bildirgec.org

çiçek hakkında tüm yazılar

Oyunlar gerçek oluyor!

Beacool | 05 November 2012 16:11

OYUNLAR GERÇEK OLUYOR!

ScentScape

Oyun sektöründe bir şeyler kökten değişiyor bu kesin. Birileri artık oyunları gerçekten yaşamamızı istiyor. Sanal dünyanın gerçeğe dönüşme yolculuğu Wii ile başlarken bu değişim move ve kinect ile devam ediyor. 3d görüntülerin gözlüksüz hale gelmesi ile de daha bir yaşanır olacak. Tabii bunların yanında duyurulmuş ama satışa sunulmamış birçok gelişim de var. Ama çok yakında sanal dünyalar için çok büyük bir değişimin daha satılmaya başlanacağını söylesem?..

Bazı egoist kızlar.

bithikotsis | 17 April 2011 00:51

Kızlar…Onlarsız yapamayız, onlarla da olmaz derler çoğu erkek…Haklıdırlar da bazen. Hep bir olumsuz yaşanmışlık vardır geçmişlerindeki ilişkilerde bu erkeklerin. Kimi saman alevi gibidir, yaşanır ve hemen unutulur. Kimisi de kalıcı bir zift gibidir ömür boyu akıldan çıkmaz.

Kimi kızlar, fedakardır. Nasıl daha iyi olurum diye düşünürler, art niyet yoktur neredeyse…Aşık olmak isterler, aşık olurlar ama bu aşkları da suistimal edip erkeği kullanmazlar. Tabii sayıları da yok denecek kadar azdır bu tiplerin. Bir erkek için en güzel hediyelerden biridir aslında.

HİCRET

il mare | 26 January 2011 09:29

Ne yapmalı…

Tam da böyle burada böylece uzanmalı…
Şu radyoda çalan etnik Çin müziğine kulak verip,
Aklına gelebilecek tüm sorunları teğet geçip,
Uzun zamandır gitmek isteyip de gidemediğin bir yere,
O tepeye gitmeli…
Tek bir çiçek vardır ya hani orda hiçbir mevsimde solmayan,
Hiç bir rüzgarda yılmayan…
Bir dokundun mu rayihası tüm vücudunu saran,
Tüm nezaketiyle sonra,
Maviye kaçan ses tonuyla,
Eğilip kulağına yeşil fısıldayan…

O tepeye gitmeli işte…
O çiçeği bulmalı.
Hani rengi böyle aşklı meşkli, henüz dünyaya gelmiş gibi;
Yaprakları çalgılı çengili,
Kendi şarkılarıyla rakseder gibi,
Eşlik etmesi için rüzgarını dört gözle bekler gibi…

Pişmanlık Çiçeği

ZKUD | 03 January 2011 14:12

Ulustaki durağa gelmişti otobüs. Kapı açıldı, yanım boştu. Otobüs ağzına kadar dolacak şimdi diye söyleniyordum. Birkaç kişi geçti arka taraflar oturdular, yaşlı teyzeler – amcalar hemen ön taraflara konumlandılar.

Arkasından biri sallanarak diğeri onu arkasından tutmaya çalışır gibi bir yandan da bir şeyler söyleyip sanki teselli etmeye çalışarak, belli ki iki arkadaş(orta yaşlarda) giriş kapısından kart basıp ilerlemeya başladılar. Sallanarak elinde çiçekle gelen parmakları ve uzun boylu adama doğru bakıyordum fakat yanıma oturmasını hiç istemiyordum. Sarhoştu sanki.(Sarhoşlardan rahatsız olduğumdan değil) İnsanın sevmediği ot burnunun dibinde bitermiş , geldi oturdu yanıma, arkadaşı da bir arka tarafındaki koltuğa.

Kokulu Selluka Aşkı

admin | 28 December 2010 12:37

Selluka, kokulu çiçeklerin kraliçesi olan İzmir’in simgesi haline gelmiş unutulmaya yüz tutmuş çok özel ve nadide bir sarmaşık türünün adı.İnternette dolaşırken tesadüfen keşfettiğim bu hoş kokulu ve görüntülü çiçeğin bir diğer adı da zülf-ü aruz. Bu kelime gelin perçemi anlamına geliyormuş. Ağaçlar.net isimli forumda arkadaşların bu özel bitkinin tohumunu bulmak için ve yetiştirmek için nasıl insan üstü bir çaba sarfettiklerini okudum. Okumaya hala devam ediyorum.Dile kolay 170 sayfa.Okudukça insan daha da çok hevesleniyor, heyecanlanıyor.

Latince ismi vigna caracalla olan bu özel bitkinin tohumlarını bende internetten sipariş ettim.Bitki ile ilgili detaylı bilgilere buradan da ulaşabilirsiniz. Üç adet tohum geldi birde yanında turuncu yapraklı başka bir bikinin tohumlarını da hediye göndermişler.

Bir tanesini hafifçe zımparaladıktan sonra bir gün boyunca ılık suda beklettim ve ektim.Şimdi heyecanla çimlenmelerini bekliyorum.Kokusunu çok merak ediyorum.Limon yasemin karışımı enfes bir kokusu varmış.Güzelliği ise zaten ortada.Tohumları karıncaların yardımıyla gelişebilen bu sarmaşık 2ila 8 metre arasında uzayabiliyormuş.Genelde bahçede yetiştiriliyor ama kış soğuklarından korumak gerekiyor.Ben içerde yetiştirmeyi deneyeceğim.En azından havalar ısınana kadar. Heyecanımı ve bu güzel bitki hakkında edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. Hepinize bol sellukalı günler diliyorum.

Kelebek…

meflug | 15 November 2010 11:34

Penceremden evime doğan güneşle beraber dışarıya baktığımda, bir kış günü, penceremin önünde duran, solmaya yüz tutmuş çiçeklerimin üstüne konan kelebeğe gözüm ilişti. Üzerinde her renk tonu vardı. Dün gecenin soğuğunu yemiş vücudum titrerken bir anda kelebeğin renklerini farkedince, vücudumun üşüdüğünü hisseden beynim başka bir zamana doğru yol aldı.

Yıllar yıllar önceydi, şehre o yılın ilk karı yağıyordu. Evde yalnız başıma oturmuş, dışarıyı izliyordum, ailemin o gece geç geleceğini biliyordum. Sokaklarda hiç kimse yoktu ve sakin bir şekilde şehir karla kaplanıyordu.

Tanrı ‘ nın Çiçekleri

admin | 26 July 2010 23:32

hayat bahçesinde açmış
çiçekleri gibiyiz Tanrı ‘nın…
güneşle açıp ,
geceyle soluyoruz…
cana hasret
nefes nefese ,
ömür ömür diye diye ,
ölüm soluyoruz…

Fesleğen Sefası

firatocal | 12 July 2010 09:47

İnsanı en çok şaşırtan şeylerden biride , o güne kadar farkına varmadığınız özel bir duygunun , hiç bekle medi ğiniz bir anda dönüp dolaşıp sizi bulma sıdır..
Az önce burnumun bu güne kadar kokladığı en güzel , en etkili çiçek kokularından biriyle karşılaştım.. – 38 yıldır burnun ve aklın neredeydi diye sormazlar mı adama – deseniz de , söyledim ya , once güzel ve özel kokunun arasında , belki benim ruhsal halimden , belki de çiçeğin o zamanki keyfinden , hiçbir fesleğini bugüne değin o kadar hoş bulmamıştım..

beni cezbeden karizmatik kokulu fesleğen
beni cezbeden karizmatik kokulu fesleğen

Köyümüzdeki evin avluya bakan balkonunda dertsiz tasasız , avare avare otururken , gözüme ilişiverdi , pencerenin önündeki o cilveli kokusuyla fesleğen çiçeği…
Her zamankinden pek farklı gözüktü gözüme.. Biraz sıkıntı biraz keder sarmışken insanı , tutunacak lezzetli , keyifli dallar arıyoruz sanırım… Benim dalım da o yalın , mütevazi görünümlü fesleğen çiçeği oldu.. Kalkıp da size bilmem o yararından , yok şu hastalığa iyi gelmesinden , aman efendim edebiyat tarihinde bub bu efsanelere konu olmasından bahsedecek değilim… Evren ve kainat için her ne değeri bulunursa bulunsun , sadece ruhumu alevlendiren o eşsiz aromatik kokusudur şu yazının konusu..
Öyle bir koku ki beni yaşadığıma şükrettiren , iyi ki varsın ve yanımdasın dedirten..
Eğer şu an imkanınız varsa , her neyle ilgileniyorsanız işi gücü bırakıp en yakınınızdaki benzersiz çiçek fesleğeninizin tadını çıkartın…
Hatta bir ocak bir de çaydanlığınız varsa , kopartın az az , ya tek başına kaynatıp çayını yapın , yada sıcacık bir çay demleyip üzarine aroma olarak fesleğenlerinizi katın ve tadına varın…O misler misi kokulu çayınızı yudumlarken hayat katığı fesleğeninizi öpüp koklamayı ve ciğerlerinize bayram yaşatmayı unutmayın.. Sevgi ve Saygılarımla.. FIRAT ÖÇAL

KAKTÜS OLABİLMEK

il mare | 22 April 2010 09:27

yalnız ama dimdik
yalnız ama dimdik

Bir gün daha bitmişti işte.
Aynaya baktı, kendinden önce, arkadaki masasının üzerinde duran kaktüsü gördü. Sonra bir daha kendine baktı. Galiba bir kaktüse benziyordu ve belki o kaktüsten bile daha kaktüstü.Çoğu zaman bir kaktüsten çok daha fazla kaktüs olabiliyordu. Çok daha fazla dikenli,çok daha fazla can acıtan,çok daha dayanıklı,daha çirkin ve daha…

Evet, dünyaya birdaha gelse,kesinlikle bir kaktüs olarak gelirdi.
Bir daha gözlerini dikti bilgisayarının yanına kondurulmuş minik sevimsiz bu bitkiye.Tesadüfi değildi konuşlandığı yer,şu, radyasyonu kendine çektiğine dair popüler bilgiye kulak asıp satın almıştı onu ve bu minik ve çirkin şeyin üzerine,aynı zamanda altından kalkamayacak kadar fazla sorumluluk da yüklediğini düşünerek,ve sürüye uyarak, tam da bilgisayarının yanına koymuştu onu.