BU yazıyı sırf içimi dökmek için yazıyorum. Üniversite okuduğum günlerden beri konuşulan ama o zamanlar bu kadar sorun olmayan örtünme veya örtünmeme meselesi.Bir kaç sene önce çalıştığım güzide kuruluşta özgürlükleri savunmak adına söylediğim “bence herkes istediği gibi giyinmelidir, başörtmek sorun değildir” cümleme öyle bir tepki gelmiştiki… bende demokratik bir yerde çalışıyorum herkes aydın, herkes Atatürkçü ve özgürlükçü diye sevinirken mahalle baskısını üzerimde hissederek bir daha fikirlerimi toplum içinde açıklamamaya karar verdim. Bana verilen cevap ise yetişkin biri olarak beni şaşırtmıştı. “Başörtüsüne karşı çıkanların asıl kaygısı kendilerinin de bunu giymeye zorlanabilecekleri düşüncesi”Kadınlarımız okullarda veya devlet kurumlarında pantalon giyme özgürlüğüne bundan bir süre önce kavuştular. Şimdi bütün kadınlar pantalon giymek zorunda mı kaldı?Mini etek giyemiyorlar mı…YÖK isimli kurum AKP hükümetine karşı çıktığı zaman Cumhuriyetin en önemli teminatlarından biri iken, öğrenciyi kıyafetinden dolayı dışarı atamazsınız dediğinde, 12 Eylül ürünü olduğu akıllara geldi.Asıl bomba da bir televizyon programında CHP genel başkanına Başörtülü bir kızın bu sprunu nasıl çözeceksiniz sorusuna “bu sorunu biz çözeriz, başı açıklarında sorunları bilmiyor musunuz” cevabıydı:))Bu yazı sırf iç boşaltmak için yazılmıştır. Aklı başında, hayatını huzur içinde sürdürmek isteyen her insan bu konuşulanlarda haklı ve haksızı ayırt edebilir. Ayırt etmek işine gelmeyenler ise kendilerine “Başörtülülere karşı içimizdeki gizli nefreti mi savunuyoruz” sorusunu sormalıdırlar. Cesaretleri var ise…