Beethovenmüzikte ne ise, matematikte Carl Friedrich Gauss odur. Her ikisi de bir insandan beklenemeyecek dehayı hayatlarında sergilemişlerdir. Gauss sağ iken “Matematikçilerin Birincisi” (mathematicorum) ünvanını alabilmiştir.
Gauss’un dehası sadece matematikte gün yüzüne çıkmış değildir. Hatta bir çok alanda sahip olduğu bilgi ve beceri bakımından gösterilebilecek bilimadamlarının tarihteki sonuncu örneğidir denilebilir.
Gökbilimive Fizikteinsanoğluna büyük katkılar sağlamıştır. Elektrik ve manyetizma alanlarındaki araştırmaları için yıllarını harcadı. Dünyanın manyetik alan kuvvetini hesaplamak için geniş kapsamlı deneyler yaptı. Manyetik alanları ölçmek için mutlak bir ölçek de geliştirdi. Bu yüzden manyetik alan kuvvetinin standart birimi “gauss” adını taşır.
Manyetizmanın araştırmaları sonrasında ilk telgraf sistemini icat etmiş ve 1830 yılında laboratuvarı ile Göttingen arasında ilk iletişimi kurabilmiştir.(Samuel Morseise kendi telgrafının patentini 1840 da alabilmiştir.)Gauss, matematikteki ününden önce ilk olarak gökbiliminde ismini duyurmuştur. Uzun zamandır takip edilen keşfedilmiş ilk astroid olan Ceres’inGüneş’in ardına geçmesi ile gözden kaybolmasından sonra, Gauss, bu takibi yapan bilim adamının verilerini inceleyerek Ceres’in ne zaman nerede tekrar ortaya çıkacağını çok başarılı bir sonuçla tespit etmiştir. Bu da Ceres’in hemen tekrar izlenebilmesini sağlamıştır. Ancak bu hesaplama esnasında Gauss, insanlığa büyük bir matematiksel katkı da sağlamıştır. Bugün olasılık ve istatistik alanlarında her tür veri çözümlemesinde ana rolü oynayan “Çan Eğrisi” formülüdür: (y=e üssü –x’in karesi ). Gökbilimine fena halde dalan Gauss teleskop yapımı için büyük çaba sarfetmiş ve sonunda Göttingen gözlemevinin başına getirilmiştir.Gauss’un dehası ve zekası diğer bilimadamlarına göre kıyaslandığında çok önemli bir farkla karşılaşılır. Onu eşsiz yapan özellik; o da, Gauss’un bir meselenin yüzeyine takılıp kalmayarak derinliğine nüfuz edebilmesi, gözlenen şeylerin altındaki daha derin nedenleri görebilmesidir.Bu özelliğini anlatan harika bir hikaye vardır. Matematikçilerin anlatmaktan bıkmadığı ve kendisinin de son yıllarında anlatmış olduğu bir hikaye:Gauss ilkokuldadır. Öğretmeni sınıfa 1’den 100’e kadar olan sayıların toplanmasını ister. Gauss sonucu hemen bulur: 5050. Yöntemi şöyledir; ilk ve son rakamlar ile 2. ve sondan birinci sayıların toplamı aynıdır: 101. Bu şekilde yapılması gereken işlem adedi 100/2 = 50’dir. Ve sonuç 50×101=5050’dir. Yani Gauss, 1’den 100’e kadar olan sayıların toplanması problemini, bu yolla temelde toplama işlemini yapmadan çözmüştür.
Ve, Gaussian Blurdenen, photoshop kullanıcılarının yakından bildiği ve neredeyse standart bir isim haline gelmiş olan resim effektinin temelinde de Gauss’un “Çan Eğrisi” formülü bulunmaktadır.ve Gauss’ un insan hayatındaki bir başka yeri :
yorumlar
lise yıllarında az çekmedik gaus yontemlerınden.fizik derslerinin vazgeçilmezidir.guzel bir yazı olmuş.tebrıkler
yazı için teşekkürler.
bu da şu sonucu mu ortaya çıkardı n * ( n+1) /2 ,yani ardışık sayıların toplamını veren bu formulü de gauss buldu demek oluyor
evet, zaten minik gauss’un çözümünün formülü bu oluyor.
“..toplama işlemini yapmadan bulmuştur bu yolla.”şimdi o işlemin en temelinde ve ilk işlem olarak toplama yok mu yani?
iyi noktaya değindin viscerale :)Böyle adamların hayatlarına bakınca, insanın kendi hayatı çok sıradan ve basit geliyor. Ama bizde elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.
@viscerale, evet haklısın, ancak çözümün temelinde toplama yok, ama elbette pratik çözümün bulunmasında toplama işlemi, benzerliği ortaya çıkartarak bir ilişki kurulmasını salamıştır. bunun için o şekilde yazmıştım. ama şu şekilde değiştiriyorum metni.“Yani Gauss 1’den 100’e kadar olan sayıların toplanması ödevini, toplama işlemini yapmadan bulmuştur bu yolla. “ifadesini”Yani Gauss 1’den 100’e kadar olan sayıların toplanması problemini, bu yolla temelde toplama işlemini yapmadan çözmüştür “ile değiştirdim.
yazı için teş.
şu n.(n+1) / 2 way bee demek bunu bir ilkokul çocuğu bulmuş.. (:
Gauss’un zekasını hafife almak istemem ama o formule ulasmak normal bir ilkokul cocugunun basaramayacagi bir sey degildir. Ben ilkokula giderken de bir arkadasim 1’den 100’e kadar olan sayilarin toplanmasi icin olan bu yontemi bir ders esnasinda bularak aciklamisti. tabii kendisinin ne gauss’tan, ne de formulunden haberi vardi.Gauss’un matematikteki basarilari inanilmaz. Ornegin kendisi olasi bir 4 boyutlu evrende ortaya cikacak matematigi incelemis ve bu konunun temellerini atmis. Bunun einstein’in gorelilik teorisini gelistirmesine buyuk katkisi olmus.Kendisi, matemetikcilerin yuzyillardir ispatlayamadigi bir cok teoriyi ispatlamis, hatta bunlarin bir kisminda birbirinden farkli birden cok ispat yolu gostermis.En basitlerinden bir tanesi duzgun yedigen ile yaptigi ispat. Birisi yalnizca cetvel ve pergel kullanarak duzgun yedigen cizse, bunu anlardim, “helal olsun adam yapmis” derdim. Cizemese, bunu daha iyi anlarim. Ama gauss bir cetvel ve bir pergel ile duzgun yedigen cizilemeyecegini ispatlamis gercek bir dahi imis.
alın size güzel bi soru..Dahi misin değil misin
güzel bir yazı olmuş.teşekkürler.bir de bir yerde video izlemiştim,adam çaprazlamasına topluyordu sayıları ve böylece çok basamaklı(kaç basamak olduğunu hatırlamıyorum) 2-3 sayıyı 1 dakikada çarpabiliyordu.heralde böyle bir şeydi.çok ilginç konular.
@buyutec, evet, karadelik gibi yada cekim yasasi ya da evrenin genisliyor olmasi gibi meselelerin matematiksel sonuclardan ve hatta ispatlardan sonra ortaya cikmasi buyuleyici. matmatik “boyle bir sey olmali” diyor, sonrasinda o “sey” kesfediliyor.bu arada şu düzgün yedigen meselesini bilmiyordum, teşekkürler.
Biraz garip kaçabilir ama; sanırım Gauss’dan önce yaşamış, aynı problemler üzerinde çalışmış, Gauss’un olduğu düşünülen çözümlerin birkaç tanesini yapmış ve aynı zamanda anadolu’da yaşamış “Kerhi” adında bir bilgin (matematikçi, fizikçi…vs.) vardı, diye hatırlıyorum.Nereden hatırlıyorum, ortaokulda dönem ödevimdi. (ne ödevmiş be 25 sene sonra hatırladım) Kerhi’nin ölüm yılları tahmin ediliyor, fakat doğum yılı bilinmiyordu. İlgili arkadaşların işine yarayabilir.
Kerhi ismini ilk defa duydum. internette “Ma’ruf El Kerhi “ ismi çıktı çokca. bir veli imiş. araştırmak gerek ama ne yazık ki şu anda pek zaman yok. bilgi edinen olursa yazsın lütfen.
gauss zeki değil, tam tersi uyumsuz bir zihne sahip olmalı. zeki olsa zengin falan olur montaigne gibi takılırdı bence. dahi daha oturaklı bi kelime onun için.
zekayı para ile ölçüyorsak doğru diyebiliriz bu yoruma. ama zeka para ile ölçülmüyor sanırım di mi 😉 bir de, deha da zaten beynin büyüklüğünden kaynaklanmıyor ki. zeka, olmazsa olmaz bir fazlalık değil mi normal insan ile dahi arasında.örneğin, facebook yaratıcısı, mecradaki bir kaç konuyu birleştirip sağlam bir sistem kuruyor, tavan yapıyor…bu zeki oluyor tamam, ama iki gezegen arasındaki mesafeyi ölçmek için üçgeni kullanmak gerektiği çözümünü gören adam ya da pusula gibi bir aleti ortaya çıkarırken çekim gücünü görüp bir kaç ucu birleştiren adam da zeka konusunda çok varlıklı olmalı biz fakirlerin yanında. bu adamlar da dahiler.
tamam, üçgen çözümü çok da dahiyane değil ama o zaman için öyle diyelim..ya da…peki tamam iyi bir örnek gelemedi aklıma çaloışıyorum şu anda!;)
satırlarınız iin teşekkürler…
İspatın güzel bir demostrasyonunu da ben vereyim.Ardışık sayı toplamları
harika 😉
Çok müthiş 😉
her matematiksel taşın altından çıkardı gauss abi.. çok yetenekliydi rahmetli..
Ellerinize sağlık.Çok güzel bir paylaşım.matematik
Eline sağlık güzel bilgiantakya biberihatay biberiantakya biber hapıantakya biberi hapıantakya biberi zayıflama
Bilgi için teşekkürlersamandağ biberisamandağ biber hapısamandağ biberi hapısamandağ biberi zayıflama
Güzel paylaşım teşekkürlerböcek ilaçlamafare ilaçlamakene ilaçlamailaçlamahamam böcegi ilaçlama
Bilgi için teşekkürlerçantaçanta modelleriokul çantalarısırt çantasısırt çantaları
Bilgi için teşekkürlerbayan çanta modelleriçanta markalarıspor çantalarıspor çantaerkek çanta