speed of light
…Kiminin işi bulut saymaktır. Kimininki ise bahar çiçeklerinin tomurcuklarını patlatacakları zamanı beklemek… Kimi izler bir salyangozun gezintisindeki ince salınımı, kimi ise karıncalarla iletişim psikolojisi üzerine sessiz sohbetlere dalar.Onlar kar tanesinin türlü şekillerini karelere alıp sonsuzluk kütüphanesine depolayanlardır. Bazıları insanın kanını donduran bekleyişlerle, insan vücudunun açık havaya maruz kalmış, suda ya da toprak altındaki halinin doğaya karışma sürecini günlük tutar gibi not ederler. Kimisi köpekbalıklarının neden kanser olmadıklarını anlamaya çalışır, kimi ise balinaların neden baş aşağı uykulara daldıklarını…bu bir pilli patisözüdür! Dünyada salınımı gittikçe artan karbondioksitle beslenip sonra bu besini oksijene çevirebilecek bakteriler üretmeyi hayal eder bazısı. Biz uykularda salınırken, onun beyni bu hayal ile gülümser. Kalbi bu hayal için çarpar, gönlünü bu sevdaya açar, başka şeyi de gözü görmez. Hep bir tuhaflık ve dağınıklık hali vardır, dışarıdan bakıldığında kendi düzenlerine… Her yeni gün onlar için yeni bir kaynak arayış süreci, her geçmiş gün ise hayatlarından eksilmiş olduğu için bir üzüntü sebebidir. Ama hiç olmadığı kadar açarlar soru sorma açlıklarını doğaya… Beslerler, her bir sonraki gün gelesiye dek! Mikron aşklar yaşarlar. Kuantum, onların vişne bahçelerindeki ağaçların çiçek açışının heyecanıdır. Süperluminal hareket hızında yaşamları düşlerler. Bu yüzden zihni farklı bakış açılarına açmaları zor değildir.Gerçek ne kadar uzaksa, bir o kadar da yakındır.Bayanlar, baylar! Gelmiş, geçmiş, yaşayan tüm bilim insanlarına buradan saygı duruşumdur!
yorumlar
ferahladım.
🙂 güzel olmuş
teveccühünüz paticim bilmukabele…… 🙂
aynştayan da bilim adamıydı. atom bombasının da mucidi.hiroşima ve nagazaki de iki kentti. atom bombasının tanığı.bu büsbütün aynştayn’ın da suçu değil elbet. finansörler. askeri yetkililer. bürotkratlar. psikopatlar.iş bu hadiselerin yaşanmaması için, sadece beyinleri sağlam bilim adamı yetiştirmemeli. kalbi de sağlam bilim adamları yetişmeli. Ve aynı kalbe sahip yöneticiler. bürokratlar. askeri yetkililer…not: aids’i icad eden bilim adamına ithaf ediyorum bu ahkamımı…
burdan biz de hediye edelim birseyler o zaman onlara 🙂
dağınık yazı, umursamaz yazı, yolu şaşırmış yazı,yoldan çıkmış yazı, töre cinayetıne kurban gitmiş yazı,pi noktası olmayan yazı, ti den geçen yazı.patili yazı 🙂
@huaryu’nun bahsettiği konu bizim sonumuzu hazırlayan çıkar savaşları ve bilimin bu hırslara alet edilmesi mevzusuna işaret ediyor. çok haklı! bilimin katma değerini insanlığın katışıksız hırslarına harman eden edene!arkadaşlar, eklediğim videoda, Metallica’nın San Francisco Senfoni Orkestrası ile birlikte verdiği konserin ilk 1.42’lık süresindeki bekleyişi bilerek kesmedim. bu videoyu ne zaman dinlesem bana hep bir çalışmanın, projenin, deneyin sonuçlarını merakla bekleyen insanların heyecanını anımsatır.@sahinden, yorumundaki pi sayısını görünce yazıya katsa mıydım diye düşündüm. sonradan zaten farkettim ki; o sayı bütün bilim kollarından kendi gizemini haykırır. yazıma “3.14 kere maaşallah” der gibi durmuş yorumun… vallahi ben de ona bittim, durgun sulara döndüm. yoksa yazının içindeki Metallica parçası beni azgın okyanus dalgaları gibi oradan oraya savurmuştu dün yazıyı yazarken.
@noktafa, anlatmak istediğimi ne güzel yakalamışsın. kendilerine has dünyalarından, kendilerine has mizah anlayışlarını da eklemiş oldun bu video ile…
hey babalar hey! 1.42 lik bekleyişe deydi…bu da benden pilli pati, teşekkürler
kop naptın yaaaaa…
elektronun sesine gelllll!çoşturuyo beah.
Dicek baya bişeyim var bu konuda ama üşeniyorum. Hem de çok.