Elleri güzel erkekler dikkatimi hep cezbetmiştir. Davud’un ise; ellerinin güzelliği kadar daha başka birçok özelliği ile beni etkilemesi, aşağıda okuyacağınız satırların yazılma sebebidir artık.”Bir zamanlar Davud bir hayli gençti. Gerçi elleri hala güzel ama o zamanlar ayrıca dayanıklı ve güçlüydü de… Çobanlığı kadar sapan atmasıyla da ün salmıştı.Söylenegeldiğine göre, etrafına yansıttığı etki ile birgün bir avuç insanı da ardına katıp o çok güçlü düşmanına karşı savaşmaya karar verdiği anı, Davud’un babası, ne zaman sorsam, bana olağanüstü bir üslupla ve hiçbir detayı unutmadan anlatmıştır.Gelgelelim, Davud’un babası oğlunun aksine pek sık yıkanmaz ve pis kokardı. Hayatımızda sıradan saydığımız şeylerin birçoğu onunkinde bulunmazdı. Mesela, daha 18 yaşında iken Santo Spirito Manastırı’nda kadavralar üzerinde incelemeler yapmaya başladı. Bunun sonucu elde ettiği bilgileri eserlerine yansıtmayı bir hayli dikkat isteyen bir beceriyle başardı. Sonradan bu eserler sanat camiasının yanısıra tıp camiasını da hayretler içinde bırakmıştır.Yaptığı işe gösterdiği özen ve sarfettiği dikkat kadar kendisine de özen gösterip, yaşadığı mekanları biraz daha elden geçirmiş olsa idi belki hakikaten emeğinin sonucu bu kadar da dillere destan ve muhteşem olamazdı, kimbilir.Dolayısıyla, bu kadar nevi şahsına münhasır olması sebebiyle kimse Davud’un babasını çalışırken pek rahatsız etmez, O da böylelikle zahmet verdiği çalışma ve yaşamsal mekanlarında hayatını yalnız geçirmeyi tercih ederdi. Asi ruhlu oluşunu, “patronların baskıcı istekleri altında yaşamaktansa, yalnız başıma oturur resmimi yapmaya bakarım” sözleriyle belli etmiştir. Ayrıca Hafif camiasından bir yazarımız Davud’un babasının “Tanrısal bir azim ve hayvansal bir inatla bir eserini 4 yılda tamamladığı”ndan bahsetmiştir. Bu inadın aslında zamanın Papa’sı ile Davud’un babası arasında gerçekleşmiş nahoş bir durumdan kaynaklandığını düşünmekteyim. Çünkü Papa, Davud’un babasına 40 heykel sipariş edip parasını peşin ödemiştir. O ise bu parayla kendisine bir çiftlik satın almıştır. Kısa süre sonra Papa çiftlik konusunu öğrenip, siparişini iptal edip, parasını geri istediğinde; Davud’un babası bulunduğu kasabayı acilen terkedip kaçmıştır. Gel zaman git zaman Papa, Davud’un babasının yetenekleri kadar yeterlikte başka kimseye güvenemeyeceğini anlayacak ve kendisine işte o 4 yılda azim ve inatla tamamlayacağı projeyi sipariş edecektir. Eserlerini hayata getirirken hiçbir asistan yardımı almamış ve asla evlenmemiştir. Hatta oğlu Davud’u o mermer sütunun içinden çıkarırken bile sadece ve sadece kendi gücünü sarfetmiş; bu yüzden etrafındakileri hayrete düşürmüş; 5 metre 17 cm boyundaki ve elleri muhteşem güzellikte olan Davud’a bakarken herkesi hayran bırakmayı da başarmıştır.Çünkü Davud içinde bulunduğu mermerden çıkarılmayı beklerken babasının O’nu tam kurtarışı üç yıldan biraz fazla bir süreyi almış fakat nihayet 26 gibi genç sayılabilecek bir yaşta babası, Davud’u herkese tanıtmanın haklı gururunu yaşamıştır.Davud’un baş, üst gövde ve ellerinin normal insan anatomisine nazaran büyük oluşu genel anlamda düşünüldüğünde biraz garip gelse de aslında kendisini yakın cepheden görmeye gelen bir kişinin aşağıdan yukarı doğru bakışı esnasında bütün vücut anatomisinin perspektife uygun ve vücut hatlarının normal oranlarda durduğunu farkedeceği de açıktır. Bunu anlatmak için kelimelerin yetmeyeceğini bildiğimden birgün fırsatınız olursa Davud’la tanışmaya gittiğinizde ne demek istediğimi anlayacağınızı umarak sözlerime son vermek istiyorum.Unutmadan, Davud 2004 yılında 500üncü doğumgününü kutladı. Daha nice 500 senelere…”Şimdilik buradan tanışmak isteyenler için;Davud: ///////////////Davud’un babası: ////////////Davud’un babasının tıp camiasını hayretler içinde bırakması ve bu durumun yarattığı tartışmalar
Davud’un babasının;asi ruhlu olduğunu belli eden sözleri
Tanrısal bir azim ve hayvansal bir inadı olduğunu vurgulayan yazıDavud’un babası ve zamanın Papa’sı ile aralarında oluşan bazı hoş olmayan durumlarDavud’un babasının eserlerinden bahseden yazılı kaynaklarDavud’un düşmanıDavud düşmanını nasıl öldürdü?Davud’un 2004 yılındaki 500üncü doğumgünüDavud’un 1991 yılında ayak parmağına gelen bir çekiç darbesiyle yara alışı50 kelime ile Davud tasviriDavud’un mermerden kurtarılışı hakkında detaylı bilgibu bir pilli patisözüdür!Page copy protected against web site content infringement by Copyscape