Yazıyı yazmamda hareket noktası anoreksiya yayılıyor şeklindeki haber oldu…Üzücü olan; kız çocuklarını incecik olmak gerektiği, bunun tersi olursa karşı cins tarafından pek beğenilmeyeceği ve hatta evde kalacağı konusunda (!) kapalı devre (bazı aile ve çevreler açık açık) mesajlar verildiğidir. Obez olsun, katı katı margarinli poğaçaların içindegeçen bir hayatı olsun da olmamalı hayal elbette bir ana-baba için ama, bu ince kalma hakkındaki bunalıma sevk edici tutumlardan nefret ettiğimi eklemeden geçemedim. Bu bakımdan; Anoreksiya nervosa’ nın özelikle genç kadınlarda görülmesi bir tesadüf değil…
Belirtiler muhtelif; aşırı kilo kaybı, giderek içe kapanma, abartılı egzersiz yapma… Tümünü burada bulacaksınız.Sadece çocukların bilhassa genç kız adaylarının yeme-içme konusundaki kötü yönlendirmeler değil, buradaki kaynağın üzerinde durduğu gibi Ailede asiri geçimsizlik, tartismali ortamda bu ölüme götüren sinsi sürece katkıda bulunuyor.Tedavi süreci ; hastanın, hastaneye yatırılması olan son noktadan önceki uygulanabilir süreçler buradaHani o sevilen, yorumları ve tanımlamaları ile ünlü bir site var ya onlarda bu konu hakkında çok güzel yorumlar yapmışlar; konunun özünü yakalamışlar.2006 yılında Anoreksiya öldürüyorbaşlığı ile haberdar olduğumuz ve çok ünlü bir mankenin bu yüzden nasıl öldüğünü öğrendiğimiz haberi tekrar hatırlayalım. Zaten halk arasında bu hastalığa manken hastalığı da deniyor.Bir de; çok büyük yankı uyandıran ve tartışmalara sebep olan :Anoreksiya Karşıtı Afiş Çok Etkili, Ama Doğru mu?diye başlıklanan o haberi de…Yani, maalesef dünyada madde bağımlılığı gibi büyük bir sorun olan bu hastalık hiç çaktırmadan insanların canına kast ediyor.
Son olarak Anoreksik, ama bomba gibi!başlıklı çok muazzam, hastalığın tarihçesi ile birlikte çok enteresan tepitlerin içerdiği bir yazıyı da sizlerle paylaşmak isterim.
yorumlar
Anne ve babaya çok iş düşüyor.Çok bilgilendirici.Ellerine sağlık Makaleci.
Of şu fotoğrafı görmez olaydım… Bir yabancı film izlemiştim uzun zaman evvel, genç kız takıntı haline getiriyordu iki kilo fazlasını ve ailesinin gözleri önünde eriyordu bu hastalık yüzünden. ilk orada tanımıştım anoreksiyanın acımasızlığını.
2 tane anoresik arkadaşım var. tamamen psikoloji meselesi olduğunu kendileri bile kabul ediyor. paylaşım için teşekkürler makaleci.
nerde o eski etli butlu kızlar 😛 şimdikiler hep çürük… hahahaşaka bir yana gerçekten çok ciddi ve vahim bir durum. insanlar en azından nasıl olduklarını kabul etmeyi beceremiyorlar. başkalarının kabul edip etmemesinin bir yerden sonra önemli olmadığını anlayaıyorlar. tabi bunu onlara sorsak onlar da onaylar. kimseye bağlı olmayan özgür insan profili çizerler ama işin gerçek yüzü öyle değil malesef.sağlıklı yaşam zaten zor, bir de üstüne psikolojik etmenler eklenince… bir arkadaşım avrdı. 95 kg. kız arkadaşından ayrıldı ve üzüntüsünden şeker hastalığına yakalandı. 95 kg dan 45 kg ağırlığa düştü 1 yıl içinde. karşımda gün geçtikçe eriyen biten bir insan vardı! nasıl bir problem olduğunu bilirim, çünkü canlı canlı yaşadım 🙁 üstüne bu yetmezmiş gibi irritabl bağırsak rahatsızlığına yakalandı. günde onlarca defa tuvalete gitmek gerçekten rezil birşey.bence tamamen psikolojimize hakim olmalı, anoreksiya olmazsa, başka bir hastalığa yakalanabileceğimizi unutmamamız gerekir. sonuçta insanı yıkan en büyük düşmanlardan birisi stresstir. herkese sağlıklı bir hayat diliyorum.
pbk; aynen öyle:(( ağır mesai! ama doğru mesajı bir kere iletebilirsen gerisi daha kolay geliyor aslında, ağaç yaşken eğildinden….dejavu; çok iç acıtıcı değil mi? benim yazımda da belirttiğim gibi asıl içimi acıtan ise; cinsel ayrımcığıln belgelendiği bir rahatsızlık olması bu hastalığın. Vitrinin ne denli önemli olduğunu toplumlarda önem kazanmasının acı sonucudur, kadın haklarının ihlalidir bir anlamda…pelitas, rica ederim, muhakkak onlarında psikolojik sorunlarının kaynağı olarak bir takım adresleri vardır, umarım tedavi sonuç verir.ufopilotu; arkadaşının durumu ne üzücü! destek olun elinizden geldiği kadar, ki oluyorsunuzdur eminim. evet insan psikolojisi herşeyin başlangıcı, aslında insan herşeyi kendisi beyninde yaratmaya başlıyor….
arkadaşlar bu gerçekten bir hastalıktır.1996-1999 yılları arasında sürekli yediğimi kusarak yaşadım.(isteyerek değil)78 kilodan 45 kiloya düştüm.bana hiç bir tedavi uygulanmadı elimdeki bütün parayı doktorlar ve işbirlikçileri labaratuvarlar arasında bitirdim.olay şöyle dahiliye uzmanına gidiyorum beni dinliyor elime birkağıt veriyor yan taraftaki labaratuvara gönderiyor bir takım tahliller yapılıyor ödeme yapılıyor sonra doktor kağıda bakıyor reçete yazıyor ödeme yapılıyor bir hafta sonra tekrar gel diyor. bu böylece defalarca tekrar ediyor bende hiç bir iyileşme yok ensonunda bende para bitince bıraktım doktorların peşini 1999 dan sonra kendiliğinden yavaş yavaş iyileşmeye başladım şimdi eskisi gibi değilim ama iyiyim 70 kiloyum. hastalığımın ne olduğunu yeni yeni öğreniyorum galiba blumia nevrosa bana sindirim bozukluğu demişlerdi. başlangıçta sadece bir kez kustum sonra devamlı olarak kustum hiç bir ilaç etki etmedi çünkü ilaçlarıda kusuyordum. benim için çok kötü günlerdi.nasıl iyileştiğime gelince bir gün tesadüf eseri yemek sodası denilen toz karbonat verdi bir amca her midem bulandığında bir avuç içtim sanırım beni tedavi eden o karbonattı
gerçekten tehlikeli bir hastalık. çocukluğumdan bu yana mide bulantısı yaşarım, ama çok şükür her yediğini çıkaran bir duruma gelmedim bu güne kadar. hemen hemen her yemekten sonra midem bulanıyor ve tüm yemeklerden nefret ediyorum o anda. bu durumun bende yarattığı hastalık reflü oldu. bunun için bazı ilaçlar kullanıyorum ve bazı yiyeceklerden vazgeçmek zorunda kalıyorum…
sağol makaleci
@makaleci, o arkadaşla (arkadaş demeye milyon şahit ister) aynı evde kalıyorduk. ben dönem bitimine kadar evin parasını vermiştim ve mezun olup gidecektim.ne akla hizmet benimle çok saçma ve küçük bir şey yüzünden kavga etti ve evden çıkmamı istedi. ben son 1 hafta tüm eşyamı başka bir eve taşımak zorunda kaldım ve o hafta girdiğim 2 sınavın ancak 1 tanesini geçebildim ve okulum uzadı. bunu bile bile yaptı ve lanet olası herif kendisi hala okuyormuş yaşı oldu 30-31 heralde… iyi bedduamı almıştı ama…ama bu tür otoümmin hastalıklar çok kötü. ben de irrtable bağırsak rahatsızlığını yazdım gönderdim. çok yaygın olan ama ilerlediğinde çok tehlikeli olabilecek bir sendrom. …
çok kötü bir hastalık Allah düşmanım başına vermesin.milletin işi gücü zayıflamak kilo almamak için yapılan saçmalıklara bakın siz.yemeği yedikten sonra kilo almamak için kendini kusturmak.pamuğu suya batırıp yemek.hoplayıp zıplamak.light kola içmek.hatta gayet kalorili bir yemeğin yanında light kola içmek!kalorisiz olmasına inanarak içerken,aspartan gibi vücuda çok zararlı,yapay bir tatlandırıcı maddeyi bünyeye almakla sonlanan saçmalık.günlerce yemek yememek ya da çok az bir miktar yemek, ama bunun dışında hiçbir şey -spor, egzersiz vs. – yapmamak. en sonunda ise dayanamayıp şiş kebapları, şalgam sularını götürmek.sabah 6 da kalkıp 8 e kadar ko$mak ve ardından da kahvaltıda 2 ekmek yemek.sigaraya baslamak.en saçma olup da, insani sinir buhranlarına sevk edeni ise, pazar kahvaltısı’nda ”dana gibi” sucuklu yumurta, bol keseden tereyağı, yağlı koyun peyniri, aynı şekilde kıymalı börek yanında, kepekli ekmek yemek.
ufopilotu; arkadışını cidden sorunları varmış(!) ama senin yerinde olsaydım, tüm yılın parasını ödemişken, son bir hafta da olsa evden gitmezdim, o gitsin derdim…! bazı insanlar, hastalıklarının arkasına sığınır, sığınır da yapar artık her dakika yapacaklarını…argoblog; çok ama çok haklısın! ama içlerinden birini ben de yapıyorum sanırım: diet içecek…aspartam gerçeğini biliyor, vazgeçemiyorum…çünkü normal içeceğin içinde ne denli şeker olduğunu biliyoruz, tatlıdan nefret ettiğim için içemiyorum o halini:((
bestloser, teşekkür ederim yorumuna ben de:)
otur şöyle Reksiyaçok bitkin gördüm senial bir bardak suya dayayık ayranı dersenonu da yayarım Reksiyaeğer içeceksenyüzün solgun Reksiyakondunu yıkmışlar sankiaman yanlış anlamahani, gözüme çarptıdolgun memeleriniltahap kapmış sankiAma Reksiya yapma kendine bunuüzme seni seveni, maazallahya bir nervosa?
şeker hastalığı metabolik bir hastalıktır. üzüntüden olmaz.
aspartamla ilgili konuya gelince; aspartam, sakarin gibi tatlandırıcılar konusundaki zarar söylemlerinin çoğuna katılmıyorum. tabi kişisel görüşüm. zira fda geri çekim yaptıktan sonra ciddi araştırmalara girip aspartamı tekrar piyasaya sürdü. her ne kadar ilaç sektörü rant kaygısının doruklarda olduğu bir sektörsede kanser ya da alzheimer yaptığı kesinlikle kaıtlanmış bir ürünün piyasaya yeniden sürülmesi ciddi bir suçlama. uzun süreli diabet sonucu bunama görülmesi bile tam olarak aspartama bağlanamıyor şu anda. kanser yaptığı gerçeği ise tamame ispattan uzak. ha ya olursa derseniz bu kaygı her ilaç için ve sürekli geçerli. zira ilaç üretimi ve test aşaması belirli bir zamanla sınırlı ve uzun vadeli etkileri bazen belirlenemiyor. şahsen ben tatladırıcıların uygun dozda kullanımının zarar vermediğine inanıyorum. ha bu su gibi diet ürü tüketin anlamına gelmiyor. ancak kilo vermekte zorlanan diet ve egzersize rağmen metabolik nedenlerle çok başarılı olamayan birini şekerden vazgeçemeyip çayına şeker yerine tatlandırıcı atmasının alzheimer yapacağına inanmıyorum. aynı hassas mantıkla diet kola tüketiminin örneğin (varsayalım aspartam alzheimer yapıyor) alındığı miktarla bunama yapacak kadar ileri gitmiş olması için midenizi parçalayacak kadar asit tüketmiş olmanız gerekiyor. mesela sakarin günde kilo başına 5mg’ı aşmada kullaılmalı. bunun dışıa çıkmak zaten alıp fare zehiri içmek gibi birşey. ilacın tedavi edici etkisi ile öldürücü etkisi arasında bazen icecik bir çizgi var. sen risk almayı seviyorum diyorsan aspartamdan daha zararlı bir beyne sahipsi bu durumda.
Uzaydan bir emitasyon düşmüş, iki gündür vınlıyor burada..
manson; diet kola içebiliriz yani içimiz rahat bir şekilde!!! süper bir açıklama yapmışsın, çok teşekkür ederim. Bu sağlıkçılar daha bir rahat edinci oluyor cidden, iyi ki varsınız:)
anoreksik ya da anoreksik olma yolunda ilerleyen kisilerde (hatta cogunlukla di$i $ahsiyetlerde) gozlemledigim bir durumu aktarayim istedim.Bu ki$iler zayifladikca aynadaki suretlerinin daha bir guzellestigi sanrisina kapiliyorlar, fakat bu ki$iye o anki durumunun fotografini gosterdiginizde cok sasiriyorlar, ne kadar zavallica gorunduklerini ancak o zaman farkediyorlar.fotograf ile ayna arasindaki goruntunun farki nedir acaba diye dusunurken bazen hayvanlarin kendilerinin bilince varma durumu ya da zeka geliskinligi aynadaki suretini gorup gormemesiyle de kiyaslaniyor. Ama simdiye kadar kendisini fotografindan taniyan insan disinda bir hayvana rastlamadim. Aynadaki, sudaki yansimamizi gorup kendimizi tanimak beynimize hard-coded olabilir. Anoreksiya beyinde ilgili bolgeyi de bozuyor olabilir.kim bilir?
bitkidoku; paylaşımın için teşekkür ederim, haklısın, bu insanlar güzelleşmek için bu duruma düşüp, en nihayetinde akislerini gördüklerinde dehşete düşüyorlar fakat toparlaması zor oluyor sonrasında elbet…
aslinda demek istedigim kisaca $uydu:anoreksikler aynada kendilerini guzel gorurken, kendi fotograflarina baktiklarinda cirkin olduklarini farkediyorlar.
işte evet, anladım, işin en acı ânı bu an olsa gerek! sen sağlığını yerin dibine vur, güzel oldum diye yanılsa, ama bir baktığında hem fiziksel ve psikolojik bakımdan yok ol, eri, bit….çok kötü çok:((
Fransa’da aşırı zayıflığı teşvik etmek yasaklanıyor
Anoreksiya Türkiye’de patladı
iyi ki boyle bir yazı eklenmis,bu psikolojik bir sorun,ve kapitalizmin sonucu,tuketim toplumu ve maddilesme,bence yeni dunyanın en buyuk sorunu budur,zaten avrupa yıllarca bunla ugrasıyor,bizim ulkemizin de hızlı buyuyen bir sorunu,aslında okullarda bu anlatılmalı
Ana Carolina Reston 21 yaşında 39 kilo ile ölmüşÜrpertici..
evet boyle ornek cok var,ama tvlere baksana,bence onlar masum,onları boyle yapan duzenin kendisi,asıl sorun duzende
oldu peki.
ben olaya biraz daha tıbbi bakıyorum tachyon.psikolojinin hastalıklar üzerine etkisi bir yana şeker hastalığı metabolik bir hastalıktır.
evet kesinlikle boyle,bu konuda o kadar cok psikoloji kitabı var ki!!psikologa giden hastaların onemli kısmı bu hastalıktan muzdarip,ve bunun temel sebebi populer kulturdur,ve bu hastalık bu duzen devam ettikce daha da yayılarak devam edecek,erkeklerde de goruluyor,
anlamadım ben şimdi; şeker hastalığı psikolojik sebeplerden de mi olabiliyormuş?
işte geröeklerin günışığına çıktığı an. psikolojikmiş. ov may gad.
-psikolojik kökenli olması – birçok rahatsızlığın, anlamlı…ama ; manson’ ın dediği gibi metabolik rahatsızlıklar idye de başka bir başlık var yani…sanırım bir hekim, ya da sağlık çalışanı konudan daha iyi anlayacaktır.
amac bagcıyı dovmek olunca,normal cevaplar bunlar,insan var mutevazi,insan var kibirli,ama sonucta hepsi insan
amaç bağcıyı dövmek değil direk senin gereksiz söylemini bir kez daha dile getirmek yıldırım. ima yok direk söylüyorum bak.
anoreksiya nervosa,bu hastalıgın sebebinin tamamen psikolojik olduguo kadar acık ki,gogle dan arastırın ,kime sorarsanız sorun!!!!!!!
insan var insanla ugrasan,insan var fikirlerle ugrasan,ama sonucta hepsi insan!!!!!!!!!
– sıs..!
?
insan var boş konuşaninsan var sıkıcıtat kaçıranortalık karıştırıcı ara bozan.
manson canımı ye, ama şu şairene konuşmalara sen girme….(bu samimiyettten dolayı bir serzeniş, dertleşmedir, manson ile aramızdaki kredinin yüksekliğindedndir, kimse karışmasın)
en son yapacağım şeydir şairane konuşmak mak. yıldırımı yıldırımın silahıyla öldüreyim dedim.
manson,amacın nedir???ben sıkıcıyım,tad kacıranım,ara bozanım,hadi hepsini kabul ettim,artık boyle bos tartısmalara girmeyelim,ben sana boyle elestiri yapmam,cunku bunlar elestirir degil,asagılama,ama ben sana yapmam!benim IQde dusuk zaten,sen beni kale alma,hadi herkes yoluna
biliyordum manson!
sen yazdığın sürece ben buradayım ne demek beni kale alma. sen ortalığı karıştır ortalığı çarşamba pazarına çevir sonra beni kale alma. alırım kardeşim.tartışma yok ayrıca. seninle tartışılmaz bu iş uzar. sen aynen devam ben aynen devam.hep sen bizi daralttın biraz da sen daral.uygulamalı empati dersi veriyoruz burda üstelik ücretsiz.
anaaa.bu şiir değilm mi? ben de ne şair çocuk diodum
manson,dersin icin sagolasın,benim IQmun dusuk oldugunu ogrendin artık,demek ki ne dersen anlamayız,o yuzden bosuna enerjini harcama,sen bildigin gibi devam et,bana kızdıgında,icinden bu cocugun IQsu dusuk zaten de,sonra salla gitsin!!!!!!!!Allah herkesi senin gibi akıllı yaratacak degil ya!!arada biz de oluyoruz iste,ne yaparsın hayat boyle:)))
Bu hastalık oldukça riskli bir hastalık ölüme bile götürme riski vardır. O yüzden dikkatli olmak gerekir.
Güzel paylaşım teşekkürlerböcek ilaçlamafare ilaçlamakene ilaçlamailaçlamahamam böcegi ilaçlama
Bilgi için teşekkürlerbayan çanta modelleriçanta markalarıspor çantalarıspor çantaerkek çanta