bildirgec.org

melek hakkında tüm yazılar

Cennet Bahçe

mavilikler | 23 June 2011 09:20

Ben nerde kaybettim o duyguyu? Nasıl anlatsam, bir çardak altındayım sanki. Bir yerlerden su sesi geliyor. İçleri serinleten bir serpinti oluyor şırıltılar… Yaprakların gölgesi vuruyor üzerimize. Çay bardakları var masada. Duvarlar çevreliyor bahçemizi. Bize yabancı gelen her şeyi öte yanda bırakan…

9-10 yaşlarındayım diye hatırlıyorum. Yanımda yaşıtım bir kızla cıvıltılar saçıp duruyoruz bahçeye. Annem de masanın bir yanından bize klavuzluk etmekle meşgul… Bu yaşların huzurunda tekin olmayan bir taraf vardır, biliyor bunu. Küçücük bir bakış ya da kelime bitmek bilmez çağrışımlara yol açabilir. O yaşlarda huzurlu olmak bir amaç olarak seçilmediğinden, kararlılıkla onu savunma gereği de duyulmaz. Bu yüzden büyükler kollama gereği duyarlar küçüklerin küçük dünyasındaki güzel gülüşleri.

Meçhul Bir Kadına Adanmıştır…

firatocal | 30 August 2010 11:33

Hüzün diğer adıydı kadının … Hayal kırıklığı ise soyadı … Sicilin den silinmez künyesi … Etine , ruhuna ebedi kazılı …

Aldığı ilk nefes ile kanatlarını yitiren aşk kurbanı melek misali ağlamaklı zümrüt gözleri… Sevgilisinden çok , kaybettiği saf sevgiyi aramaktan yorgun…

Tanrısını terk etmekten bin pişman… Her ayrılık yorgunu kadın kadar bıkkın aşktan…

Sorguluyor günahını… Dalıp dalıp gidiyor gözleri , şimdiden çok çok uzaklarda olan , yitirdiği sonsuz ve el değmemiş günahsız mutluluklara…

Umut Dolu Bir Geleceğin Altın Kanatlı Meleklerine…

firatocal | 04 August 2010 17:11

Tarih yazarak 20. Avrupa Atletizm şampiyonası‘ nın fatihi olan atletlerimiz Türkiye ‘ ye dönüşlerinde kahramanlar gibi karşılandı… Ne de çok özlemişiz gurur dolu zaferleri…

Özellikle bayan sporcularımızın göğsümüzü kabartan başarılı sonuçlara imza atmaları , beylik haber başlıkları olmasının ötesinde , sporla alakaları olsa da olmasa da , 7 den 70 e tüm halkımızın dikkatini çekmeyi ve onlardan destek görmeyi başardı… Anadolu ‘ nun cefakar kadının kürsüde başı dik bir şekilde temsil edilmesi herkes tarafından fazlasıyla özlenen bir manzaraymış…

Müsabakalarda , haberlerde ve spor programlarında doyasıya izledik altın , gümüş kadınlarımızı… Spora bakışımızı değiştirmek , olimpik dallarda başarılı olarak sporcu ruhunu yakalamak için yıllardır sürdürülen çabalara inanılmaz bir katkıdır onların zaferleri…

Geleceği yeniden yaratacak , toplumun hassasiyetlerine el verecek atılımlar sizlerin zaferlerinizden güç alacak… Sizler umut dolu bir geleceğin altın kanatlı meleklerisiniz… Sağolun , varolun… Sevgi ve Saygılarımla… Fırat Öçal

gören

astral | 22 June 2010 13:52

Bir insan ölürken yanındaysa onun da seni öldüreceğini düşünemezsin. Aksine o evrenin en değerli varlığı dersin. Dilenci çocukları çalıştıranlarla ilgili bir film seyretmiştim. Adam ihtiyacı olduğu bir anda küçük çocuğa yardım ediyor ama onu himayesine alıp köle ediyor ve bir akşam gözünü çıkartıyor, kızgın bir demirle…

İnsan bizi kendisi için Allah ise bizi biz için severmiş. Ölürken yanında bir insan varsa onun dostun olduğunu düşünmen çok normaldir, öyle değil mi? Artık değil. Kimileri çıkarı olmayan işe töbe bulaşmazmış. Şeytan bunun kendisiymiş.

Neyse ki, yücelerin yücesi Rabbim var. İyileri Allah görür, kötüleri de…

topraklanıyorum

admin | 10 February 2010 11:35

Topraklanmak önemli mevzu. Merkezlenmek. Gaia’nın köküne tohumlarımı bırakacağım, gitmeden önce. Karar vermiştim, heves geldi şimdiyse. Duanın çok etkisi var tabii.

Sabah ıslanan yüzümü yağmurun altında hissettim, Tanrıyı hissettim, şükrettim, bininci kez.

Yıllardır sordum neden varım, niye, neden, yaşam niye, neden bu hikaye, niye bu sorumluluk? Bıla bıla; buldum! Şükür. Rüzgarın esmesini tenimde hissetmek ve üşüsede ayaklarım bir kış gününde ayaklarımının üşüdüğünü dahi hissedebilmek içinburadayım. Buradayım. Daha ötesi yok. Anlam burada.

SARHOŞ MELEK

astral | 16 January 2010 15:10

fb363bc1b2ba
fb363bc1b2ba

MELEK KEDERİN İÇİNE DÜŞMÜŞ, HER GÜN İÇEN BİR KEDER OLMUŞ SADECE. MELEK OLDUĞUNU ÇOKTAN UNUTUP, ‘KÖTÜNÜN KENDİSİYİM’ LAFLARINI BÜNYEDE IZDIRAPLARA SEYİR VEREN DERGAH OLMUŞ.

– Birtanem, kafamda muhteşem bir hikaye var!
– Nasıl bir şey?
– Sarhoş melek.
– Sarhoş melek mi? (Kıkırdayarak tatlı tatlı) Melek sarhoş olur mu hiç?
– Bilmesem olmaz derdim de, tanıyorsun bir de.
– Nasıl ya, anlamıyorum.
– Sevgilim…
– Ay, nasıl? Çatlatırsın sen insanı, doğru dürüst anlat!

– Şekerim planı, vizyonumuzu yazarken ki, sahneyi hatırlamıyor muyum? Nasıl karşılaştığımızı, neden birbirimizi seçtiğimizi ve diyalogları hatırlıyorum. Şükür. Meditasyon yaparken her şeyi tek tek yaşadım tekrar. Çok komik bir hikaye. Bu trajikomik dahi olamaz, komik. Melek hatırlamıyor. Aslında melek ama farkında değil çünkü damgaları çok iyi kapanmış. Kreon’u okumadın değil mihala?

– Yok, okumadım; tamam benden alırsın dokuz kitabını da.

– Tamam. Hadi devam et, zaten konuya girene kadar öldürüyorsun.

– Şeker, bizimkiyle biz aynı vizyondayız. En iyisi ben sana sahneyi anlatayım birtanem. Neler okudun, ne kadarını biliyorsun, ne kadar açmam gerekli bilmiyorum; genel anlamda anlatacağım. Ruhların yolculuğund bu sahneyi hipnoz yaptığı kişilerin bilgilerine dayanarak defalarca verir, ona da bak; muhteşemdir.

aşk ve gurur

astral | 09 January 2010 11:49

eric johansson
eric johansson

Kendi kendimle karşı karşıya getirdi bu aşk beni. Kendime ‘Ne yapıyorsun? dediğim bir haldeyim. Neden? Açıklayayım: Onun için gururundan daha büyükdeğil bu aşk. Benim içinse aşkım çoktan gururumu aştı.

O bana hiç güzel söz etmezken -şu günlerde etmiyor- ben çevresinde dolanıyorum, benim için değerini anlatıyorum. Peki ben bu muyum?

Eski sevgililerim şu halimi görse bir yerleriyle, en rahat halleriyle, kendilerini çok keyifli hissederek gülerler. Belki onların beni affetmesini de sağlardı, o da ayrı. Epey adiliklerim olmuştu ya, üstelik hiç de vicdam yapmadığım.

Melek

Colpadan | 28 October 2009 15:28

Şansın varsa bu dünyada
Bir melek girer, milyonda bir de olsa hayatına
Kusursuz güzelliği,
Sonsuz sevgi dolu yüreğinin ortasında,
Masum sesinde, ışıltılı bakışlarında,
Hayat veren aşkının gücünde,
Sımsıcak kucaklayan kollarında

Eğer şansın varsa bu dünyada
Doğanın dengeleyici gücü ile,
Elbet gelir arkasından bir talihsizlik unutma
Bir rüzgar, bir fırtına, kuvvetli bir kasırga
Alır götürür o meleği sonunda
Tekrar geri gelmeyecek günlerin
Akıp gider avuçlarının arasından,
Uğurlarsın eşsiz güzelliği, sonsuz sevgiyi,
Yüklü gözyaşlarıyla…

LOĞUSA HUMMASI

morkadln | 20 October 2009 15:16

LİLİTH
LİLİTH

Efsaneye göre Adem’in ilk eşi Havva değildi. İk eşinin adı Lillith
Lilith, Adem ile birlikte topraktan yaratılır, cennete yerleştirir. Ancak sanıldığının aksine Lilith ve Adem için cennet huzurlu bir yer değildir. Adem ilişkide söz sahibi olmak ister, Lilith ikisinin de topraktan yaratıldığını ve eşit olduklarını söyler. Lilith, birlikte yaşamalrının zor olacağına karar verip onların intihar şekli olan Tanrı’nın söylenmemesi gereken adını anarak cennete veda eder. Lilith’in yeni yeri cennete hiç benzememektedir. İsteyerek tanrı tarafından dışlanmışların arasındadır artık. Çevresindeki cinlerle ve cinlerin kralı Şamael (Şeytan) ile ilişkiye girer ve onlardan çocuklar doğurur.
Cennette yalnız kalan Adem, Tanrı’ya Lilith’ı göndermesi için yalvarır. Tanrı Lilith’ı getirmesi için 3 melek gönderir ve gelmezse her gün 3 çocuğun öldürüleceğini söyler ama Lilith kesinlikle dönmez.
Tehdidin yerine getirildiğini gören Lilith, duyduğu acı ile bundan sonra, bütün hamile ve doğum yapmış kadınların, bebeklerin baş düşmanı olmaya yemin eder.
Erkek çocukların doğduktan sonra ilk sekiz gün, kız çocukların ise ilk yirmi gün içinde canını alacaktır.

Melek Dua Eder.

zyprexa | 31 July 2009 09:48

Bir melek dua eder.
Kelimeler arınır nefesinde.
Geçmiş, günden korkar.

Melek dua eder.
Aminler dolanır dilime.
Utangaç sevinçler peydahlanır tenimin kurak iklimde.
Ve karanlıklar çökmüş gözleri her kapandığında teninin kokusundan sızar ölüm.
Duyumsarım, mırıldanırım
” Yumma gözlerini melek hep bak ! Öldürme beni ! Karanlıklara gömme ! “

Melek dua eder.
Melodiler gezinir köy koruyucuları gibi, unuttuğum sevginin dağlarında.
Ruhum beklenmedik bir şekilde terk eder beni.
Onun avuçlarının içinde uykuya dalar.
Bir et yığını gibi kalırım karşısında.
Titrerim.
Dualarında bana da yer var mı, soruları mıh gibi çakılır beynimin betonuna.