freegan, free(özgür) ve vegan(aşırı vejetaryan) kelimelerinin birleşerek oluşturduğu yeni yetme bir akıma yani freeganizme tabi olan insanlara verilen isim. freeganlar lüks tüketime ve israfa tamamen karşılar ve tabiri caizse ikinci el yemek tüketiyorlar. bu işide çöp karıştırarak gerçekleştiriyorlar.
freegan
sizce bu durumdan utanır yada çekinir gibi bir durumları varmı? yok tabiki bu insanlar dünyada mevcut olan tüketim çılgınlığına karşı kendilerince bir akımını sürükleyen insanlar ve gün geçtikçe sayıları artıyor.
freegan
aslında bu akımın bir yöndende politik yönü var diyebiliriz. karşı oldukları bir şeyler var ve buda şu anda dünyadaki düzen olan kapitalizm. zenginin her geçen gün zenginleştiği fakirin ise fakirleştiği ve günden güne eriyip yok olduğu bir şey bu değirmen misali bir şey. freeganizm sadece çöpten diğer insanlar tarafından atılmış yiyecek yada diğer işe yarar şeyleri kullanarak yaşamak değil buna benzer israfın ve aşırı ve gereksiz tüketimin yapılarak dünya kaynaklarının bilinçsizce yok edilmesine de bir tepkidir. çevreye ne kadar az zarar veririm ve kendim için sadece gerektiği kadar tüketirimin peşinde bu freeganizmciler ve bunun için örnek vermek gerekirse 3 adımlık yolu taksiye binerek değil yürüyerek yada kendi arabasıyla değilde toplu taşıma aracıyla giderek çevreye ve insanlığa karşı sorumluluklarını bu şekilde göstermeye çalışıyorlar. günümüz dünyasında süper güç olarak geçinen ve övünen amerikayı düşünün ve orda yaşayan bir amerikalıyı vebilinki bir amerikalının tek başına tükettiği gıdayı afrikada yaşayan 42 insan tüketiyor. ne dünya ama değilmi?
açlık
yorumlar
çok ilginç, ben ilk defa böyle bir şey duydum. aslında yaptıklarını pek de onaylamadım. sisteme karşı çıkmak, çöpten yiyecek yemek midir diye sorasım geldi?
yakındır ısınmak için,yakılacak bedenlerin kokusunu,defetmeye yarayacak,şirin renkli gaz maskelerini promosyon olarak vericek gazetelerin basıldığı günlerin gelmesi.varlığımız tehlikede.bu sadece iyimser bir tahmin..doğayı kirletenler oldu önce ve sonra arkasından greenpeace-ciler var oldular..greenpeace-ciler yaptıkları işi öle sevdiler ki,var olabilmek için doğanın kirlenmesini sever hale geldiler.varlıklarını besleyen kaynağın son bulmasını onlar da ister mi sanıyorsunuz?tez-antitez..şimdi yeni bir sentez lazım bu kokuyu üzerimizden atmaya.büyük bir yıkım lazım önce,nuhun gemisinden yeniden başlamak belki.çöpten beslensinler çöpten giyinsinler,ne fayda,afrikadaki açlar hala aç.tepkiyi göstermek şart elbet..ama sistem öyle yanlış ki en başından,sistem denen hiyerarşik bir kere..zenginler var bir de açlar.utanıyorum insanlığımdan..çöpten giymek iyidir inan,insanlar eskimeden atma alışkanlığını kazanalı epey oldu..bakınız:aldous huxley brave new world.(ben link vermeyi bilmiyorum,en yakın zamanda öğreneceğime söz veriyorum.)yazdılar ve uyarladılar sanki..tüketim,tüketin,hiç ama hiç üretmeden.üretemeden
Tek yol anarşi! Bu gidişle gerçekten anarşik olacağım. Zaten herkesin kafasına göre takıldığı sevgili dünyamızda anarşi giderek sıradanlaşmıyor mu? Protestonun suyu çıktı diyorum.. Gerilla bahçeciliğinide okumuştuk. Bu tip yöntemlerle sadece çığırtkanlık yapacaklarına; gerçekten faydalı bir fon oluşturmak daha faydalı gibi geliyor. Ne bileyim; şu soyunup takvim çıkaran ingiliz hanımları bayağı faydalı olmuştu değil mi?Sistem-mistem yok! Parayı veren, düdüğü çalıyor işte o kadar! Sorun tüm çelişkilerde; bireyi önemser görünen sistemlerin kastettikleri bireyler tekel patronları. Biz hala kul-köleyiz. Boşuna nefes tüketiyoruz; herşeyi tükettiğimiz gibi…
gecen gün hafif’te kapitalizm ile ilgili bir yazıya yorum yazarken aklıma düşmüştü; gerçi bu çöpten yemek olayı biraz salak bir uygulama da olsa, vahşi kapitalizme gene en bilinçli muhalafet o çok eleştirdiğimiz batı toplumlarından geliyor arkadaşlar…türk devletinin gönderdiği, almanya’ya ilk öğretmen olarak giden kadınlardan bir tanesi olan arkadaşımın annesiyle bir muhabbette, alman mühendisler, müdürler işe bisikletle gelirken bizim türk işçilerin bile ilk fırsatta araba alıp işe arabayla geldiklerini milletin onlara güldüğünü anlatmıştı, yani ortada doğu toplumlarının özellikle, azcukda biz tükedelümm demesi ve bir görgüsüzlüğü var sanki. (belki bu arapların, türklerin ve hintlilerin altına, lüks ürünlere olan çılgın merakını ve çevre konularına olan duyarsızlıklarını açıklar birazcık)lafı toparlayayım; tanrı her dinden, ırktan, milletten duyarsız, kendini tüketime kaptırmış insanları bildiği gibi yapsın…amin 🙂
Tavşan dağa küsmüş 🙂
Ingilizin birine sormuslardi, yillardir Turkiyedesin nesini seviyorsun bu ulkenin? “kedi kopekleriniz basibos sokaklarda dolasiyor kimsede karismiyor“ demisti. Biz aslinda bu kadar musrif bir toplum degildik, tabaginda yemek kalmayacak uyarilariyla buyumus cocuklar olarak tabaklarimizi sunnetlemeden sofradan kalkamazdik, artIk yemegi cope dokmez mahalledeki kedi kopege mama yapardik, kedi kopek mamasi bilmezdik, kIRIK dokmekten imtina eden cocuklardik, yolda ekmek parcasi gorse kenara koyan, cope ekmek atmanin cok ayip olduguyla buyumus cocuklardik, artan yemegi klozete dokup sifonu basmak cok sukur hala bizim kulturumuz olmadi, biz abisinden ya da abisi sayilan akrabasindan kalma pantolon ve kazaklari kullanan cocuklardik, hep bir numara buyuk ayakkabi alinan seneye de giysin denilen cocuklardik. kislik, yazlik, spor, okula giderken diye ayri ayri ayakkabimiz olmadi, kundurayla top oynarken ya patlarsa diye korkan cocuklardik. Bizim elbiselerimiz ya kardeslerimize kalir ya da giyilmeyecek hale gelene kadar kullanilanlardi, yirtik olunca yeni pantolon alinmaz yama yapilirdi. evlerimizde bereket vardi, cunku biz yenilen seye ni`met derdik, kapitalizm o kadar icimize girmediginden bereketli kazanc onemliydi, bu kadar seye sahip degildik ama acta degildik, onlar bizden daha kapitalist, onlar bizden daha zengin bu yuzden onlar bizden daha ac ve bu yuzden onlar bizden daha az doyuyor, onlar hep aclik hissedecekler, hic doymayacaklar… Bizler tuketim nedir bilmezdik, cunku ihtiyacimiz olani alirdik. Onlara benzedikce bozulduk.
Bence makul…
Kapitalizme karşı duyduyum en saçma tepki.(çöp ve yemek ilişkisi kastedilmiştir)
sen çöpten yemek yerken , kapitalist ; vah vah çok yazık ! artık daha fazla sömürmeyelim rakıfellırcığım diye birbirlerine espiri yapıyordurlar.
ser-hus a yürekten katılıyorum.çok güzel yorum yazmış.bana tercüman olmuş.ama bu çöpten yemek yerine yenilemeyecek şeylerin üretilmemesi daha faydalı olurdu.gıda işletmecileri ayrı bir eylem yaparak stoklarını yarıya falan indirebilirlerdi.olmaz mıydı?
bir de onlar açısından bakarsak olaya; kapitalizmden ve tüketim manyaklığından, artık çöpten yemek arayacak kadar nefret etmiş ve iğrenmişler galiba. etkileyici bi tepki. ama etkileyici olması demek, etkileyecek demek değil. böyle daha huzurlular en azından.bir de klasik eylem yaklaşımıyla; herkes en az onlar kadar rahatsız olsa, kim bilir neler değişir?
yazıyı çok ilginç buldum. kişi kendi kararını verebilir, bize laf söylemek düşmez ama ben çöpten yemek yiyeceğim bir gün görmek istemiyorum.
en azından oturduğu yerden dünyanın gittiği yöne bakıp “vah vah” demektense, kendilerince durumu değiştirmek için seslerini çıkarmaya çalışıyorlar. Bazı “KARŞI” olanların en azından biraz düşünmelerine yardımı dokunur belki.
çöpten yemek yiyemem ama yemeğimin yarısını paylaşabilirim.zaten ne yiyoruzki? cebimde olan üç kuruşuda verebilirim. mühim olan bu sistemi -açlık, yokluk, zengin fakir hikayesi- çözmüş olmak. karnım doysun yeter. havyar yesem ne olur,ekmek yesem ne olur.aç gözler cepler doysun önce.
çöpten yemek yiyemem ama yemeğimin yarısını paylaşabilirim.zaten ne yiyoruzki? cebimde olan üç kuruşuda verebilirim. mühim olan bu sistemi -açlık, yokluk, zengin fakir hikayesi- çözmüş olmak. karnım doysun yeter. havyar yesem ne olur,ekmek yesem ne olur.aç gözler cepler doysun önce.
çöpten yemek yiyemem ama yemeğimin yarısını paylaşabilirim.zaten ne yiyoruzki? cebimde olan üç kuruşuda verebilirim. mühim olan bu sistemi -açlık, yokluk, zengin fakir hikayesi- çözmüş olmak. karnım doysun yeter. havyar yesem ne olur,ekmek yesem ne olur.aç gözler cepler doysun önce.
Yorumları da tutabilmek istiyorum…
YORUMSUZ
farklı bir düşünce ve hareket tarzı
Bence kapitalizmin en büyük silahı, güzeli, kaliteliyi ve lezzetliyi tanımlamasıdır. Zevkler değiştirildiğinde kapitalizm çaresiz kalacaktır.Bir gün herkes aynı anda evde otursa, hiç dışarı çıkmasa, her zaman yediklerini yemese, televizyon seyretmese, işe gitmese, bir gün dünya dinlense acaba o gün ne olur?Bir gün herkes oturup sadece ne yapması gerektiğini düşünse…
havyar muasır medeniyetlerin aperatifidir, yiyiniz, yediriniz. bele gavur adetlerine itibar etmeyiniz. türk öğün çalış ye.
ilgınc bılmıyordum
Güzel paylaşım teşekkürlerböcek ilaçlamafare ilaçlamakene ilaçlamailaçlamahamam böcegi ilaçlama
Bilgi için teşekkürlerçantaçanta modelleriokul çantalarısırt çantasısırt çantaları