Ankara’ya gidip orada ailesiyle tanışma, aile oluşturma hayalleri dibe vurunca yeni hayaller oluşturuldu hemen yaşamlarında, yaza kadar bir şekilde hayatta kalınacak yazın burada iş bulan Zafer doğacak olan bebeği ve küçük kadınınla hayat kuracaktı.Artık iş hesap sormayı geçmişti, kime ne hesap soracaktı, beni uzman çavuşum, babam milletvekili dedin onların yalan olduğu yetmiyormuş gibi beş parasız ve gidecek yeri olmayan bir asalak mışsın nasıl diyebilirdi. Şimdi her ikisi de asalaktı işleri, paraları, evleri yoktu, Sebahattin abiden başka dostları yoktu, burası Bodrum, Marmaris gibi kış mevsiminde de çalışılabilecek bir yer değildi, burada kışın in cin top oynuyordu.Kış ortası Zafer’in erkek kardeşi Tuncay’da Side’ye geldi, o da parasız pulsuzdu üstelik şimdi kalacak yer aramak ve karın doyurmak bir kişi daha zorlaşmıştı, abi kardeşin sürekli ettikleri kavga ve böceğin hamilelik bunalımları bur zorluklara tuz biber ekiyordu.Onbeş gün kadar Alex adlı birinin restoranında kaldılar, Alex Türkçeyi oldukça bozuk konuşan , kışın kapalı olan restoranda yaşayan yazın kazandıklarını harcamış, kışın beş parasız yaşayan ayyaşın tekiydi.Yanlarına sığınan bu kişilere kucak açmış, lokantanın salonundaki koltuklarda yer vermişti, pis mutfakta pişen yemekleri onlarla paylaşıyordu. Yatacak yer bulup karınlarını doyuran bu üç kişi banyo etmeyi bile bazen unutuyorlardı.Birinde bir gün, başkasında üçgün , nöbet kulübesinde bir kaç saat gibi geçirilen zamanlarda tek tük insan yaşayan Side’de iyice göze batan hayat böceği ve diğerleri gittikleri yerde rahat ta edemez olmuştu. Kızı elde etmek isteyen birkaç sülük yanındaki erkeklere de aldırış etmiyordu ve sezon açılmasına daha iki ay vardı.Zafer’in yaşlı bir dostunun yanına geldiler bir sün, adam içkici biriydi ve Ankara’dan Zafer’in bir tanıdıgıydı bir turistik tesiste bekçilik yaptıgına göre pekala bizimkileri barındırabilirdi. Zafer kardeşiyle gündüzleri dolaşmaya çıkıyor, etrafta işgüç varmı diye bakınıyor, böcek kendilerine verilen dermr çatma kulübede ki teneke soba için tesislerin bahçesinde dolaşıp odun topluyordu, akşam da içkici amcanın tenceresinde pişen yemekten doyuyorlardı, böcek gündüzleri televizyon izlemek için bekçi amcanın kaldıgı barakaya gidiyordu.Bir gün yalnızken uyuyakaldı böcek, uykusu hafif oldugundan kapının açıldıgını hemen duydu ama kıpırdamadı Zafer’se uyuyor numarası yapacaktı. Dürtüklemelere ragmen uyuma numarasına devam eden böcek eteğini sıyıran adamın bekçi amca oldugunu farketti, nefesi boğazına düğümlendiği halde ses çıkarmadı, kış ortası yine o zor günlere dönemezlerdi, şimdi olay çıkarsa buradan gitseler burada herkes kendisini düzmek, Zafer’i de buradan uzaklaştırmak için can atıyordu.Amca bacaklarını aralayıp işini bitirdiginde yerinden bile kıpırdamadı böcek, ama şaşkındı adam onun külodunu indirip sadece ona oral yoldan yaklaşmıştı, birleşme olmamıştı. Bu adam manyak dedi içinden bunun sana ne faydası olur gerizekalı kart zampara diye içinden geçirdi. Oradan ayrıldıkları ve nisan gelene kadar orada burada, kalabalık erkekler içinde, bekçi kulübesinde, garson barınağında, şantiyelerde kaldıkları günlere kadar geçen zaman diliminde bekçinin kendisine bu yolla yanaşmasına alıştı böcek, uyuyor numarası yaparak ona kendini tatmin ettirmeyi hemen her gün yaşıyordu, hatta baz en özellikle külot giymiyordu, son bir kaç gün yinede uyku numarasıyla gerçekten orgazm olduktan sonra adamın içine girmeye çalışmasıyla uyku numarasını bitirdi, adamı yeni yakalıyormuş gibi yaparak oradan Zafer’e de bir yalan uydurarak uzaklaştırdı.Side’nin boku çıkmış Alanya’ya gidilmesi şart olmuştu ve yaza az zaman kalmıştı.