Grigori Yefimoviç Rasputin

Kâhin ya da şarlatan olabilir ama kesinlikle kolay ölmeyen biri. Kendisine kurulan birçok suikastten kurtulduğu bilinir. Zehir ve kurşunla ölmediğine inanılan bu Çılgın Papaz’ın penisinin de 30 cm olduğu ve St. Petersburg müzesinde sergilenmekte olduğu da gerçektir. Şimdi biraz daha yakından tanıyalım.Grigori Yefimovich Rasputin 22 Ocak 1869 yılında, Ural Dağları’nın eteğindeki Pokrovskoye köyünde dünyaya merhaba dedi. Jefim Jakoviç’ten olma Anna Wasiljevna’dan doğmadır. Ailesi, kendisine ait topraklarda çiftçilik yapardı.
Rasputin’in hayatında gariplikler daha çocukken başlamıştı. 2 kardeşini de neredeyse aynı şekilde kaybetmişti, hatta kendi sonu da onlarla aynı olacaktı. Maria adındaki kardeşi Tura Nehri‘nde boğularak öldü. Dimitri ve kendisi ise gölde boğulurlarken yoldan geçen biri tarafından kurtarılmışlardı. Fakat Dimitri kendisi kadar şanslı değildi ve zatürre olup öldü. İlerleyen yaşlarında kendisindeki farklılıkları keşfetmeye başlayan Rasputin yaramazlıklar yapmaya başlamıştı bile. 18 yaşlarında bir kaç kez hırsızlıktan yakalanan Rasputin, Verkhoturye Manastırı‘nda kısa bir tatil yapmak zorunda kaldı. Burada da uslu durmayan Rasputin’in ilginç bir iddiası vardı. Meryem Ana‘nın kendisine göründüğünü ileri sürüyordu. Daha sonra ise Khlistiler tarikatına katıldı. Bu tarikat, tanrıya acı çekerek ve günah işleyerek ulaşabileceklerine inanıyordu.Proskovia Fyodorovna Dubrovina adlı bayanla evlendi. 3 çocuğu oldu ve bunlara Maria, Dimitri ve Varvana isimlerini koydu. Sonra evini terketti ve aziz olarak vaazlar vermek için dolaşmaya başladı. Yunanistana kadar ulaştıktan sonra St. Petersburg‘a döndü.Çar 2. Nikolas‘ın küçük oğlu Alexei hastalanmıştı. Çar ve Çariçe tüm doktorlara danıştılar. Fakat doktorlar çocuğun kısa süre içerisinde öleceğini söylüyorlardı. Çünkü çocuk Hemofili hastalığına yakalanmıştı. Son çare olarak Rasputin çağırıldı…Rasputin çocuğa sadece dokunarak ve dua okuyarak iyileştirdi. Böylece Rasputin saraya ilk adımını atmış oldu.

1. Dünya Savaşı başlamıştı. Rasputin kesinlikle bu savaşta Almanya ile barış yapılmasını istiyor ve bunu sıklıkla Çar’a iletiyordu. Fakat Rasputin alengirli sex hayatı ve partilerdeki içkili tavırlarıyla dikkatleri üzerine çekmişti. Çar savaşa katıldıktan sonra Rasputin Çariçe Alexandra Fyodorovna‘ın üzerinde etkisini iyice arttırmış ve neredeyse ülkeyi yönetir hale gelmişti. Kimilerine göre Rasputin, Çariçe’nin sex makinasıydı. Bu konu üzerine şarkı bile yazılmıştır.
Fakat bu durum saraydan bazılarının hiç hoşuna gitmiyordu. Prens Felix Yussupov ve birkaç arkadaşı Rasputin’i ortadan kaldırmaya karar verdiler. Rasputin’i zayıf noktasından yakalamak için 29 Aralık 1916 da bir parti verildi. Prens Felix Rasputin’i bir odaya çağırdı. Zehirli içkiyi ve zehirli kurabiyeleri ikram etti. Aradan bir süre geçmesine rağman ölmediğini gören Prens silahını çıkarıp ateş etti. Rasputin yere düştü. Prens odayı terkedip arkadaşlarının yanına gitti ve onu öldürdüğünü söledi. Daha sonra içi rahat etmedi ve geri döndü. Çünkü onu zehirlemiş olduğu halde ölmediği için bu sefer emin olamamıştı. Eğilip cesete bakarken Rasputin birden gözlerini açtı ve bir şey fısıldadı. Tam o sırada odaya giren Prens’in arkadaşı Rasputin’in ölmediğini görünce silahını çekip ateş etti. Prens ve arkadaşı cesedi bir çarşafa sarıp saraydan çıkardılar. Dışarıda Oswald Rayner (İngiliz ajanı olduğu rivayet edilir) arabada bekliyordu. Rasputin’in cesedi arabaya koymaya çalışırlarken aslında onun hala bir ceset olmadığını anladılar. Bu sefer Rayner Rasputin’in alnının ortasından vurdu. Genede emin olamadılar ve onu Neva Nehri‘nin buz gibi sularına attılar.14 saat sonra ceset bulundu ve fotoğrafları çekildi. Yapılan otopside 3 kurşun bulundu. Bunlardan biri alnının ortasında, biri böbreğinde ve diğeri de sırtının sağ tarafında bulundu. Ayrıca otopsi sonucunda zehirlendiği, dövüldüğü ve sürüklendiği de anlaşılmıştır.Öldükten sonra odasında bulunan mektupta; kendisinin 1 Ocak gününe kadar öldürülebileceğini ve bunun yapan kişiler soylularsa, 25 yıl içersinde tek bir soylu bile kalmayacağını yazmıştır.Şubat Devrimi sırasında Rasputin’in cesedi mezarından çıkarılmış ve yakılarak imha edilmiştir.
Bir çok araştırmacıya konu olan Rasputin adına film bile çekildi. Rasputin’in öldürülme sebeplerini düşünürsek; savaş konusundaki fikirleri düşünüldüğünde, Almanya ile gidilecek barış anlaşmasına hoşnut olmayacak bir kaç ülke vardı. Çünkü eğer Almanya ve Rusya barış imzalarlarsa bu Almanya’nın batısındaki ülkelere saldırışını hızlandırıcaktı. Rasputin öldükten 14 ay sonra Almanya ve Rusya barış imzalamışlardır. Fakat Batıdaki ülkelere saldırmak için geç kalınmıştır.