fb363bc1b2ba
fb363bc1b2ba

MELEK KEDERİN İÇİNE DÜŞMÜŞ, HER GÜN İÇEN BİR KEDER OLMUŞ SADECE. MELEK OLDUĞUNU ÇOKTAN UNUTUP, ‘KÖTÜNÜN KENDİSİYİM’ LAFLARINI BÜNYEDE IZDIRAPLARA SEYİR VEREN DERGAH OLMUŞ.
– Birtanem, kafamda muhteşem bir hikaye var!- Nasıl bir şey?- Sarhoş melek.- Sarhoş melek mi? (Kıkırdayarak tatlı tatlı) Melek sarhoş olur mu hiç?- Bilmesem olmaz derdim de, tanıyorsun bir de.- Nasıl ya, anlamıyorum.- Sevgilim…- Ay, nasıl? Çatlatırsın sen insanı, doğru dürüst anlat!

– Şekerim planı, vizyonumuzu yazarken ki, sahneyi hatırlamıyor muyum? Nasıl karşılaştığımızı, neden birbirimizi seçtiğimizi ve diyalogları hatırlıyorum. Şükür. Meditasyon yaparken her şeyi tek tek yaşadım tekrar. Çok komik bir hikaye. Bu trajikomik dahi olamaz, komik. Melek hatırlamıyor. Aslında melek ama farkında değil çünkü damgaları çok iyi kapanmış. Kreon’u okumadın değil mihala?- Yok, okumadım; tamam benden alırsın dokuz kitabını da.- Tamam. Hadi devam et, zaten konuya girene kadar öldürüyorsun.– Şeker, bizimkiyle biz aynı vizyondayız. En iyisi ben sana sahneyi anlatayım birtanem. Neler okudun, ne kadarını biliyorsun, ne kadar açmam gerekli bilmiyorum; genel anlamda anlatacağım. Ruhların yolculuğund bu sahneyi hipnoz yaptığı kişilerin bilgilerine dayanarak defalarca verir, ona da bak; muhteşemdir.Neyse. Bak şimdi. Bir platform vardır. Sen aileni ve nasıl bir hayat yaşayacağını seçmişsindir. Dünyaya geleceksin, tamam mı? Son olarak sana hayatın film şeridi gibi gösterilir ama hızlı hızlı. Hani burada, ölüm anında gözünün önünden tüm hayatın geçip gider ya.

httpimg296.imageshack.us
httpimg296.imageshack.us

Ona benzer bir şey olur. Hızlıca hayatın gösterilir, neler yaşayacağın. Sebebi nedir biliyor musun? Hani dejavu deriz ya, aslında kırmızı noktalar bırakmaktır amaç.
Tam da o gösterilen anlar, diğer zamanlardan farklıdır; farklı davranmamız dikkat etmemiz gereken bir konu vardır. Neyse bu aşama bittikten sonra bana soruldu, ‘Gitmek istiyor musun?’ diye.‘Evet ama yalnız olmak istemiyorum, destek istiyorum madem o kadar görevim var, yanımda olun ve yardım edin. Bunu yalnız kaldırabilir miyim, kuşkuluyum. Ki, aldığım enkarne de çok da kolay görünmüyor.’‘Kim onunla gitmek ister? dedi meleğim ve çevredeki meleklere baktı. Bir melek gözleri ışıldayarak, kalabalığın içindeki meleklerin arasından sıyrıldı. Karar meleğinin yanına ulaştı.
Karar meleği, ‘Tamam’ dedi. Ona uygun hayat, aile, dersler, görevler seçildi. Kabul etme ve izleme sürecini geçtikten sonra dünyaya geldik. Tabii ki, şimdiye kadar birbirimizi tanımıyorduk. Ben hatırlıyorum ama o hatırlamıyor.Fantastik öykü der buna duysa, bana da biraz kaçık. Neyse, benim yolumda yanımda olmak ve bana güç vermek için bedenlendi. Bu ne kadar erdemli değil mi?Diğer insanların çevrelerinde de var melekleri, tabii hatırlanmıyor damgalardan dolayı. Benim hatırlamam da hayattaki vizyonumun türüyle ilgili. Bunu da orada seçtim, hatırlamayı ve irtibat kurmayı.Devam edelim bizim sarhoş meleğe. O bana ‘Rehberim’ diyor ya, rehberim olan o. Ama o buna inanmaz.Düşünsene melek içiyor, karamsar, ‘Dünyam kaydı, dünya da ne, neden buradayım, neden bu hayat, hiçbir şey istemiyorum, hiçbir şey…’ diye uykusunda dahi sayıklayan bir melek.

alarmavidondoanjelgmyibyr3
alarmavidondoanjelgmyibyr3

– Melek bunları der mi, farklı olması gerekmez mi?– Şekerim, bedenlenebilmesi için melek olduğunun farkında olmaması gerekiyor zaten. Doğarken damgalanırız. Kimimizin bilgisi çok fazladır, çok çok azımızsa melektir ama hatırlamayız.
Çünkü hatırlarsan işler karışır eskiyi bırakamazsın sadece devam etmiş olursun. Ne öğrenebilir ne öğretebilirsin. Bu yüzden o da diğerleri gibi damgalandı, melek olmasına rağmen. Bu aşamayı da hatırlıyorum.- E, bunun komik tarafı ne?- Şekerim nasıl komik değil? Durumun tamamını görüyorum, o hiçbir tarafını görmüyor. O melek, ben sıradan beşer varlığım, bedenliyim, daha kaç enkarnem var bilmiyorum ama melek değilim.

httpimg509.imageshack.usi1
httpimg509.imageshack.usi1

Ben hatırlıyorum ve iletişim kuruyorum. (şükür) o kurmaz, derdi de değil. Üstelik, sana diyeceği ilk laf; ‘Yürü git bee! Melekmiş…’ olacaktır. Gülerim. Düşünsene, melek sarhoş. Bedenlenmiş ama haberi yok. Damgalar sıkı kapanmış. Nötralize aşıdansa haberi yok.- Yaşamın ağırlığını bedenliler kadar çok hisseden bir melek diyorsun yani…- Hem de nasıl? Katlanamıyor, uyuyamıyor, istediği tek şey hiç.- Hiç. (Güler keyifli keyifli) Melek kederli diyorsun. (Gözlerinin içi pırıl pırıldır tatlı arkadaşımın) Yahu bunu bilmesi mi, daha iyi bilmemesi mi?- Çok iyi soru. Bomba. Belki de meleğin sordurtmuştur, benim bu sorunun yanıtını bulayım ve ona göre davranayım diye.
– E, hadi ama geveliyorsun. (Sözde beni sıkıştıracak, olsun çok tatlıdır o!)- Şekerim, şimdi sen bana bu soruyu sorduysan bir nedeni olmalı yani benim ona melek olduğunu fark ettirmem gerekiyor olabilir ya da ben hatırlıyorum ya konu benimle ilgili de olabilir sadece.Ne de olsa bana yardıma geldi. Benim hatırlamamdaki maksat hatırlayayım ki, kırmızı noktaları, bağları, dikkat etmem gereken yerleri fark edeyim ve vizyonumu/ yolumu buna göre şekillendireyim. Bu olabilir. Zaten bunu değil ki, birçok şeyi hatırlıyorum.
– Neyse onun melek olmasına dönelim. Devamını anlat çabuk.- Anlatayım hemen.– Şimdi düşünsene tatlım, hayatından kendinden bıkmış bir melek var. Aslında fantastik bir film gibi. Doğru bir bakıma. Belki bir film senaryosu olarak düşünmeli ya da uzaydaki bir uzaylının her şeyden farkında olarak duruma baktığı ve onun değerlendirdiği gibi uzaktan bakmalı.
– O zaman farklı olur tabii.- Onu diyorum. Uzaktan bakmak lazım. Buradan değil.- Kapının oraya gideyim mi? Hahahh!- Aaaaaaaaaa, hem anlat diyorsun. (Alındım az biraz, oynuyor benimle.)- Tamam tamam.- Düşündüm de, hem de ona gayet sinirden çatlayacakken. Yahu dedim, saçma sapan davranıyor tamamiyle. Saçma sapan yahu! Olmaz dediğim, hele o böyle davranamaz dediğim şekilde davranıyor. Ben neden gidemedim.Hatırlıyorum. Herif gitse ne olur; giden herif değil ki; meleğim o, benim için geldi. Bırakır mıyım! (Gözlerinde heyecanlamamdan keyiflendiği belli oluyordu, hafif bir gülümseme dudağında, devam ettim.) Ben çıldırmışım, oooo (!) kimin umrunda?

httpdl.glitter-graphics.net
httpdl.glitter-graphics.net

Hiçim diyorum, isyanlardayım; Ebru Gündeş dinledim hayatımda ilk defa, ben. (Kocaman bir kahkaha patlattım. Üç katın duyduğundan eminim.) neden seviyorum hala, acım var, delice yara almışım.Uçak yara almışken gibi aynı. Havada ve yakıt ikmali de yapılması mümkün değil. Asıl ölürken oldukça gerçekçi olursun. Gerçekçi olmasan ne, yalan seni kurtarmaz ki. Kendine artık gerçeğin kendisini söylersin.
Ağlıyorum, şarkı söylüyorum. Ooooo! Tam isyanlardayım, tam. İçimde derya, oysa derya yok. İçim derya olmuş. Ben deryayı o kadar yazmışım ki, deryayı yeniden yazmışım. Belki derya başka bir şey olmuş, ben asıl deryayı içimde bulmuşum, kendi içimdeki deryama aşık olmuşum.

Tam hal bu. Aşık senfonisi. Bol acılı. Hisli. Hüsran. Baharatlar belli. O da bana deli, biliyorum yahu! Bilmesem delirmem. Tam bu noktada: Evde yalnızım. Sesli sesli konuşup, bir yandan da düşünüyorum; ‘Sarhoş melek.Sarhoş melek, melek olduğunun farkında değil. Sadece sarhoş. Melek ama değil. Kendini koyveren dünyadan hesap soran sarhoş melek. Hey Allahım, karikatür gibi. Sarhoş melek, yardım etmek için dünyaya geldi.
Kendini kaybetti şimdi onun bana yardımını bırak, ben dahi ona yardım edemiyorum. ‘Sen meleksin dostum ne yapıyorsun?!’ diyemiyorum. Hatta meleğin, melekliğini hatırlamasını bırak; o, ‘Ben önüme çıkanı harcarım.Yaşam enerjilerini çalan bir şeytanım diyor. O kadar kötü olduğunu düşünüyor ki, başkalarını hangi ruh halinin sebepleriyle harcadığı üzerine yazı bile yazıyor.

Ona göre o çok kötü o çok. Hayat sorunlu, o hayattan da sorunlu. Kendini hiç affetmediği şeyler var. Kimse benimle mutlu olmadı, ben kimseye iyi gelmedim, uzaklaş benden, sonunda ağlayacaksın.’ diyor gözlerimin içine simsiyah gözlerini bırakarak.
– Bir meleğin kendini böyle tanımlaması hem hazin hem komik. (Çayından bir yudum alıyor. Ardından alman pastasından bir ısırık sohbete lezzet katıyor.)- Aynen öyle. Çok tuhaf şeyler oluyor. Görsem ne işe yarar? Sadece ben görüyorum. Paylaşamıyorum. Kimse de bana inanmaz. O bir deli, ben başka bir deli.Ben onun deliliğinin farkındayım o da bana deli diyor. Aslında ikimizde deli değiliz. O kendini bırakmış yetenekli ve hassas adam. Ben duygusal, coşkulu bir spiritüel.Karşı karşıya gelmiş. Adam, ‘Ben kötüyüm, yaklaşma!’ demiş. Kadın onun melek olduğunu, hatta kendi için geldiğini hatırlamış. Melek kederin içine düşmüş, her gün içen bir keder olmuş sadece. Melek olduğunu çoktan unutup, ‘kötünün kendisiyim’ laflarını bünyede ızdıraplara seyir veren dergah olmuş.Kadın seyretmiş. Kimi zaman gülmüş, kimi zaman kederlenmiş, kimi zaman kederin kendisi olmuş; sonuçta kendini çoktan unutmuş; ‘Yaklaşma ben zararlıyım!’ diye bağıran, komik ve kederli çok kederli; sarhoş bir meleğe aşık olmuş.
Zaten bu vizyonda aşık olacaklarmış ki, melek o vizyonda onun yanında kalbine melek olsun… Sarhoş melek, sarhoş. Melekliğininse hiç farkında değil.– Hikayeler değil, hayatın kendisidir çok komik olan. Sarhoş melek.
1- (Yazılar herhangi birine yazılmamış olup, hayal gücünün özgür uçuşlarıdır. 2- Yasal Haklar: Kaynak gösterilsin ya da gösterilmesin, hangi dilde olursa olsun içeriğin bir kısmı ya da tamamının kullanılması yasaktır. Bu yazının yasal hakları www.hafif.org ve Astral’a aittir. Bu madde, altında yazmıyor olsa dahi, Astral’ın tüm yazıları için geçerlidir.)