2006 kasım ayında iki kovan arı aldım bahçeye koydum.Ocak ayının sonlarına doğru kovanın birinde arılar tamamen kayboldu.heralde benim acemiliğimdendir dedim umursamadım.Diğer kovandaki arılar düne kadar gayet iyiydi,dün kontrol ettim, arılar azalmıştı! kovanın önünde bir tane ölü arı görünce biraz yerlere otların arasına baktım ve bi sürü arı ölmüştü, normal bişeydir heralde dedim pek umursamadım.Bir amatör olunca normal olmadığının farkına varmadım.Taaki bugün kanal d’deki arılarla ilgili haberi dinleyinceye kadar.Habere göre Hatay ilimizde arıların 3/2 si ölmüş, Ankara da nerdeyse yarısı yok olmuş, Amerikada ise 600 bin kovan arı ortalıktan kaybolmuş. Uzmanlar bunu küresel ısınmaya bağlıyorlar. daha da kötüsü “einstain’ın söylediğine göre arılar yok olduğunda insanların en fazla dört yıl yaşayabileceği” acaba sonumuz geliyormu?
yorumlar
bence mutlaka mantıklı bı cevabı vardır
Cevap ne? Onu bilemiyorum ama sonumuz geliyor galiba biliktu:)…Dünya acı sona yaklaştı neyazık ki ben bunları değişik vizyonlarda görebiliyorum…
arılardan nefret eden birisi olarak ben çok sevindim bu habere 🙂
avustralyada 2bucukmilyon arı kovanı bosmus, arılar olmayınca bitkilerde dollenme olmaz, bitki ve ağaç olmayınca insanlık yok olur Aynştayn bu konuda bağ kurmuş, arılar dunyayı bu yonuyle ayakta tutuyor, bir amaç uğruna
valla ben bu arıların nereye gıttıgını bılıyorum ama mehmet bılıktu benı ararsa ancak bu arıların yerıne soylerım oyle ulu orta yerde soyleyemem
aaa gerçektende arılarla insan hayatının önemi varmı acaba çok merak ettim.eyvahh eğer einstain’in dediği doğruysa bittik desene
doğruluğunu teyit etmek için einstain’ı okumaya gerek yok. her bir canlının dünyadaki yaşam üzerinde düşünemeyeceğimiz ölçüde önemli bir rolü var. zannediyorum bir tek biz insanlar içine ediyoruz dünyanın…yazıya dönüyorum; daha önce de yani 100 -200 yılda bir gerçekleşen bir olaydır diye olayı olumlu yönden görmek istiyorum.
Şuradaki haberin başlığı arılar yok olunca kıyamet kopar mı ?
bence simgesel birşey bu o popilasyonu sağlacak binlerce uçar kaçar börtü böcek var onları kastediyor olacak zanlımca
aynen şarkıdaki gibi bir gece ansızın gelebilirler belki :))
Amerika’da kral kelebekleri milyonlar halinde ölmüştü bir ara. Sebebini tesadüfen buldular, genetik olarak iyileştirilmiş mısır yüzünden. Başka hiç bir canlıya zararı dokunmuyordu, ama kelebekelri telef ediyordu yaydığı polenler ya da her ne yayıyorsa.Genetik ürünlere karşı olanların en büyük argümanı da bu, bir gün genetik olarak geliştirilmiş bir ürün ne olduğunu anlamadan bizi telef edebilir.. Galiba bu yüzden tüm genetiği kurcalanmış ürünler tohum üretemiyorlar (tabi tohumu her sene tekrar tekrar satmak için de olabilir)
ölen arılar neysede, kaybolan arılar kafamı karıştırıyor. Umarım onlarda başka biyerlerde ölmüşlerdir. Ya değilse o kaybolanlar toplanıp bize dalacaklar 🙂 aynı şu arı filmlerindeki gibi ölecez
@stickman gibilerinin verdiği tepki , umuyorum çoğunluğu temsil etmiyordur. arıların ölmesi kötü bir işaret, doğanın dengesi bozulursa dünyada yaşam yok olur diyorsun, “iyi ya ölsünler ben zaten arıları sevmem” diyor. dilini eşek arısı soksun senin.kuraklık var, bir damla yağmur yağmıyor, seneye belki zorunlu olarak buğday ithal edeceğiz, buna karşı da “aman iyi , yağmasın ben yağmuru sevmem, pantolonumun paçaları çamur oluyor.” diyenler var. insan evladı bazan yüzdüğü küçücük akvaryumun ötesini göremiyor ne yazık ki.
Krolock, simgesel değil. diğer kanatlıların da çok büyük önemi var tabii eko sistemde, besin zincirinin en alt kademesi olarak, ama arıların yaptığı ekstra bir şey; polenleme. Malum bizim yediğimiz zerzavat da dahil bitkiler gidip birbirlerinin üzerine çıkamadıkları için tohumlarını yaymaya vasıta gerekir. arıların bu onuda çok büyük etkileri var. Aynı linkten öğrenebileceğiniz diğer ekonomik etkilerinin yanısıra, memelilerin diyetinden sadece sebze ve meyvelerin çıkması demek, vitamin eksikliğinden kaynaklanan son derece acılı ve yavaş bir ölümün dışında, hayvan dışkılarının da (bizimkler hariç) toprağa kendini yenileyecek geri dönüşü verememesi demek. Bu da zamanla tüm faunanın yok olması ve oksijen oranının %20 ye kadar (bunun gibi bir orandan söz ediliyor yanlış bilmiyorsam) artması demek ki, neler olur araştırın. Arıların yok olması halinde umalım ki önce insanlar yok olsun da geri kalan yaşama ufak da olsa bir şans doğsun…
hayırlısı diyelim..bekleyip göreceğiz,zaten yapacak başkada birşeyimizin olmadığına göre?
geçen yıl norveçte tohumları saklamak için büyük bir soğuk hava deposu yapılmıştı.hertürlü bitki ve tohumu mevcut.ama maalesef aynı şey canlılar için imkansız.imkansız olmasına imkansız ama ümid ediyorum böyle birşey de yapılabilir ve zor zamanlarda imdadımıza yetişirler.
biliktu; toprak kalmazsa ya da toprakta mineral olmazsa nereye ekecekler o tohumları? hadi diyelim her yanı organik jel kapladılar, bizi de fanusa koydular, nası yaşıyacaz etrafta böcek vızıltısı, kuş cıvıltısı, bitki kokusu olmadan? Kıçımıza yakacak kına bile bulamayız diyorum, bilmem anlatabiliyor muyum?!
biliktu canlı saklama sistemi geliştirmek yerine dünyayı kirleten ne var ne yok gözden geçirilse daha mantıklı olur. en iyisi biz insan denilen canlının ortadan kalkması. ama giderken arkamızda bıraktığımız enkaz hiç de hoş olmaz değil mi? Biz göçtükten sonra (topluca) bir zaman sonra Uzaydan başka bir akıllı yaşam formu gelirmiş ilk tepki: “anam anam anam diyeyim ben sana… ulan ne bu hal? abi yürü ya… bura adam olmaz… kullandığımız ileri teknikle bile biz burayı temizleyemeyiz olur” galüba…
lorien ve euQon a katılıyorum bence tüm bu güzellıkleri yok eden ınsanoğlu yok olmalı en başta.hepimiz bırden göçüp gıtsek şurdan emınım doğa bızım verdiğimiz hasarı kısa bır sürede toparlar çünkü onun yenıden doğma gıbı bır yeteneği var.bılmem sız ne düşünüyorsunuz?
hepimizin topyekün yok olması, doğanın kendini toparlama sürecini ve yeniden doğmasını göremeyeceğimiz sonucuyla karşılaşacağımız için pek mantıklı ghelmedi bana, aslında yok olacağımıza göre bu süreç olacak mı olmayacak mı bunu da tespit edecek bir mekanizmamız olamayacak kanımca.
kopanisti, yok olmamız halinde doğanın kendini nasıl toparlayacaı zaten ölçüldü, sonuçlar yayınlandı, ama nette resmi bir rapor bulamadım. yanlış hatırlamıyorsam 1000 yıldan az bir süreden bahsediliyor toparlanma olarak.
hımm o zaman uzun zaman, sonuç belli biz gidelim doğa kendine gelsin diyorsun yani,benim daha iyi bir fikrim var GİTT devreye girsin ve doğaya acımasız davranan molekülleri yok etsin olma mı? bizde ecelimizle gidelim bu fani dünyadan, zevkü safa dan vazgeçmeden
ya işin birde öbür boyutu var yolun sonuna yaklaşılıyor artık yavaş yavaş kıyamet alametleri küçükten küçükten gösteriyor kendini mi dersiniz
eee GİİT’i kim götürecek? :Dyaa zaten bunu hesaplarken göz önünde bulundurulan senaryo, bir meteor düşmesi falan gibi bişi, yani toptan gidecek canlıların neredeyse %70i, muhtemelen kalacak olan böcekler halledecek. zevk-ü sefadan vazgeçmek ihtimali hiçbir zaman değerlendirilmiyor yani, bilim insanları böyle birşeyin olamayacağından eminler.
fethiye yöresinde bu sene arı bolluğu var.yani bence bu olay biraz lokal galiba…
kıyamet alametlerinin küçüğünü zaten görüyöruz birçoğu da gerçekleşti,durup burada vaaz vermeme gerek yoktur sanırım bu konuda.işin açığı ciddi olmak gerekirse kıyamette mucizede bilime dayanır.
relic::: Fethiyede bol olbilir bizde isteriz çok olmasını,ama Türkiye de bu yılki bal üretimi 60000 tondan 20000 tona düşmüş. benim 2 kovan arım vardı biri kayıp yani arılar kayıp kovan değil,diğeride ise yarı yarıya düşme var.
olabilir… evet bal üretiminin düştüğünü bende duydum. ama burda senin arıların ölmesi meselesini senin iki kovan arınla bağdaştırman bana pek mantıklı gelmedi, çünkü arı işi kolay bir iş değil, ilgi alaka ve teknikler çok önemli…
ben de önceleri öyle düşünüştüm olabilirde… ama bu arı kaybolmaları tüm dünyada yaygın bir şekilde var…. gündemi takip ederseniz hepsi mevcut…
teşekkürler…
Arilarin bi yere kayboldugu yok efendim, endise etmeyin,Aspen de kayak turuna yada fethiyede yamac parasutune cikmislardir, panik yapmayin
daha neler kaybolacak …ama en son insanlik…dünyayi mahvettik….
arılar cep telefonlarından yayılan radyasyon yüzünden kovanlarına geri dönmüyorlarmış, arkadaşlar.alman bilim adamlarının teorisine göre;cep telefonlarından yayılan radyasyon arıların yön bulma yetilerini etkiliyor ve yuvalarına tekrar dönememelerine(kayboluyorlar mı yoksa kovana dönmek mi istemiyorlar onu tam anlamadım) sebep oluyormuş(taze haber))
tamamda son 10 yildir bu cep telefonu hayatimizda yenimi rahatsiz olmuslar yahuuu ?????…..bende okudum haberi ama pek inandirici gelmedi bossout .
yok yeni olmamışlardır ama bir yere kadar be zez:) seninde takdir edeceğin gibi gsm telefon kullanıcılarının sayısı son 10 yılda katlanarak artmıştır.anlayacağın dünyanın manyetik düzenininde içine etmiş bulunmaktayız:)cep telefonları devede kulak ama bir sebeptir gari. almanlar diyosa doğrudur gari:)
dünyanin yarisinin cep telefonundan ve hatta telefondan haberi yok arkadasim her ülke türkiye degil :-))) dünyada teknolojik yenilikleri1 – biz cilgin Türkler2- moda manyagi italyanlar3-patriyot israilliler kadar aninda ve abartarak uygulayan baska hic bir ülke yok ….eger bu ariciklar rahatsizsa ilk önce bu ülkeleri terki diyar etmelilerdi…..diyorum :-))))bu arada hic sorun degil benim acimdan son dört yili yasyior olabiliriz …hatta cok daha güzelll .-)))
ölelim n’olacak…öbür tarafta beraber oturur yazmadan birbirimize ahkam keseriz.heyyyt be korkmuyorum lan ben…(!)hem arıların kaybolduğu yok, daha dün bayram dedeyle kovan incelemesi yaptık…
hayat öyle birşey değil ki arkadaşım
hayat nasıl bişey o zaman…insan hem içinde olduğu birşeyi nasıl tanımlayabilir ki. objektif olmaz.balığa su nasıl demek gibi birşey olur. aslında hayatı anlamak için balığı karaya, insanı denize atmak gerekir galiba.(yüzmeyi az bilirimde…)
hehe bu lafım sana değil öle ortaya karışık:)
ok…efenim arılar kaybolmamıştır.
geçen gün tv de kulağıma çalındı (o ara mutfaktaydım da) arıların kaybolması efendim özellikle çıkarılan söylentiymiş… bal üzerine oynanan oyun olarak yorumluyorlardı.. benden söylemesi… bebek suratlar kaybolmasın (bir arının ne kadar güzel bir yüzü olduğunu farketmişmiydiniz… ben bebek yüz diyorum)…
ARI MAYA!:)
Shyamalan: The Happening – Mistik OlayBen hep kafamda olan bir kurguydu bu film. Parçaları birleştiremiyordum:( sorarsım kendime doğa bir gün bize karşı ölümcül hamleler yapsa terörist olarak doğayı ilan eder miyiz? Filmin finalini çoğu kişi beğenmedi belki ama bence, Shyamalan göstermek istediği noktayla onikiden vurdu. Arılar kayboldu ama geri dönüşleri muhteşem olacak, belki benim mezarımın üstünde belki benim üstümde…
arılar bile bu dunyaya dayanamamıs,terketmisler dunyayı,onlar da haklı,nankor insanoglu icin neden calıssınlar ki!!!!