Bakteri deyip geçmeyelim; o küçücük fıçıcık, içi dolu turşucuklar, güneş sistemine hayat dağıtan küçük dev adamlar olabilirmiş. Nature’da yayınlanan bir makalede bahsi geçen bir çalışma, dünyamıza ait bakterilerin, güneş sisteminin canına can katabileceğini göstermiş. Şiddetli meteorit çarpışmaları sonucu güneş sistemimizin uzak noktalarına saçılmış olan bakteriler, belki de başka gezegen yada uydularda yeni bir hayatı başlatmış olabilirler. Ortaya atılan bu tasarı, aslında hali hazırda bilinmekte olan panspermia teorisinin tam aksini iddia ediyor. Mars ve ay üzerinde meydana gelen şiddetli çarpışmalar sonucu kopan kayaların, dünyamıza küçük meteoritler olarak ulaştığı bilinen bir gerçek. Dünyamızda meydana gelen bir çarpışma sonucu kopan kayaların, güneşin güçlü çekimini aşıp, güneş sistemimizin uzak uçlarına ulaşma olasılığı oldukça zor olmakla birlikte, imkansız da değilmiş. Bir grup bilim adamı, bir bilgisayar modeli kullanarak, güneş sistemimizin uzak noktalarına ne kadar çok kayanın ulaşma ihtimali olduğunu görebilmek için, milyonlarca parçanın izini sürmelerini sağlayan ve 65 milyon yıl önce Chicxulub kraterinin oluşmasına neden olan çarpışmanın bir benzerinin simülasyonunu yapmışlar. Bu büyüklükte çarpışmaların, yeryüzü tarihinde birkaç kez daha olduğu düşünülüyor. Yaşam için uygun olan ortamlara, Satürn’ün uydusu Titan yada Jüpiter’in uydusu Europa gibi, ne kadar dünyaya ait parçanın ulaşabileceğini inceleyen bilim adamlarının ulaştığı sonuç, bu ihtimalin oldukça düşük olduğu imiş. Çok düşük olsa da, en azından imkansız değil diye düşünmek, bardağın dolu tarafına bakmak gibi görünse de, bu olasılığın göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. (Uzayda hayat var, hissediyorum)Ancak asıl soru, uzaya fırlatılmış olmalarının ortaya çıkardığı ısı ve ivmeye rağmen bakterilerin, hayatta kalıp kalamayacakları. Bir saniye boş durmayan bilim adamları yine kolları sıvamış ve bunu da teste tabi tutmuş. Florida Üniversitesi mikrobiyologlarından Wayne Nicholsan, bu düşünceyi ev büyüklüğündeki bir silahla Nasa’nın Ames Araştırma Merkezinde test etmiş. Su içinde bakteri sporları bulunan bir plakaya, meteorit çarpışması etkisi verebilmek için, saniyede 5 kilometre hızla ilerleyen mermer büyüklüğündeki saçmalarla ateş açmışlar. Etrafa saçılan enkaz, köpük levhalar ile yakalanmış ve ekip, 10,000 bakteriden birinin hayatta kaldığını tespit etmiş. Pek çok astrobiyolog, bakterinin uzaya fırlatıldıktan sonra kozmik-radyasyona dayanabileceğine inanıyormuş. Ancak ne yazık ki, hasbel kader oraya kadar ulaşmış olsalar da, Europa’nın bu az sayıdaki parçayı sterilize edeceğine kesin gözüyle bakılmaktaymış. Ben yine de bu teorinin olabilirliğine inanmak istiyorum. Blogzine‘de de, H.G. Wells’ten yola çıkarak bahsettiğim gibi, bu bakteriler yaman şeyler. Ummadık taş, baş yararmış. Evet, haklısınız. Bu aralar bilimsel makalelere fazlasıyla kafayı taktım.Kaynak: Nature