Tarifim blogumda (marifetta)
çay hakkında tüm yazılar
Earl Grey çaylı kek
shane | 26 February 2013 17:11
Fotoğrafta bir şaheser kıvamında bizimle adeta dalga geçen bu enfes görünümlü, earl grey çaylı […]
İkramda kusur olmaz..
pillibebekkuyuda | 30 May 2011 17:41
O sabah işe geç gelmişti. Sağa sola fazla bulaşmadan yapılacak işlerini bitirip hemen gidecekti ki..
Odasında bulunan klimayı dağıtmış tamirciyle karşılaştı.
-Kolay gelsin, siz işinize bakın ben yokmuşum gibi, dedi ve başladı telefon görüşmelerine..
Çaktırmadan sekreterin yanına gidip,
-Haftasonu ya da ben yokken gelseydi tamirci, ne çağırdınız şimdi, dedi.
Sekreter, periyodik bakım olduğunu mecburen haftaiçi gelmek zorunda olduklarını söyledi.
Tekrar odasına döndü, sağolsun müşterilerden biri bir kutu getirmiş, masasının üstüne bırakmıştı. Hemen açtı. Mis gibi baklava..
Tamirciye,
-Baklava buyrun, dedi.
En Güzel Bahçe
witamin | 06 May 2011 09:16
Doğuş Çay düzenlediği bir yarışmayla 1.111 hediye dağıtıyor.Yarışmaya katılıp bu sitede en güzel bahçeyi tasarlayan 1 kişiyi Avrupa turu bekliyor.Diğer tasarımcılardan ilk 10 kişiye casper notebook,ilk 100 kişiye çaydanlık,ilk 1000 kişiye Doğuş Çay paketi hediye. 28 Şubat 2011 tarihinde başlamış olan yarışma 31 Mayıs 2011 tarihine kadar devam edecek.
Ben Birşeyler Yapacağım !!!
Cali Kusu | 02 February 2011 09:22
Güzel bir fikrim var benim, bi an önce uygulayıp paketleyeceğim sonra rafa kaldırıp tozlanmasını bekleyeceğim. Tozlanan fikirlerimi temizleyip tekrar tekrar ortaya sereceğim kirli çamaşır serer gibi milletin gözününe girsin die çabalayacağım. Sabah erken kalkıp süperman olacağım, geceleri örümcek adam, canım isterse bazende kedi kız olabilirm. Bu benim fikrim herkes gibi erken kalıkıp şarkıcı olabilirim…
KİMSE OLMADIĞINDA
mavilikler | 11 January 2011 09:04
Bir masada karşıkarşıya oturmuş sohbet ederken seninle, çay fincanlarımızdan dumanlar tüterken…
Tüm dünya ikiye ayrılır: Masamız ve gerisi diye…
Yalnız ikimizin olmasından daha güzeldir aslında çevremizde birilerinin bulunması. Onların varlığı bir ayna olur, bizi daha çok vurgular birbirimize… Onlardan herhangi biri olmadığımızı duyumsarız.
Çünkü böyledir insan doğası… Aynalara ihtiyaç duyar. Benzerler arasında farklılığımızı yansıtan bu aynalarda kendimize ve birbirimize baktıkça daha bir güzelleşir gördüğümüz.
Stresten Korun
meflug | 06 January 2011 12:24
Şu hareketli hayatlarımızın içinde ara sıra dinlenmeye, stres atmaya hepimizin vücudunun ihtiyacı var. Acaba hepimiz yeteri kadar dinlenebiliyor, sağlıklı uyuyor muyuz? Strese karşı ne kadar savaşıyoruz?
Stresin vücudumuza olan yan etkilerinden devamlı bahsediliyor. Bir süre önce katıldığım bir eğitimde stresin etkilerini anlatılırken bir anti-stres çayı tarifi vermişlerdi.
UZATACAK ELLERİNİ
mavilikler | 29 November 2010 09:33
Bu duyguyu kaybetmemeliyim. Nerden geldi böyle birden?! Nasıl anında günlük güneşlik etti her yeri?.. Bilmeliyim… Ki kaybettiğim zaman yeniden çağırabileyim yanıma.
Şu serçeler mi getirdi yoksa onu bana? Kollarımı okşayan güneş… Karşı banktaki sevgililer… Onların az ötesindeki şu ayyaş adam… Evet, evet… En çok da O… Kalbimdeki bu ılıklığı en fazla O’na bakınca duyuyorum çünkü.
Ayağının dibindeki şişe yarılanmış… Meydan okuyan bakışları üzerindeki paçavraları görünmez ediyor, onları da o meydan okuyuşun bir parçası yapıyor sanki. O’na bakan biri sadece gözlerini görebilir. Onlardaki karanlıkta yeni baştan tanımlar her şeyi. Şu sevgililerden çok daha fazla şey öğrenir o karanlıktan.
ÇAYIN SUYU
il mare | 18 October 2010 09:34
Yine aşınca çayın suyu boyunu,belki yeniden karşıma çıkacaksın…
Zor bundan sonra aşması,kuruyor çaylar,dereler,nehirler,denizler. İstemem bir sel olsun da taşıp gel bana;asi olursun,sevmezsin,yakıp yıkarsın,ezer geçersin.Bitirirsin;geleyim derken en başından gidersin. Unutulmaz olursun en kötüsü,hatırlandıkça beni de unutturursun,beynimi yersin,bitirirsin,aptal edersin.Bildiklerimi,kendimi şaşırtır,benliğimden men edersin.
Ne çay boyunu aşsın,ne oluyormuş ki öyle hem,haddini bilsin; ne de sen çık karşıma.
Çıkma. Çıkınca hiç çıkmamış gibi olmam için çünkü,benim çay olmam lazım ve kat be kat suyumu aşmam lazım.
Ne ben kendimi aşmak zorunda olayım,ne de sen gir artık rüyalarıma.
Ne karşıma çık,ne de rüyalarıma.
Rüyalarımdan çık! Sabahlarımı yokluğunla tazele,mutlu et beni!
Çık artık rüyalarımın değerli saniyelerinden,üstelik henüz kabusum da değilken…
ARKANDA DENİZ
mavilikler | 27 August 2010 10:11
İstanbul’da olmak var!
Sabah yürüyüşe çıkmışsın. Dönüşte fırından ekmek alacaksın. Bu son derece sıradan görünebilecek durum, İstanbul’daysan olağanüstü bir şölene dönüşebilir.
Martılar da katılır işin içine. Deniz zaten hep vardır… Sonsuzluk katar her şeye. Küçücük bir hareket, önemsiz bir durum bile sonsuzluğun içinde başka başka anlamlara bürünür. Hiçbir şey yok olamaz sanki, fonda deniz varsa.
Hele o yosun kokusu… Ekmek falan silinir aklından. Kıyıda bir banka bırakırsın kendini. Önünde derya deniz… Sen de ondan bir parça olur, sonsuzlaşırsın.