Hayatın içinde Huzuru mu aramalıyız heyecanı mı?Yaptıklarımızdan pişman mı oluyoruz yoksa yapmadıklarımızdan mı, gelecekte hangisi takılır aklımıza? Bizim mutluluğumuzun yolu bir başkasının mutsuzluğundan geçiyorsa, değiştirmeli miyiz yolumuzu?Aslında bizler en büyük savaşı kendi içimizde veriyoruz. Birbiriyle çelişen duygularımızla hırpalanıyoruz, kimsenin görmediği bir savaş alanı gibi içimiz, duygularımızdan hangisi galip gelirse gelsin, patlayan duygularımızla birilerinin vurulacağını biliyoruz artık.Bilinmeyenin bizde yarattığı o çıldırtıcı merakın peşinden mi koşmalıyız yoksa bilinmeyenden saklı olana duyduğumuz korkuyla geri mi durmalıyız.Hangi tarafı tutarsak tutalım neticede yine de bir tarafımıza ihanet etmiş olmayacak mıyız, ihanetsiz yaratılamayacak bir geleceğin yükünü taşıyabilecek kadar güçlü müyüz? Kaçsak, gidecek yerimiz yok, kendi kendimize tutsağız, savaşsak vuracağımız başkalarıyla birlikte yine kendimiz olacağız.Nedir bu savaşın ardındaki sır, hangi korkunç kader geçmişimizi geleceğimizle çarpıştırıyor?Huzur bütün duygularımızı barış içinde tutmaksa eğer, hiç mi huzurlu olamayacağız, bir huzursuzluğa mı mahkumuz? En korkunç savaşı kendi içimizde yaşarken, ne yapmalıyız? Savaşa savaşa, her savaşta bir parçamızı öldürerek mi yürüyeceğiz hayatın içinde? Her mutluluk bir acıdan mı süzülecek?Yenilmeden galip gelemiyoruz maalesef bazı şeylere..Her zafer bir yenilginin izini bırakıyor derinimizde. Zaferlerimiz kadar da yenilgilerimiz oluyor.Kendi kendimizle savaşarak yürüyoruz ve savaş, biz bittiğimizde bitiyor ancak…
yorumlar
cevap veriyorum : salla gitsin.
1. Amaçların olmalı2. Görüş açın, açık ve pozitif olmalı3. Objektif değerlendirme yapabilmelisin4. Klişe, kalıplar ve eski öğrendiklerinden arınmalısın5. Kendini sevmeli, eksik taraflarının farkında olmalısın..6. Zararın neresinden dönersen kar dır.7. Sahip olduklarının kıymetini bilmelisin..8. Sevgiye değer vermelisin..9. Hayır deme şansın var.. Kendinle ilgili kararlarda kontrol sende..10. Hiçbirşeye mecbur değilsin..11. İnsani değerler taşımalı ve en büyük güç ERDEM li olmalısın..Bu kadar..
Zaten hep salla gitsin dediğimiz için değil mi bu çelişkiler. Neden hep kolayı seçiyoruz ?
İnsanın en büyük düşmanı bencillik bunu aşarsa insan hiçbir problem kalmaz ortada die düşünüyorum…Birde kendini sevmekle başlıyor herşey hat safhalara taşımadan:)
Teşekkürler pbk keşke herkes bu söylediklerini yapabilse.
salla gitsin, basit yaşa,
Zeyynep, bunlar beni insan yapıyor..Doğru olan uzun vadede kazanır..Kısa yoldan çıkarlar peşinde koşanlar belki maddi açıdan çok şey kazanırlar ama kendilerini kaybederler yolun sonunda..Kim daha kazançlı ?
‘Senin hayat görüşün tüm düşüncelerinin bütüdür’ der Secret kitabı. Olay bu değil aslında herkesin kendi değer ve yargıları vardır. Mesela ben kendimi değil çevreme endeksliyim bu konuda. Çevremdekiler mutlu olunca bende öle hissediyorum kendimi. Kendimi geçte olsa keşfeden molozum tekiyim ben. Sen öle olmada, gerisi gelir zaten.
Sadece başkalarının mutluluğu için yaşamak ne kadar doğru acuistic ? Yani başkalarının mutluluğu adına ben mutsuz olacaksam yine de onları mı mutlu etmeye çalışmalıyım ?
sonuna kadar katılıyorum arkadaşlar size…(piilli, acuistic ve zeyynep). Kişiliğimizi ancak bu tarz davranışlar geliştirebilir.Ne ekersen onu biçersin. Ama bunu biraz derin düşünmek gerekiyor…..
Kız zeynep o nası poz öle. Senin ağzını cart diye yırtarım kız:) k.bakma bugün ukalayım. Yukarda yazdığım yorum kendime aitti. Eğer bana soruyosan, benim yaşam tarzım ya hep ya hiç derler ya işte onun gibi bişeydir. Ya tamamen insanlara dönük olurum ya da onlarla ipleri koparmış olurum. Tipimden belli olmuyor mu? Hayatın uçların da yaşayan asalak baktariler gibi mesela..
Yorumunun bu kısmına cevap verme tenezzülünde bulunmuyorum. Zaten sebebin sen söylemişsin. :))Diğer kısmına gelince tabi ki tercih meselesi herkesin yaşam tarzı kendine…
Asalak ve bakteri olarak yaşamak, bu tarz mıdır..O zaman insanlar varki siz varsınız..Bu durumda Zeyynep in dediği doğru oluyor..Başkaları için yaşamak..O zaman hayatınızda ki kötü biri sizin de sonunuz olacak..Hayat sizin..
İşte mutluğun resmi
Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?işin kolayına kaçmadan amagül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değilne de ak örtüde elmalarınne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolaşan kırmızı balığınkiniSen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?1961 yazı ortalarındaki Küba’nın resmini yapabilir misin?Çok şükür çok şükür bugünü de gördümölsem gam yemem gayrının resmini yapabilir misin üstad?
Sevgili ciddi arkadaşlarım yazıya espirili bi şekilde yorum yapmak istemiştim ama karşımda cumhurbaşkanımız sezer gibi tiplerin olduğunu bilmiyordum. Göreceli bi konuydu bende fikrimi espiriyle karışık anlatayim dedim ama karşılığında traktör gibi ezildim resmen.
Ezilmeni gerektirecek bir durum yok ortada acuistic…
Acuistic, endişelendim ya kusura bakma..
yorum yapacaktım, tam yapacakken kamyon çarptı iyi mi
Aman aggali dikkat et kamyonlara 🙂
zeynep,kopanistinin felsefesine katılıyorum:)aslında şu var;kadercilik yapmamak lazım tabii ama biraz akışına bırakıp sakin kalmak gerekebiliyor, bazen böyle davranmak çözüm getiriyor:)
insan huzuru biriktirebilir gözlerinde..eğer isterse,ellerine, bakışlarına; küçük ayrıntılara ilişkin mutluluklar, sevgiye ait gülümsemeler, büyülü dokunuşların masallası anlarını sığdırabilir. huzur mutluluğun sürekliliği değil midir ne de olsa…nasıl mutluluğumuzu hiç aklımıza getirmediğimiz zamanlar gerçekten mutluysak,huzur içinde böyledir.işte bu sebeptendir, gercek mutluluk ve huzurun sonradan dank edişi..