Son gecemizdi, bitiyorduk oysa nasıl da seviyorduk birbirimizi. Gururuma yedirip “gitme kal” diyememiştim. Diyemediklerim için kendimden nefret ettim.Yitirişti bu… Damarlarımdan akıp gider gibi… Umarsız gibi görünmeye çalışıyordum, tek umursadığım “o” olmasına rağmen nasıl da oynadım rolümü…Kapıyı çekti ve gitti… Gitmesini ben söyledim… Dilime küsüm şimdi… Gözlerine dalarak ne şiirler yazdım ben sana…Şimdi kimler yazacak şiirlerini…Artık sana “şiir gözlüm” diyen olur mu ki ?…Ya bana “şiir sözlüm” diyen …Gözlerim ardına, kapının suratına bakakalmıştı. Pişmanlığım çoktan başımı sarmıştı ama gururum pişmanlığımdan daha büyüktü. Bedenimi aşmıştı.Taşıyamıyordum artık…Sehpada çakmağını unutmuşsun. Fark edince aldım elime sineme bastım sana sarılıyor gibi… Kokladım… Az önce yanımdaydın, benimdin. Kapanan kapı ile el oldun, ele gittin, ben hala çakmağı kokluyorum…Oysa artık benim değilsin…Gitmeden önce son oturduğun berjer’e dokundum. Oturduğun yeri kokladım… Bu koku nasıl benden gitti diye çok ağladım.“O”da giderken ağladı, buna kalıbımı basarım…Evimde içtiğin son içkinin, arta kalan kadehine dokundum… Dudak izini aradım, dudağımı sürdüm.“O”nun dudağına sürüyor gibi…Karşılık versene “kadeh-can” can ver, kırıklıklarımı ört… Vefasız çıktın işte… Bu gece bu kadehi gözyaşı ile dolduracağım…Kadehe can vermek için çakmağını koydum içine… Şerefine sevdiğim şerefine…İçer gibi yaptım seni su niyetine…Birlikte yaşlanıp,beraber akacaktık hani ?…Beni kimlere bırakıp gittin ki…Canım cam kırıkları ile doldu bu geceSensizliği koynuma sardım da uzandımÜşüdüm çok üşüdümSensizlik sarmadı beniYataktaki kokun sürmelendiYumdukça gözlerimiGözlerin gözlerime mühürlendiNamussuz gece yineCiğerime çöreklendiSevmiyorum geceyiSeni sevdiğim kadarSen gittin…Arsız geceyiBana miras bırakarak…
Gürültü yapmayın yıldızlar bu gece acımı tenhada yaşayacağım…