bildirgec.org

titan hakkında tüm yazılar

Hayatın başlangıcı hava mı yoksa deniz mi?

cavo | 25 November 2010 16:01

Hayatın başlangıcı
Hayatın başlangıcı

Yıllardır en büyük tartışmalardan biri dünyadaki hayatın nerede başladığı… Bugün bilimdamlarınca kesin gözüyle bakılan cevap, hayatın denizlerde başlamış olduğuydu. Astronomi ve biyoloji kitapları bile bunda hemfikir. Ancak son zamanlarda farklı bir teori gündemde. Satürn’ün uydusu olan Titanın atmosfrini inceleyen bazı bilimadamları, simülasyon çalışmları esnasında aminoasitlerin ve nükleotid bazlarının kendiliğinde oluşabileceğine şahit oldular. Bunlar, Aminositler ve proteinlerin, RNA VE DNA’NIN, her iki madde içinde canlıların yapıtaşlarını oluşturur. 179 C olan Titanın yüzey ısısı, Dünya başlangıcı esnasındaki benzerliği ise büyük bir kısmının nitrojen olmasıdır. Dünyanın başangıç esnasındaki atmosferin, Titan atmosferinden daha fazla yaşanır bir yapıda bulunması hayatın hangi noktada başladığı tartışmasını yeniden alevlendirdi. Arizona üniversitesi araştırmacısı Sarah Horst şu açıklamada bulundu. ”Hayatın okyanuslarda başlaması yanjlış bir tabir olmakla birlikte bu bölgede gelişmesi söz konusudur. Yapılan bilimsel araştırmalarımıza göre hayat atmosferde başlamış ve okyanuslara düşmüş, bu noktada evrimini devam ettirmiştir.”42. Amerika astronomi ve gezegen bilimleri kongresinde bu konu tartışılmış, ancak yinede ortak bir karara varılamadan sonuçsuz kalmıştır.
Kaynak

Geleceğin Ticaret Sistemi – Network Marketing

birolkoklu | 15 March 2010 13:43

Network Marketing yeni bir iş değil, 50 yıldan fazla bir süredir dünya üzerinde kullanılmakta ve çok sayıda insanın hayatını olumlu yönde değiştirmektedir.

İnternetin son yıllarda hayatımızın her noktasına girmesiyle dünya ticaretide bu yönde çalışmalarını arttırmaya başladı. Ülkelerin önde gelen şirketlerinden çoğu altyapılarını Network Marketing sistemine göre yeniden yapılandırdı. Bunun yanında yalnızca Network Marketing altyapısını kullanan şirketler ortaya çıktı.

Stratejileri farklı olan bu şirketler, önceleri yeni olan bu sektörün bilinmemesi sıkıntısını yaşarken şimdilerde aralarındaki rekabete odaklanmış durumda. Çünkü önümüzdeki on yılın en çok kullanılan ticaret şekli olması artık bir hayal değil.

Network Marketing Nedir?
Network Marketing Nedir?

Network Marketing’in yaygınlaşması doğrudan satıştan stratejisinden farklı olarak, Çok Katlı Pazarlama sisteminin ortaya çıkmasınada sebep olmuştur. Çok katlı pazarlamanın doğrudan satış stratejisine göre farkı ise satışlarınızı tek başınıza değilde sizinle birlikte ortak bir amaç için çalışan ekibiniz ile birlikte yapıyor olmanızdır. Buda bir anlamda kendi işinizin sahibi olmanızı ve grup halinde çalışmanın gücünü farketmenizi sağlar. Kazanç konusu ise şirketlerin stratejilerine göre değişiklik göstermektedir. En güzel yanı ise stratejiyi doğru uyguladığınızda kazanmama gibi bir ihtimalinizin olmamasıdır. Çünkü bu sektörde para kazanamamanın tek yolu işi bırakmaktır.

Peki neden Network Marketing sektörü bu kadar hızlı büyüdü?

Bu Maili Şu Kadar Kişiye Göndermezsen…

nefisperest | 11 November 2008 08:12

Sanal alem çok genişledi ve sınırlarını zorlamaya başladı. İnsanlığın bir araya geldiği bu sanal mahşer meydanından faydalanmak için de bu işten ekmek kazanan ya da vurgun yapan insanlar değişik yöntemler geliştirdiler. Misal olarak, internet reklamcılığı da artık bir ofis işine dönüştü. Hatta dünya’nın “google” gibi büyük servis sağlayıcı firmaları “adwords“, “adsense” benzeri hizmetleri yayınlaştırarak bu işi sanal alemin en ücra köşelerine dahi ulaştırdılar. Artık şahsi web sayfalarına dahi bu türden reklamların konulması gerçek oldu. Tabi bütün bu ticari yöntemler internet reklamcılığı gibi yasal ya da ahlaki değiller.

www.primxl.com

neoturk | 23 June 2008 18:32

Türkler kapitalist olmasını öğreniyorlar. İnternetin yaygınlaşması ve bankalardan para transfer işlemlerinin kolaylaşması sonucu milyon dolarlık işleri bir site üzerinden döndürmek çok kolay hale geldi. Bu işleri ilk önce amerikalılar başlatsa da tüm dünyada kolay para kazanma sistemleri türemeye başladı. Bu yeni dünyanın pazarlama stratejisi ürünü doğrudan tüketiciye sat o hem kullansın hem satabilsin kâra ortak olsun gelir de elde etsin işte bu yöntem network marketing ( ağ pazarlaması) olarak adlandırılmakta. Bu sistemin en büyükleri olarak amway , herbalife , oriflame ve avon sayılabilir. İşte bu devler arasına şimdi de bir türk firması girmeye hazırlanıyor primxlreklamları güzel ancak hala altyapı sorunları var. Yazının ilerleyen bölümlerinde değineceğim.
Ağ Pazarlaması (network marketing):
Bu sistem hem insanları aldatmak hemde para kazanmak için çok kolaylıkla kullanılmaktadır. Bu pazarlama ve satış yönteminde temel prensip aracıyı aradan çıkar reklam ve diğer giderleri satükoyla (satıcı-tüketici) paylaş. Bu sistemde önemli olan üründür daha doğrusu üründe önemli değildir para transferini ve akışını sağlacak bir değişim maddesi gereklidir. Dünyada bu işi kuralına göre yapan firmalar gerçekten faydalı ve kullanılabilir ürünler satarak sistemlerini ayakta tutabilmekteler. Dünya üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak 1.000.000.00 kişinin bu pazarlama yöntemiyle para kazanmakta veya onların ürünlerini kullanmaktalar bu size yöntemin geçerliliği hakkında bir yorum imkanı verir. Bu sistemin insanlara çekici gelmesinin sebebi katmanlarından kaynaklanmaktadır. Sistem size alt üye kazanma imkanı onlarında alt üye yapmasının önünü açmaktadır. Böyle bir sistemde Tek başınıza değilde binlerce kişiyle çalışma imkanınız ve onların kârından da pay almanız mümkündür. Böylece ayda binlerce ytl veya dolar ek gelir elde etmeniz mümkün olmakta. Bir süre sonra üründen ziyade alt üye yapmanın daha kârlı olduğu farkedilmekte ve alt üye arttırımına gidilmekte , bunun için çeşitli toplantılar düzenlenmekte hertürlü gaza getirici faaliyette bulunulmaktadır. Ürünlerin tüketiciye faydası olduğunda bu çok büyük bir problem teşkil etmese de sadece alt üye yaparak onların katılım payından kâr alma üzerine kurulu bazı sistemlerde mevcuttur. Bu sistemlerde ürün bir e-kitap , bir video vs. görünürde işe yaramayan ancak satış ve elde edilen kâr olarak gösterilen bir meta olması gereklidir. Bu sisteme en bariz örnek titancılardı.
Ağ satışı ve pazarlama yöntemini anladıktan sonra site tanıtımına geri dönelim
primxlfirması dünyada ilk kez ve yüzde yüz türk girişimi gibi bir motto kullansa da sitedeki kademe ve katman sistemleri amway firmasınınkiyle örtüştüğü aşikardır. Firmanın tek yeniliği bol ürün çeşidi ve yerli mallarında satışı olacaktır bu bir nebze olsun yurtdışına giden dövizi engelleyebilir. Firma sistesi tanıtıma ağırlık vermiş ancak söz ettiği ürün çeşitliliği satış olarak görülememektedir. Menü de görülen ürünlere tıklanıldığında tekrardan tanıtım sayfası açılmakta bu ürünleri görmek için bile üyelik gerekmesi fazla bir korumacı mantık anlayışı olarak geldi. Tanıtım videosunda Toprak Sergenin oynaması firmanın bu işe önem verdiğini hissettirmekte tabi bu his kandırmacı bir his mi yoksa kalite anlayışının bir yansıması mı bunu zaman gösterecek. Şu an için sadece istanbula hizmet verdiklerini söylemekteler. Peki primxl in farkı ne ? diyecek olursanız dediklerine göre alt üyelerinizden ve kârdan pay alabilmeniz için her ay belli bir puana karşılık gelen ürün satın almanız böylece alt üyelerinizin alış verişinden de kâr almış olacaksanız yani sizin bir satışınız söz konusu değil dünyada ilk dedikleri bu olsa gerek ama bu sistem www.bigcrumbs.com
çevrimiçi alışverişler için bu sistemi kullanmakta ve üyelerine hatırı sayılır bir kâr vermektedir. Benim anladığım Primxl piyasadaki ağ satış ve pazarlama sistemlerinin güzel yanlarını bir araya getirerek ve bunları kargo satışına dönüştürmeyi hedeflemektedir. Üyelerine ürünleri kargoyla ulaştırmak gerçekten büyük bir organizasyon isteyecektir umarım buna hazırlıklıdırlar 🙂
Bu sistemi çalıştıramazlarsa önümüzdeki sene veya 6 ay içinde piyasadan silinecekleri sanırım kehanet olmaz ancak birde maya tutarsa türkiyenin en kârlı şirketi olabilirler büyük risk bakalım hep beraber göreceğiz…

yeni nesil, akıllı, minyatür, mikro pompalar

Banned | 11 May 2008 23:55

yenilikçi mikro pompa modeli
yenilikçi mikro pompalar insandaki yemek borusu gibi çalışıyor : sol taraftan sıvı içeriye giriyor(üstteki resim); pompanın büzülmesi ile sıvı ileriye doğru itiliyor (ortadaki resim); ve sağ taraftan sıvı serbest bırakılıyor (alttaki resim)

Yenilikçi mikro-pompalar, tıp alanında eser miktardaki sıvıların, doğru bir biçimde ve esnek bir aralıkta dozajını ayarlamaya imkan tanıyor. Bu akıllı pompalar, sahip oldukları aktif kompozitler ve elektronik kontrol mekanizmaları ile tam bir doğrulukla ileriye ve geriye pompalamayı, çok düşük bakım masraflarıyla garanti ediyor.

Tıp alanında çalışanlar bazen çok düşük miktardaki sıvıları yönlendirme/kontrol etme ihtiyacı duyarlar. Örneğin on mililitre miktarında bir ilacı hastaya ideal olan tedaviyi gerçekleştirmek için tam bir doğrulukla vermeleri gerekir. Mikro pompalar, çok düşük dozajları ayarlamaya inanılmaz bir şekilde yardımcı olurlar.

peristaltik harekete örnek : insandaki yemek borusunun hareketi
peristaltik harekete örnek : insandaki yemek borusunun hareketi *

Aslında akıllı mikro-pompaların çalışma mantığıyla çalışan, yani peristaltik hareketi baz alan pompalar 25 yılı geçkin bir süredir kullanılmakta. Ve çok düşük sıvı miktarlarıyla çalışılan bu pompalar, medikal mühendislikten mikro üretim teknolojilerine kadar bir çok alanda kullanılmakta. Fakat bu tip pompalar şimdiye kadar istenilen düzeyde esnek çalışma koşullarını sağlayamamışlardır. Örneğin tek bir yönde çalıştırılabilmişlerdir, sıvı içerisindeki baloncuklar çalışmalarını olumsuz etkilemiştir, sıvıdaki yabancı partikülleri tolere edememişlerdir vb…

En güçlü elektron mikroskobu

neoturk | 04 July 2007 16:54

titan
titan

The FEI Titan™ ailesi FEI firmasının ürettiği Geçirmeli Elektron Mikroskobudur(GEM) (transmission electron microscope(TEM)). Şuan için en güçlü elektron mikroskobudur. Nanoteknolojiyle ilgili araştırmalarda kullanılmaktadır. Kullanımı kolay yapısı ve görüntüleme kararlığı ve 80-300 kv faz aralığıyla birçok araştırma laboratuvarının tercihidir. Bu mikroskobun çalıştığı ortamında çalışmaların kalitesi ve doğruluğu için belli şartlarda olması gerekir. yaklaşık fiyatı $ 4.8 m olan bu cihaz 0.14 nanometreye gösterim gücüne sahiptir özellikle malzemelerin atomik yapı ve kimyasını araştırmak için faydalıdır. Bu cihaz dünyanın bir çok yerinde kullanılmaktadır araştırdığım kadarıyla 2006 yılında ingiltere bir tane alıp londradaki nano teknoloji araştıma laboratuvarına koymuştur.Kurlumuna ve kurulduğu odanın teşrifatına şurdan ulaşabilirsiniz. Bu teşrifat çalışmaları nanoteknoloji merkezine tam olarak £0.5M mal olmuştur.

titan tem
titan tem

Nephilim I, Akaitlerin sakladıkları

admin | 31 March 2007 08:39

Yazıya başlamadan önce belirtmeliyim ki; bu yazıda ele alınan, sadece bir teori olmasına rağmen, kaynakça ve destekleyici unsurlar olarak kullanılan parantezler içindeki referanslar, gerçek kaynaklardan alıntıdır.


“Sons of God Marry Daughters of Men” From: wels.net

"Ve onlar, kuşlarla, ve canavarlarla, ve sürüngenlerle, ve balıklarla günah işlemeye başladılar, ve birbirlerinin etini tüketmeye, ve kanlarını içmeye. Sonra dünya kanunsuzları itham etti."

El Fenerine mi İhtiyacınız Var ?

zabun | 23 June 2006 14:30

El feneri mi alacaksınız? Surefire’dan iyisini bulursanız bilgim olsun. Bir fener bu kadar kaliteli yapılabilir. Surefire LED, xenon, laser, kızılötesi gibi ışık kaynaklarını en etkili biçimde kullanmış. Bu fenerler tüfek, tabanca gibi silahlara takılabiliyor. Bir uçağın kalkmasına yardımcı olabileceğiniz aparatları var. Basınca, suya, darbeye dayanıklı. Amerikan ordusu ve polisi Surefire kullanıyor. Nedeni şu bu fenerler projektör gibi ışık veriyor, bunu birine doğrulttuğunuzda size bakamaz, bakarsa korneası yanabilir 🙂 Ürünler gerçekten bilimsel ar-ge’ye dayalı şekillendirilmiş, linkteki katoloğu indirip inceleyebilirsiniz.

Surefire

Mikroskobik Dev Yaratıklar

admin | 20 March 2006 23:46

Bakteri deyip geçmeyelim; o küçücük fıçıcık, içi dolu turşucuklar, güneş sistemine hayat dağıtan küçük dev adamlar olabilirmiş. Nature’da yayınlanan bir makalede bahsi geçen bir çalışma, dünyamıza ait bakterilerin, güneş sisteminin canına can katabileceğini göstermiş. Şiddetli meteorit çarpışmaları sonucu güneş sistemimizin uzak noktalarına saçılmış olan bakteriler, belki de başka gezegen yada uydularda yeni bir hayatı başlatmış olabilirler. Ortaya atılan bu tasarı, aslında hali hazırda bilinmekte olan panspermia teorisinin tam aksini iddia ediyor. Mars ve ay üzerinde meydana gelen şiddetli çarpışmalar sonucu kopan kayaların, dünyamıza küçük meteoritler olarak ulaştığı bilinen bir gerçek. Dünyamızda meydana gelen bir çarpışma sonucu kopan kayaların, güneşin güçlü çekimini aşıp, güneş sistemimizin uzak uçlarına ulaşma olasılığı oldukça zor olmakla birlikte, imkansız da değilmiş. Bir grup bilim adamı, bir bilgisayar modeli kullanarak, güneş sistemimizin uzak noktalarına ne kadar çok kayanın ulaşma ihtimali olduğunu görebilmek için, milyonlarca parçanın izini sürmelerini sağlayan ve 65 milyon yıl önce Chicxulub kraterinin oluşmasına neden olan çarpışmanın bir benzerinin simülasyonunu yapmışlar. Bu büyüklükte çarpışmaların, yeryüzü tarihinde birkaç kez daha olduğu düşünülüyor. Yaşam için uygun olan ortamlara, Satürn’ün uydusu Titan yada Jüpiter’in uydusu Europa gibi, ne kadar dünyaya ait parçanın ulaşabileceğini inceleyen bilim adamlarının ulaştığı sonuç, bu ihtimalin oldukça düşük olduğu imiş. Çok düşük olsa da, en azından imkansız değil diye düşünmek, bardağın dolu tarafına bakmak gibi görünse de, bu olasılığın göz ardı edilmemesi gerektiğini düşünüyorum. (Uzayda hayat var, hissediyorum)