bildirgec.org

WATERFAIRY

11 yıl önce üye olmuş, 14 yazı yazmış. 625 yorum yazmış.

Cam Süsleme Sanatı; Vitray…

WATERFAIRY | 02 September 2008 12:40

Cam Süsleme (Vitray) Teknikleri
Cam süsleme sanatında uygulanan 5 teknik vardır;

• Mozaik vitray
• Macunlu vitray
• Kurşunlu vitray
• Boyalı vitray
• Ticani

Vitray yapımının tarihi çok eskilere dayanır. Kullanım alanı geniştir ancak dikkat edilmesi gereken tek unsur arkadan ışık alıyor olmasıdır. Yeterli ışığı alamayan yerlerde kullanılan vitray örnekleri çok kaliteli işçiliğe sahip olsa bile güzelliğini tam olarak göz önüne çıkaramayacaktır. Işık süzmeleri bazen yetersiz kalır bu da vitray üzerinde kullanılan renklerin farklı görünmesine sebep olur. Örneğin; aynalarda kullanılan ve tablo olarak kullanılan cam tasarımlarında ışık almayacağı düşünülerek yapılır.

İstanbul’da Bir Sürrealist: Salvador Dali

WATERFAIRY | 22 August 2008 19:00

15 milyon dolarlık sanat bütçesinin yarısının ayrıldığı bu etkinlikten beklentiler çok büyük. Bizlerle ilk kez tanışacak olan bu sergiye katılımın da büyük olması bekleniyor. Salvador Dali sorunlu bir çocukluk yaşamış, menenjitten ölen kardeşinin ardından dünyaya gelmiş belki bu kayıp nedeni ile fazlaca şımartılmış ya da başka sorunlar yaşamış bir yetenek. Kendisi ile ilgili önemli olayları bilmek onun yaptığı resimlere farklı bakmanıza neden olabilir. Sonuçta histeri krizleri geçirerek dikkat çekmeyi başarabilecek kadar zeki bir çocuk olması bile onu farklı yapıyor. İçindekileri resimlerine yansıttığı için bilen gözlerle izlemek resimlerini gerçek anlamda anlamaya yardımcı oluyor.

Topraktaki Nüfus Kağıdı

WATERFAIRY | 24 July 2008 09:50

Ölüme doğar insan,ölmek için yaşar…
Bazen ölüyor gibi yaşar…
Ölümün soğuk nefesini hissederek kendini yoğururak,yorarak yaşar…
Telaşlıdır,hep daha hızlı koşar.Koşar da nereye koşar? Koşarak yaşar…
An gelir ensesindeki soğuk nefes susar…
Bir taş dikerler başına,toprağa sararken,vedalaşmalar…
Yazarlar adını bir taşa,musalla da bir başkası…
Şehit mi,gazi mi yoksa kimliği belirsiz mi?…
Başındaki taşa bak anla,ne zaman geldi ve gitti…
Ardında dua edeni var mı bilinmez?…
Duası kesilene hiç bir şey denilmez…
Senin de mezar taşına yazarlar bir kelam…
Taşına da bakarlar kim bu,kaç yıl koşup yorulmuş diye…
Ölüm,yaşama yaren…Sen de toğrağa…

Güzelliği İçinde Gizli

WATERFAIRY | 10 July 2008 10:59

Dünyada değerli taş işlemeciliği, ülkelerin ekonomisini kalkındıracak seviyede bir sektör haline ulaşmış. Birçok ülkede bu alanda sayısız işyeri faaliyet gösteriyor. Öyle ki, geçen sene Almanya’nın Frankfurt kentinde düzenlenen bir fuara sadece taş işlemeciliği üzerine çalışan 8 bin kişi katıldı.

Günümüzde taş işlemeciliğinin önemi anlaşılır hale gelince bu konuda bir çok eğitim alanı açılmıştır.

Taş işlemeciliği ile ilgili kaynakların çoğalması bu konuya daha fazla ilgi duyulmasına neden olmuştur.

Ülkemiz “taş” cennetidir ancak yüzeye çıkarma ve işleme konusunda biraz daha çalışmamız gerekmektedir.

Korkarım Gideceksin…

WATERFAIRY | 06 July 2008 09:00

Dün gibi tanışma sahnemiz,başrol senin,benim.Figüran bilgisayarlarımız networkten beter ağlarımız.Gün gelip aklımın başımdan gideceğini düşünmeden seninle chatleşmenin keyfini yaşıyordum.Arada netten düşsek bile sana uyanmak,tekrar kavuşmak,resetlemek için uğraşmak bile yetiyordu.Tırnaklarım şahitti bu aşka, klavyeye sıkı sıksı basıyordu,hızlı olmak zorundaydım yoksa aşkım beni başkasına yazıyorum sanıyordu.“ Aşkım senden başkası msn adresimde on-line olamaz,senden ötesini engelledim” desem de yetmedi çünkü çok seviyordu.Gücüme gidiyordu bana güvenmeyişi tesellim “inanıyor ama beni çok sevdiğinden böyle yapıyor” diye düşünmekti.Artık susacak kalemim senin olmadığım tüm hecelere,gidişine dayanamasam da dönüşünün imkansızlığını çevirimiçi anlık iletinde hissettim,sana tutunurken düşmeyi göze aldım,gülün dikeni ile kanattın.Sen giderken ardından bakmayacağım işte.Bakmayacağım dedim,dayanamayacağımı bilirsin.Ben bakmazken git.Pc başında yaşadığımız her anı unut ta git.Git hadi gözlerimi yummuşken git.Gözlerim şahit olmasın gidişine,ben gözlerimi kapatmışken git.Açarsam gözlerimi gidişine izin vermemem,elini çabuk tut yoksa gözlerimi aniden açıveririm.

BEBEK KATİLİ

WATERFAIRY | 02 July 2008 14:21

Babam bana ninni söyleyen bir bebek almıştı.Başta çok sevmiştim bebeği,oynuyorum hanım hanım,komşumuzun çocuklarına da gösterdim oynadık birlikte.
O ninni söylüyor bende onu ayağımda sallıyordum,doğuştan annelik duygularına sahibiz ya annelik yapıyordum.
Annem komşuya gezmeye gitti ben de yanında tabii ki ben yanıma ninni söyleyen bebeğimi de aldım hiç yalnız bırakmıyordum,bebeğimin gezmeye de hakkı vardı ben nereye o oraya.Annem ve diğer komşular salonda otururlar ben ve komşu çocukları diğer odada oynuyorduk.Çocukluk aşkım komşumuzun oğlun yanından ayrılmıyordum,bebeğimle oynamasına bile izin veriyordum.
Bebeğimi aldı önce bebeğe baktı sonra bana baktı ve bebeğimi öptü.Beklemiyordum çok şaşırdım,niye öyle yaptın diye soramadım bile.Eve geri döndüğümüzde bebeğimi alıp tek başıma bir odaya geçtim elimde makas bebeği doğradım,sonrada sakladım.
Gece annemin dikkatini çekmiş bebeğin nerede aşkım dedi.Uyuttum sessiz ol uyanmasın dedim.
Bir süre sonra annem ev temizliği yaparken bulmuş bebeğimi bu kez katil kim onu bulmak istiyor,abim mi kardeşim mi bir türlü çözemiyor düğümü,babamı arayıp haber veriyor bebeğimin başına geleni anlatıyor,babam ben üzülmeyeyim diye gidip aynısından alıp getiriyor.

KOŞUP ŞEFKATİNE SIĞINACAĞIM KİMSE YOK ŞİMDİ…

WATERFAIRY | 02 July 2008 13:16

Bir düş görürüm kanatlarım yok ama uçarım bulutlara kadar,oradan aşağıya bakarım öyle küçülmüş gelir ki gözüme seçemem sanki.
Aklıma ailem gelir yeter bu kadar hadi evine koş özledin bak şimdiden onlar da seni özledi.
Süzülürüm yeniden aşağıya ayaklarım yere basınca havalanma gücümün gittiğini hissederim bu kez bulutları özlerim.
Gecenin incesi,düşümün tenhası bitmesin isterim.
Bir düş görürüm yüzüm yaralanmış kanlar içindeyim düş mü gerçek mi sezemeden ağlarım yanaklarım ıslanınca uyanır anlarım bu sadece bir düş diye.
Küçükken de çok düş görürdüm korkunca koşarak annemlerin yatağına giderdim.Aralarına alırlar iki taraftan severlerdi beni.Babam beni severken arada annemi de öperdi.
Büyüdüm şimdi düş görmeye devam da ediyorum hatta bazen bilim kurgu gibi çok korkup uyandığım oluyor.
Koşup şefkatine sığınacağım kimse yok şimdi…

GÖZÜMÜN ÖNÜNDE YAŞANAN AŞK

WATERFAIRY | 01 July 2008 15:45

Ben aşk çocuğuyum babam ve annem aşkı tatmış beni de bu aşkın meyvesi olarak dünyaya getirmiş.
Aşka hasretliğim belki de bu yüzdendir yani ben masumum tüm suç aşıkların.Onların aşklarını izlemekten çok keyif aldım,aşk ne kadar sürer diye yapılan bilimsel çalışmalara kulak asmayın demiyorum fakat her olayda,her insanda farklılık olabileceğine inanıyorum bunun sorumlusu da annemdir.
Babamın olumsuz taraflarında bile sevecek bir nokta bulur hatta bana göre uydurur mesela babam çok dağınıktır annem bu durum için şöyle der “babanın saçtıklarını toplamak ya da kaybettiklerini bulmak bulmaca çözmek tadındadır”Anneciğim o kadar benimsemiş ki babamın eline aldığı her şeyi kaybetmesini lazım olduğunda annem hiç zorlanmadan bulur,getirir.Bunu nasıl beceriyorsun diye sorduğum da ise” O ben,ben de O’yum” demişti.
Nasıl yani?
“Aşk böyledir,sen ona katılırsın o da sana katılır aşk varsa “tek” olunur,parçandır,nereye neyi atacağını iyi bilirsin istediğin an onun gibi düşünür her kaybettiğini bulabilirsin” dedi.
Dedi de bir de ben anlayabilsem bu durumu sorun kalmayacaktı…
Şimdi bende “tek” olmak istiyorum.
Annem gibi çok seveyim,babam gibi de çok sevileyim.

İSTEDİĞİM SADECE AŞK ÇOK ŞEY Mİ İSTEDİM?

WATERFAIRY | 01 July 2008 11:11

Çocuktu bedenimiz,ama yüreklerimiz adam olmuş kocaman bir sevdaya bürünebilmişti,aşk bu işte dedirten bazen çılgın mıydık diye düşündüren anların mimarıydık biz.Bu kadar çok sevilebilir mi bir insan diye kızardım tenhada kendime,yatağımla bedenimi buluşturduğumda saten gibi kayardı ruhumda gün boyu seninle yaşadıklarım,başlardım tek tek mercek altına almaya.Bana şurada güldü(çok yakışıklıydı),şurada profilden baktı(çok etkilendim),burada “saçının tek teli için ölürüm” dedi (ona sarılmayı çok istedim ama utandım yapamadım),bende ona şöyle dedim,böyle dedim diye düşünmekten sabahı zor ederdim seni görmek seninle olmak ve anılarıma yeni sermayeler eklemekti isteğim.
Kaç gece ağladım senin için gözlerimin rengi dönecek sana çirkin görüneceğim diye korkarak hem de, çocukluk işte,bu uyduruğa inandım.
Doğum gününde sana aldığım hediyeyi beğenmedin saklama benden bunu çok iyi anladım ,insan aşkına hediye alırken aklına danışmalı benim gibi hatıra defteri almamalı.Yine tesellim oldun “sen bana en büyük hediyesin” dediğinde yüreğim bir başka bağlandı.
Aşkımız kulak memesi kıvamında sürerken ortada bıraktın yüreğimi,buruk bir hazandayım şimdi.Yapraklarımı savuran savurana…
Senden sonra sevemedim kimseyi seni sevdiğim gibi,kimse de beni sevmedi senin bebeğini sevdiğin gibi…
Denemedim sanma çok denedim yeniden sevmeyi,çok kırıldım,incindim ama vazgeçmedim kendimden.Dene kızım bir gün gerçek aşkı yakalayacaksın dedim kendime.Bazen inanırım bu yalanıma bazen gerçeklerin tokadı iner yüreğime nasıl da sızlatır bir bilsen.
Neler yaşadım nelere ağladım senden sonra belki hala yokluğuna alışamadım.Duygularıma bir ölçek fazladan katılmış kimin hakkı bu bilmem ama kimin duygusundan bir ölçek eksikse hep onları tanıdım haklarını almaya gelmiş gibi kırıp,saçıp üzdüler beni.

İstediğim sadece aşk çok şey mi istedim?