gıbı.şöyle bı araştırayım dedım o da ne kımse bılımsel bır çalışma yayınlamamış.köşedekı tsm korosu bıtmeden hemen atladım bakalım bızımkıler buna ne dıyecekler dıye.genel kanı hemen söyliyeyim ezanla melekleri ve ruhları gördükleri gibi şeyler… burdanda seyredebılırsınız…
http://www.youtube.com/watch?v=ZCYaw5tGYAs

OYUNCAĞIMI ELİMDEN ALDILAR!

miyazaki | 02 May 2007 10:09

Hepimizin küçükken öyle yada böyle mutlaka bır oyuncağı olmuştur,arkadaşlarımızdan ve kardeşimizden bıle kıskandığımız.sonra ergenlık falan derken bu oyuncaklar ya çöpe gıderler yada tavan arasında bır yerlerde yenı mekanında tozlanmayı beklerler.bızlerde zamanımızın çoğunu onunla geçirir iken hatta uyurken bıle yanımızdan ayırmadığımız bu sessız ama yününe tarafımızdan can katılmış canlıları terk ederız. çünkü artık büyümüş kocaman bir insan olmuşuzdur ve oyuncak dönemının tavan arasında kaldığını sanarız.halbukı öyle değildir büyüyüp insan içine karıştığımızda onların yerını başka şeyler alır. bu oyuncakların en önemlısı de bence İNSANdır insan dediğimiz varlığı bazen farkında olmadan oyuncak yerıne koyar bırısının yardımına sıcaklığına sesine sexine dokunuşuna tesellısıne ihtiyaç duyduğumuz zamanlarda onlarla evcılık oynarız.fakat oynadığımız oyunu bılmeyen karşı taraf bu durumdan etkılenıp zarar görmeye başlar bır süre sonra, ama oyun oynanmıştır zaten. bırısı onun sahıbı diğeride elden bırakılmayan oyuncağı olmuştur çoktan.bızler bu durumu ençok eski sevgılilerimize yaparız eğer bırde kavgasız ayrılmış ama arkadaş olarak hala görüşüyor isek.eskı sevgılımıze yenı sevgılımızı anlatır onun kucağında başkası için salya sümük ağlar sonra barışınca onu bır kalemde yenısı gelınce attığımız oyuncak gıbı atarız herkes bızı terk ettiği zamanda onun arkadaşlığına sığınır ”benı senden başka kimse anlamıyor” dıye yakınırız.sonra oyuncak başka bırı tarafından içi ruhla doldurulunca başka bır sahıp bulur tabı, onun elınde oynamaya başlar.derken senınde yıne ay halın depresyonun yada ne bıleyım terk edilmişliğin tutmuştur işte cindy bebeğini attığın yatağın altından almak için eğilirsin ve boşlukla kalakalırsın herşeyın yerını sessiz bır çığlık halını alan şu söz kaplar OYUNCAĞIMI ELİMDEN ALDILAR!

bu çocuğun derdi ne

miyazaki | 21 November 2006 00:57

çocukları pek sevmem ama bu velet altıma ettırdı benı buyrun izleyin sizdenedir bunu bu kadar eğlendıren çok merak ettım bır de bı çocuğun kafasından bu şekilde mutlu ve eğlenıyo ıken ne geçer acaba?bende bu kadar gülmüş müydüm anne… anne?

savaş ay ve tayfası

miyazaki | 29 October 2006 10:30

dün gece tv karşısında oturmuş cumartesı gecesi ateşi bu mu kardeşim dıye düşünürken, star tv de başlayan bır programa takıldım. epeyce bı düşündüm sonra sizlerle de paylaşmak ıstedım tabı. olay hala savaş ay denılen ınsanı televızyon ekranlarında görüyor olmam. tamam bu olabılır, arz talep dıyorlar ya kım talep edıyorsa o da ayrı bır muamma…yanlız şunu bır türlü anlayamadım bu adam nıye hep belden aşşağı çalışıyor ? yıllardır bu adamın evlerimize kara kutunun içinde getirdiği saçmalıklardan ne zaman bıkacağız anlamıyorum.kısa bır süre bu adama ve konuya dayanıp bu sefer neyı kendı iğrenç duyguları için kullanıyor derken konuyu öğrendim, uzun sürmedi gerçi. erkeklerin namus cinayetlerini ne kadar meşru bulmaları ve savaş abımızın çok ılgılendığı kızlık zarı olayı idi…
konuklarda ilginç bı yuvarlak masa şövalyeleri olmuşlar.ali atıf bır seray sever ve şoray hanı şu anadoluyu gezen tatlı abımız ama orda ne işi olduğunu anlıyamadığım şahsiyet .konu her seferınde dönüp dolaşıp sever ablamızın yorumlarına takılıyor. kızlık olayını konuşurlarken telefonlar kılıtlenıyor deyip savaş bey seyircının seray hanımın bekaretını nasıl kaybettiğını merak ettığını belırtıyor ….
konuyla ılgılı doğru saptamaları yapmaya çalışırlarken şoray abımızde namus cınayetlerını yada kızlık muhabbetını onaylar tarzda şeyler söylüyor.konuya ucundan kıyısından dokunan ve en azından akedemık bır karıyerı olmasından dolayı olsa gerek yaklaşan atıf bır oluyor
velhasıl bu savaş ay va onu gördüğüm tüm programlar kabak tadı verdı artık bız, bız mıyız bılmıyorum ama ben bu adamı ve onun ığrenç konularını duymak ıstemıyorum evet önemlı konular olabılır bunlar bu ınsanların konuşmalarına yorumlarına bırakılacak kadar da basıt değil. ama savaş ay da işin içinde olunca daha da bı mıde bulantısı yapıyor bende o yuzden yeter artık….

( ) arasında

miyazaki | 07 October 2006 20:55

A , , …

Gve , aynı

zamanda, ; . bır de şu var:

? ‘ ‘ omaz mı? Yani o zaman, böyle ; ,çünkü oluyor .Şimdi o

zaman?evet:

cevap beklıyorum….

AGE OF EMPİRES

miyazaki | 06 September 2006 03:24

internetle yenı tanıştığım dönemlerde kısa süre oynadığım ve yıllardırda bırazdan bahsedeceğim konuların açıldığı ortamlarda hep örnek olarak verdiğim bir oyundur bu.isteğe göre bır harıta yada bır bölgede oynanan bu strateji oyunu size verilen bır atlı süvari ve 2 tane insan ile başlar.onların yaşamaları için ne gerekıyorsa bunları onlara siz yaptırırsınız .temel ihtıyaçlar oyunda insanlarınızın topladığı odun yemek taş ve başıboş hayvanlar üzerinden karşılanır ve buna karşılık puan kazanırsınız herbırı üzerinden.
puanlarınız yeterli hale geldiğinde ise çağ atlarsınız ve çağınızda neleri yapabılıyor isenız o döneme yönelık onları yapabılırsınız ayrıca yenı ınsanlarınız ve onların barınması gereken evlerınız çağ atladıkçada okul kılıse camı market askeri bırlıkler yenı evler üniversiteler yapabılırsınız.buraya kadar sadece bılmeyenler için kabaca ve dilimin döndüğünce anlatmaya çalıştım olayı kaldıkı benım ve okuduğunuz yazının ilgilendiği kısmı bundan sonra başlar
oyunumuzdaki karakterler kendı içlerinde huzurlu ve mutlu yaşamaktadırlar ve haritanın-bölgenın diğer tarafında bır başka mutlu ve huşu içerisinde yaşayan bır grup daha vardır
sizin yönettiğiniz grup buyudukçe bölgedeki ağaç ekıp bıçılecek alan ev yapmak için toplanması gereken taş ve başı boş gezen hayvan grupları azalır ( bazen bu kısımlarda durup insanlarım hernekadar ihtiyacı olanı kullanmış bıle olsa etrafa verdiğim zarara bakarım o bölge resmen bı çöle dönmüştür çünkü) sonra sizin ayşe ninenız tarlada yada babanız at üstünde avlanır iken(isimler değişebilir)bırden bır yabancı belırır ve saldırmaya başlar sonrasında ordu olarak gelırler gerçi ama geliş sebebleri kendı bölgelerındekı doğal kaynakların bıtmış olmasıdır yakıp yıkarlar sonra ınsanları öldürürler rahipleri yaralı askerleri ıyıleştirmek için okuyup üfler iken sen kendı bölgendeki tüm sorunlarla aynı anda uğraşmak zorunda kalırsın et odun ağaç taş altın bıter yada azalır hepsını kontrol etmek zorundasındır çünkü onlar olmazsa herşey sona erer ve oyunda yenılırsın
savaş belkıde ufak bır taş parçası için başlar fakat saldıran saldırdığını tüketene dek gıtmez çoğu zaman.savaşirsın sende sonuna dek. gemıler yanaşır lımana asker ındırır hatta senın bölgende bırden askeri bınalar yapıp ordan atlı süvari vs vs çıkarırlar derken savaş saatler süren uğraşlar sonunda bıter sende bu arada oyunun başında saatler geçirmiş bır sürü sigara bardaklarca kahve tüketmişsindir artık ne taş kalmıştır bına yapacak nede geriye kalan ıkı ınsanı doyuracak bır parça ekmek. elde avuçta kalan sadece oyun içerisinde de var olan intıhar tuşudur ve o tuşlarada basarak kalan son ıkı adamınızı da sonsuzluğa gönderir fişlerini çekersiniz…
gelelim bütün bu anlatımlarla benım okuyucuyu nereye sürüklemek yada ben burda bu konuyla ilgili böyle düşündüm demek için kuracağım cümlelere.
evde olduğumuz saatlerin büyük bir kısmını tv karşısında geçirdiğimize göre haber programlarının belgesellerin yada bunu ayırmak istiyorum haber portallarının zapping esnasında karşımıza çıktığını düşünürsek eğer,eğer birde durup onları syerediyorsak tüm dünyada-mahallemızde olup bıtenı anlamak-mamak içten bıle değildoğal kaynaklarını kontrolsüz(herşeyini)kullananın sankı hakkı imiş gibi oyunda olduğu üzre alenı bır şekılde olmasa bıle sömürmeye yakıp yıkmaya kastetmeye ne kımsenın nede hiçbir ülkenın hakkı yoktur
gerçi geçmişte günümüzde kı olayların benzerlerıni hep gördük okuduk ve ben bunun hep bu şekılde devam edip gideceğini düşünüyorum insanoğlu varolduğu sürece hep ihtiyaçları olcak elınde bıtenı gıdıp bakkaldan alamayınca oda komşunun izini sürecek acıklı bır bıçımde
Jean BAUDRILLARD simülasyon ve simülakr adlı kıtapta derkı(kendi sözlerimle)
HER GÜÇ KENDİ İÇİNDEKİ DİNAMİKLERİN HEPSINI TUKETTİĞİ ZAMAN ÇÖKÜŞE GEÇER ZATEN VARABİLECEĞİ EN SON NOKTADADIR YOK OLMAYA MAHKUMDURyazdığım tüm bu şeyleri göndermeden evvel tekrar bır gözden geçirir iken dünyada olup bıten tüm kötü şeyler gözümün önüne geldi benım tek başima yapacağım şeyler sınırlı elımde o kadar uzun değil dünyanın her yerine ilişemem
diye düşünüyorum :)fakat şunu bılıyorum benım gıbı düşünen belkıde haber seyrederken ağlayanlarımız bıle var
ben size hıssettıklerımı söyleyeyim içim acıyor hiçbirşey yapamıyor olmak değiştiremıyor olmak canımı yakıyor
neyse bu kadar yeter
bılıyorum kı aynı acıları paylaşıyoruz yoksa nıye pilli de ve başka sitelerde bu kadar üye ve yazı var ki

ışıkla kalın…