Güneşli bir hava, zaferde yürüyorum. (zafer:konyanın en işlek yerlerinden biri) Bir berber dükkanına giriyorum; bir berber bir berbere naber birader demiş diyorum. Şaka şaka. Dükkana giriyorum, etrafa bakıp çıkıyorum. Yürümeye devam ederken karşıma psikopat arkadaşım Şebnem çıkıyo ve yanında da kısa saçlı, kırmızı tişörtlü sert bakışlı tanımadığım ters biri var. El sıkışıyorum ikisiylede ve içten bir -merhabaaa… diyorum.
Beraber yürümeye başlıyoruz. Şebnem dondurma alıyor. (bir gece önce dondurma muhabbeti yapmıştık) Bana da getiriyo bi külah. Ama istemem ben bunu, ötekinden isterim ben, sevmiyom bunu diyorum ve almıyorum. Tesadüf o ki, o anda karşımıza dondurma satan bir seyyar satıcı çıkıyor. Çok enteresan ve ilginç bir seyyar satıcı, tuhaf bir görünümü var. Sade dondurma istiyorum. Adam iki saat veremiyor, kızıyorum. Sonra bir dondurma veriyorki, 5-6 külaha koyulcak dondurmayı 1 külaha koymuş, çikolatalı ve sade karışık, birde mıncık mıncık edip kıvırıyo dondurmayı. Sinirleniyorum, ben sade istemiştim yaa diyip, verip parayı gidiyorum.