”Ramazan ayında, arabamla seyir halindeyken polis tarafından durduruldum. “Sigara içiyorsun. Mübarek günde herkes oruç, ayıp değil mi?” fırçasını attıktan sonra paketimi istedi ve sigara paketime el koydu (!). Emniyet otoparkında el koyulmuş bir kutu Camel görürseniz, o benim paketim… Gerekli evrakları tamamlayınca geri verecekler…”(itiraf.com)Bu hangi ülkede olur, ey ahali??301.md, AB uyum yasaları evet ama biz daha kendi içimizde küçük farklılık, düşünce özgürlüklerini bu denli kabul edemezken, trajikomik bir tablo buluyoruz karşımızda.Çok acı. Trafik polisi kendisinde bunu söyleyecek ve yapacak yetkiyi nasıl buluyor??Tabi bu gibi durumlar bununla bitmiyor: Konya’da Turizm Otelcilik okudum. Ramazanda arkadaşım okul bahçesinde sigara içtiği için idare çağırıp konuştu ve disipline gitti. Alın size bir trajikomik olay daha.Bir çok kurumda üniversiteler dahil ramazanda kantiller kapalı oluyor. Oruç tutmayanlar da birşey yiyemimiyor. Bahaneleri de zaten çok satış olmuyormuş.Türkiye’nin gerçekleri bitmez.Düşünce özgürlüğü ve saygı duymak bunlar ne zaman bu toprakların insanlarına yakın bir konu olacak??
yorumlar
Nerde yaşıyoruz arkadaşlar, Arabistan mı burası??!!
evet birçok örnek de kayseride,yaşıyoruz yani,mesela bizim okulun kantini şu an kapalı..güya üniversite,üstelik geçtiğimiz yıl ramazan ayında bir kız başka bir fakültede kantinde yemek yediği için dövülmüştü..bazen bu ülkede olmaktan nefret ediyorum..
trafik polisi herhangi bir arabayi durdurmus. Amaci, bir eksigini bulmak ve adamin yakarmasi ve sonucunda ondan rüsvet koparmak. Sormus, ehliyet, ruhsat… Adamin tüm kagitlari tamam. Arabanda su var mi, bu var mi, hersey tamam! Sinir olmus, ilk yardim cantasi var mi demis, adam cikarip göstermis. Icinde cengelli igne var mi, o da var. Bir türlü adamin herhangi bir acigini bulamamis. En sonunda sormus: mezdeke var mi? Var, demis adam. -o zaman koy da calsin! Adam saskin bir sekilde takmis kasedi, bir bakmis, polis göbek atiyor, sikir sikir oynuyor mezdeke esliginde. -aman memur bey, napiyosunuz? diye sormus. Polis adama dogru gerdan kirarak yaklasmis, -essek degilsen, takarsin bir yirmilik!
essek değilsen takarsın 20lik! puhahaha :))
Süper bi fıkra. Ne yazık ki bu ülkede işleyişte ki aksaklıklara bir örnek. Trajikomik malzeme ne bol.
Ana konu oruç tutan bazı insanların oruç tutmayanlara baskı yapması mı, yoksa trafik polisinin rüşvet ihtiyacı mı?Oruç tutan zaten orucu yiyenlere rağmen tutmak zorunda olduğunu biliyor ondan gerisi kişinin kendi psikopatlığıyla ilintili. Oruç tutupta akşama kadar ne içki-sigara , ne yemek, ne şehvetle ilgili bir şey görmeyeyim, mesaiden erken çıkayım, mümkünse de evde iftara kadar uyuyayım diyenin orucundan şüphe ederim. Sair zamanda sen yerken içerken fakir-yetim bakmıyor mu? o sana sataşıp “niye yiyip içiyon lan karşımda!” diyecek olsa tepkin ne olur? Orucun amacı zaten bunu kişiye anlatabilmektir tüm yıl boyunca unuttuğu sabrı tekrar kazandırabilmektir. Karşındaki anana-babana söverken, şehvetin tavana vurmuşken, miden birbirine yapışmışken, susuzluktan kavruluyorken, beynindeki tüm damarlar nikotin diye inliyorken ben niyetliyim sabıredeyim diyebilmektir. Herşey yolunda giderse oruç tutmanın faydasını, ne bedenen-ruhen ne de dinen görebilirsin. Bir şehirde (Kayseri örneğini iyi verdiniz) tüm ramazanda lokantalar kafeler müşteri gelmiyor diye kapatılmamalı. Oruç tutmayan ecnebiler, ateistler, o şehirden geçen seferiler, ilaç alması gereken hastalar, adet gören kadınlar, dinen yükümlü olmayan çocuklar, sadece oruç tutmak istemeyenler için bile lokantaların kafelerin ramazan ayı boyunca da açık olması gerekir. Ramazanda lokanta işletmek günah değildir. Ben orucum ben bu gün az çalışayım, iş yavaşlatayım, insanları tersleyeyim, insanlar bana ekstra duyarlılık göstersinler, beni mazur görsünler diyeceksen hiç oruç tutma daha iyi o tuttuğun oruçla öteki tarafta mağdur ettiğin insanın hakkını ödeyemeyeceksin. İnsanları ezerek, küçümseyerek, mağdur ederek, kıldığın namaz, tuttuğun oruç, verdiğin sadaka yüzüne çarpılır benden söylemesi…Yazıda anlatılan örneklerde kendi çıkarları için (ki bu hareketleri yapan idarecinin yada polisin oruç tuttuğu bile şüphe götürür) ramazan bahane etmiş zavallıları görüyoruz.Trafik polislerinin rüşvet alışkanlığına bir örnekte ben vereyim ramazanın bahane olduğunu anlayın. Bir arkadaşım gıda ürünleri mümessili. Ankara’dan Kayseri’ye, şirketinin verdiği üzerinde şirketin amblemi olan arabayla, otoyola çıkmış giderken sağda kuytudaki polis arabasının dur işaretiyle aniden sağa yanaşmış. “Ne iş yapıyon sen bakiimm?” demiş “abi ben pazarlamacıyım” demiş. Polis başlamış far-sinyal kontrolüne. Bakmış herşey tam, artık uydurma şeyler sormaya başlamış. Bagajda şirketin ürünlerini görünce “evde çocuklar var, bisküvi severler, çikolataya bayılırlar” diye gevelemiş. Bizimkisi tecrübeli, bakmış yarım saat boyunca, kar yağarken dışarıda bekletilmiş, daha da bekleyecek, anlamış derdini polisin, “abi çocuklar sevinsin” bagajda bisküvi-çikolata numune amaçlı ne varsa vermiş. Kurtulmuş kurtulmasına da o arada polis yoldan geçen bir ilaç mümessili arabayı görür görmez çevirmiş. Ne dese beğenirsiniz “başım ağrıyo senin bagajda ilaçlar vardır. Antibiyotik, aspirin, şurup murup bir kaç kutu versene!”. Her seyahatten dönüşünde başka başka trafik polisi hikayeleri dinliyorum. Ne acı buna rüşvette denmez ne denir siz bilirsiniz…
Arkadaşlar oruç tutanlara saygı gösterme meselesini iyi anlamak ve rüşvet ve yersiz tutumları iyi anlamak önemli
Arkadaşlar oruç tutanlara saygı gösterme meselesini iyi anlamak ve rüşvet ve yersiz tutumları iyi anlamak önemli
arkadas arabasinda bir tane tüttürmüs canim, bunda ne var, kimsenin suratina üfleyemez arabanin icinden…
Oruç tutana saygısızlığı öğrenirsek nasıl saygılı olacağımız ortaya çıkar. Bazıları oruç tuttuğunu bile bile arkadaşını meyhaneye çağırır, bazısı dindar olana evvelden gıcıktır; gider adamın suratına sigara dumanını üfler, gıcık edecek ya…Yada inadına karşısında bir şey yemeye çalışır bilerek “almaz mısın ?” diye de sormayı ihmal etmez. Yinede oruçlu birinin tüm bunlara sabretmesi zaten orucun gereğidir. Karşıdakinin saygısızlığına seninde saygısızca davranman sana kaybettirir ona değil. Saygıyı, saygısıza, saygılı davranarak öğretebilirsiniz, başka türlü düşman kazanırsınız.
erzurum’a, muş’a, batman’a, yozgat’a, niğde’e bakın da hasta olup ilaç kullanması gerekenlerin bile tüm gün oruçlu gibi yaşamak mecburiyetinde bırakıldıkları, orucsuza saygıdan dem vurun bir kalem.her kişi bulunduğu yerin fanatikliğinin sınırlarını zorlamasın, uyumlu olsun, boyun eğsin deyin kısaca. birey olmasın, sürüden ayrılmasın. saygı diye, sahtekârlığa meyillensin. ne göründüğü gibi olsun, ne de olduğu gibi görünsün.saygı nedir!?
abi hiç sorma yahuu ,uzaklarada gitme:)zor oluyo umumiyetle, bir itirafta bulunayım, bide beraber iftar yapıyoz:) ama gönüller hoş olsun amaç bu değil mi?ne yapacan yaşını başını almış insana nedenlerini mi açıklayacaksın 2 saat. sonra dinsiz ,kafiiir; içinden desede dedirtmem:)
ben hala olayın gercek oldugundan supheliyim en azından ben paketimi bırakmazdım
harschena güzelmiş ki olmayacak şey değil güzel yurdumda.Zabun güzel yazmışsın ki zaten aklı başında olan dinine çok bağlı insanlarda hiç bağlı olmayanlarda aynı görüştedir.Bunları özetlediğin için teşekkürler.Ben tutuyorum ama öenemli olan orucu hiç birşey yokken değil aksine birçok şeyvarken tutmak esas olan.Oruç tututyorum diye kimseye bişey yedirmeyeyim ohh öyle orucu kim olsa tutar.Oruç nefse hakim olmaktır oruç tutuyorum diye başkalarını hakir görmek değildir.Eskilerden bir söz vardır bilirsinizHERKESİN TUTTUĞU KENDİNE =)
yahu zen, hem imza olarak kullandığın link reklam hem de çalışmıyor…
olmamalı.