kapitalizm:rekabet,dikey hareketlilik ve en iyinin ayakta kalması esasına dayanan sistemin adıdır bir tanım yapmak gerekirse. bilmemiz gereken kapitalizmin direkt olarak ortaya çıkmamış olmasıdır. anası feodalizm olan kapitalizmin temelleri 15.yy da italya’da atılmış ve zamanla ingiltere ve hollanda gibi ülkelerin katkılarıyla bu günkü haline gelmiştir. şu an için aslında kapitalizme küreselleşmenin görünmeyen yüzü diyebiliriz.
kapitalizm sistem piramiti
aslında düşününce gerçeği görmek o kadar zor değil.istesede istemesede herkes kapitalizmin bir parçası.eğer yukardaki kapitalizm sistem piramitine bakarsak bunu anlamak zor değil. her ne kadar bu sistemden uzak kalmaya çalışanlar olsada başaran çok azdır her herhalde. kendisine ben kapitalist değilim diyen aslında kendisini kandırıyordur desek yeridir açıkçası. kapitalizm için ne dedik ” rekabet,dikey hareketlilik ve en iyi olanın ayakta kalması ” ve bunlar her insanın hayatında önemli yer tutan çoğu durumda karşı karşıya kaldığı ögelerdir, kaçınılmazdırlar sondurlar tıpkı ölüm gibi. peki arkadaş de bakalım kolayı içen sen değilmisin?
kapitalizm öğesi
değilsin peki o zaman de bakalım arkadaş sen bir her gün petrolden elde edilen ürünleri kullanan araçları kullanmıyormusun?e o zaman sonuç ne oluyor? ” kapitalistim,kapitalistsin,kapitalistler”
yorumlar
piramit, dikey hareketilik, rekabet falan boşverin arkadaşlar yaa Birleşmiş Milletler Raportörü Jean Ziegler’e göre “Dünyada her gün (buraya özel dikkat “her gün”, yıl ya da ay değil!) 100 bin kişi açlık ve onun yol açtığı hastalıklardan ölüyor.” Bu ne demek biliyor musunuz, 4 tane insan dolu Ali Sami Yen stadı düşünün ve tabi en az bunun 2 tanesinin sırf çocuk dolu olduğunu gözünüzün önüne getirin, her dinden, ırktan ve memleketten.Siz sadece bu yorumu okuyuncaya kadar bir minibüs dolusu insan daha açlıktan ölürken, kimimizin tek derdinin sadece, daha lüks bir araba, ev, ya da daha üst model bir cep telefonu, belki de daha büyük bir televizyon olması ne acı. Nasıl bir dünyada yaşıyoruz tanrım!
vahşigapitalizm: insanlığın anasını ağlatmak için namussuz üçkaatçıların önderliğinde başlayan, portestan ahlakı ilen gapitalizmin ruhu arasında bağlantı kurulmasıyla artçıları tamamlanan, sonrasında hemi dünyanın hemi insanlığın bedenini ve ruhunu boks torbası gibi dövülmekten paçavraya çeviren, gelecekte uzaya taşınması için proceleri geliştirilen, dünya tarihinde hiç görülmemiş insan katliamlarının destekçisi, çok accayip bi insan icadı.sonrası sonra.
piramit eksik çizilmiş, bir de paradan üstte olanlar var 😉
@gaykedi, parmak bastığınız nokta için teşekkürler. ben de tam benzer şeyler söyleyecektim. bir ekleme yapayım bari, yılda 6 milyon çocuk açlıktan ölüyor!
hoodly, kapitalizme neden küreselleşmenin görünmeyen yüzü dedin? düpedüz görünen yüzü hatta sonucu değil midir?
kapitalizm, tüketizm.tüketecek bir şey kalmayınca; entropi.
neyi keşfetmiş acaba bu yazı?bi de kendi kendini tutmuş çekiştirmiş.koparmaz umarım.ben söyledikten sonra keşiften serbeste intikal etmiş yazı. isabet olmuş.
@absynthe, neden öyle dedim çünkü aslında dediğin doğru ama bu olayı çoğu kişi fark edemiyor o nedenle öyle bir şey yazdım oraya. açıkçası bu bi zamana kadar benimde farkında olmadığım bir şeydi ama zaman ve bilgi beni gerçeğe yöneltti.
Kapital, burjuva, burgones/ orta çağ kale kent tüccarları…Yeni kent de denir bkz. new york…Almak/istemek/yaşamak/istemek/tüketmek/istemek belki de en önemlisi görmek!Görmeden soyutlanmış bir halk yönetimi temel gelir ve kapitalin bir el tarafından yönledirilmesi sistemini, ekonomik yapısını birbirine karşı duruş geliştiren kapitalizm ve kominizmi birleştiren bel kemiğidir diyebilirim…Özgürlük sınırları sizi özgür kılar düşüncesi temel istek psikolojisinin devamlılığı anlamını da taşır ki bu talebin yaratılmasıdır. Kapitalizim bu noktadan çalışır ve monopoly’i ve izolasyonu kontrol eder! Kominizim en baştan soyut bir toplum yaratmıştır zaten fakat bu insan doğasının tatmin edilmediği anlamına gelir pek çalışmaz bir zemin hazırlar/kışkırtılabilir, tatmin olmamış…Bu düzen inşası aslen toplum mimarlığı denen olgudur ki toplu işlem gibi bakılır, işbu sistem geçmişi insanlık tarihi kadar eski olan erk tarihine girrer… Bilgi esas unsurdur ve cast sistemi bunun en belirgin yapı taşıdır. Bu bilgi değeri olarak bilinirliği ön plana çıkaracağından bir de ökült tarih gelişmiştir efsaneler, mitoslar ve bunun gibi…Gerçek bilginin değerli olduğu ve üretilebilir olduğudu. Korku en önemli materialin kontrolünde kullanılır, en önemlisi olan düş veya düş gücü diyelim. çocukların bükülen belleri gibi de diyebiliriz. İsyan edemez etse dahi sizin kontrolünüzde gerçekleşebilir düşünceden soyutlanmış toplum modeli/Dünya.