saçları örülü kızların korkulu rüyası, öğretmenlerin iç sıkıntısı, mahallenin cep bıçkını toparlak necmiteneffüste 2-a sınıfının meraklı fırlama adaylarını etrafına toplamıştı yine…beni görünce ağzından tükürük saça saça seslendi:gel lan, gelsene, 2-a’nın efendi bebesi,gelsene layn!çift dikiş recai diyene fena girdiğini biliyorum.kimsenin gözü yemezdi ona bu şekilde hitap etmeye…- evet, n’apıcan yavrum cüniyt? ha?cehennemi gürültü. gıcırdayan merdivenlerden çıktık odaya.taktım, tuktum, nutkum.muktezi. vesvese. kes köse. manikdepressif falan.diye diye…hedaye…mektep bahane, bahname şahane!haneme ay doğdu.şebnem’in işi gayet güzel güzde.oldu da bitti mazallah!
yorumlar
geldi!
çok güzel…bir de kadına yolu gösteriyorsun, buyrun falan diye:)
destansı bi anlatım, alâ…
şimdi olay şu; bir yönetmenin duruşu var canım yazarımızda, dolayısıyla bize sunduğu resim hem renkleri olan hem de rahatlıkla akıp gidebilen bir suret ile arz-ı endam ediyor…hayatın o irinli ama bir o kadar da kara mizah noktalarını da iyi yakalayabildiğinden dozunda espirlerle tat vermekten de geri kalmıyor yazarımız…hikaye üslubun da en az diğer türde verdiğin örnekler kadar kıymetli, gerisi beklenir olmuş…bildiğini biliyorum ama yine de söyleyeyim: devam…
”o kırık, kırılmış masmavi gözleriyle…eğilip elini öptüm.”zavallı kadın , çok üzüldüm..Kadınların çaresizlikleri beni çıldırtıyor..
güzel anlatım,bi solukta okunası
okurken hep kadın tarafını düşündüm.hele o evde çoluk çocuk yemek bekliyor kısmı beni mahvetti.Çilekeş kadınlarımız, acınası kadınlarımız.
toplumsal yaralar çok çarpıcı anlatılmış bir ergen gözü ile!
” hişt ufuk, seni benimkine götüriim mi, diye sordu.- seninki mi? nasıl yani?!- ulan dümbük, benimki; yani ilik sevgi…- ilk sevgi mi?- oolum, ne ilki yaa! ilik diyorum, iliiik”Kendi sevgilisine götürürmüş, kadın orta malı olunca hayvan oluyor değil mi..İyisi tavsiye ediliyor..Küstahça geldi..iğrenç..
Aslında çok irdelenesi bir durum. Bilmiyorum bir erkek çocuk annesi olarak, bu geçiş döneminde ne yapılması gerektiği konusunda çok kafa yordum.Çok ikilem yaşıyoruz toplum olarak bu konularda. Kızım olsaydı onu korumak adına kafa yoracaktım, oysa şimdi o ihtiyacını nasıl giderecek, aman hastalık kapmasın diye düşüncelerdeyim…Toplumun iki yüzlülüğü nedeniyle cinselliği böyle yerlerden öğrenen erkekler bir yanda, bir yanda cinselliği öğrenemeyen kadınlar, yasaklar, tabular sonra mutsuz evlilikler…Güzel bir anlatım…
linet, derin düşüncelere sevk ettin yahu, işin binlerce boyutu var, doğru…
…
burada hangi işler, ne duayenibiraz açarsan bi yazı haırlarım
sen de öyle
🙂
hüsran olan mezuniyet gibi gözükse de başarılı olmuş,erkeklerin ilk deneyimi böyle yerlerde olunca ömürlerince ruhunda yarası kalıyor iyi yırtmışsınız ve çok güzel anlatmışsınız,tebrikler.
sengönlünden geçen kadarsınaklındakini anlatabildiğin kadaryaniherşeysin
olayı onaylamıyorum ama yazarı onaylıyorum.bir çirkinlik ancak bu kadar güzel anlatılabilirdir,tebrikler.
iyi fantezibu 2-a; ilk 2 mi orta 2 mi lise 2 mi yoksa üni 2 mi? :)2 lerden üniye kadar mektebe sokmazlar da adamı ondan sebep sordum.yoksa bi fıkra var, hani bilmem burda söylemek ters düşer mi, bayramda el öpme meselesi?
lise 2.durum şu: umumhane kapısına dek olanın yarısı “kurgu’lu burgu”, umumhane girişindensonrası “üçlü salto”…;)