bildirgec.org

tokluk hakkında tüm yazılar

Kasım ayı yaklaşırken yemekli haberler

nazokiraze | 24 October 2010 15:41

Brugge Expo Yemek Festivali bu yıl 5-6 ve 7 Kasım tarihlerinde düzenlenecek. Festivale ülkemizden
Kemer Turistik Otelciler Birliği (KETOB) katılacak .

Çincede altın portakal anlamına gelen kumkuat meyvesi (küçük mücevher olarak bilinir) dünyada kabuğuyla yenen tek turunçgilmiş, gelin siz düşünün artık C vitaminini. Çin, Hindistan, Japonya , Amerika gibi ülkelerin yanı sıra ülkemizde Rize’de yetişen bu meyvenin reçeli oldukça lezzetliymiş.

Yemekle ilgiliyim diyenler için internet üzerinde Yalancı Yemekler adında bir etkinlik var.Tarifler 15 Kasıma kadar mail aracılığı ile tariflerini yollayabilirler. Ayrıntılı bilgi buradan

mideden geçen yol

nazokiraze | 08 January 2009 17:32

Erkeğin kalbine giden yol mideden geçer yada can boğazdan gelir oda olmaz sa bir gram et bin ayıp örter şeklinde ülkemiz insanının gırtlağa düşkünlüğünü anlatan pek çok söz bulabiliriz ararsak. Evet erkeğin kalbine giden yol mideden geçiyormuş bu pek çok ülkede de böyledir.

Yalnız merak ettiğim atalarımız bu sözü söylerken gerçekten eşlerin yada sevgililerin kalbinden, midesinden mi bahsetmişler yoksa kayınvalidelerin mi? Öyle ya yaşlı kadınlar yada kaynana adayları eskiden bir araya gelince gelin adaylarının marifetlerinden bahsederlerdi. Macide hanımın kızı çok kuru, onun ablası da pek oynak hem hamam da görmüş bizim Kadriye memeleri pek sarkıkmış… gibi konuşmalar zamanla kızı aldıkça yada tanıdıkça amanın bir börek açıyor sorma benim diyen karı halt etmiş, pilavı lapa yaptı pilav beceremeyen kızdan gelin olmaz, yemeğin altını yaktı yapraklarıda kalın sardı gibisinden cümlelere bırakıyor yerini.

işkembesiz hayat….

nazokiraze | 28 December 2008 10:44

Küçüklüğüm Kurtuluş-Kasımpaşa arası yerlerde geçtiği için her Kurtuluş çocugu gibi ben de işkembe çorbası severlerin yakından tanıdıgı Dolapdere’deki tarihi Apik işkembecisi’ne yakın olan şanslı kişilerdenim. Kişilerdendim demiyorum çünkü yedi sülalem oralarda oturdugu için ne zaman gitsem Apik bana beş dakikalık uzaklıkta.

İşkembe çorbası sevene işkembe sevmeyene işkencedir, bunun yanında işkembecide arada kellepaça da içilir ancak hiçbir şey işkembe çorbasının yerini tutamaz yada ben öyle düşünüyorum.Evde yapmayı denemedigim ve demeyecegim gece bile olsa üşenmeden nerde olursa olsun aç tok hüpletecegim çorbaların kralıdır işkembe çorbası.

Anoreksiya nervosa

makaleci | 05 January 2008 22:14

Yazıyı yazmamda hareket noktası anoreksiya yayılıyor şeklindeki haber oldu…Üzücü olan; kız çocuklarını incecik olmak gerektiği, bunun tersi olursa karşı cins tarafından pek beğenilmeyeceği ve hatta evde kalacağı konusunda (!) kapalı devre (bazı aile ve çevreler açık açık) mesajlar verildiğidir. Obez olsun, katı katı margarinli poğaçaların içinde
geçen bir hayatı olsun da olmamalı hayal elbette bir ana-baba için ama, bu ince kalma hakkındaki bunalıma sevk edici tutumlardan nefret ettiğimi eklemeden geçemedim. Bu bakımdan; Anoreksiya nervosa’ nın özelikle genç kadınlarda görülmesi bir tesadüf değil…

Belirtiler muhtelif; aşırı kilo kaybı, giderek içe kapanma, abartılı egzersiz yapma… Tümünü burada bulacaksınız.
Sadece çocukların bilhassa genç kız adaylarının yeme-içme konusundaki kötü yönlendirmeler değil, buradaki kaynağın üzerinde durduğu gibi Ailede asiri geçimsizlik, tartismali ortamda bu ölüme götüren sinsi sürece katkıda bulunuyor.

insanin oksitlenmesi

| 03 September 2007 09:45

...........
………..

Dünyanın moda merkezlerinin birindeyim. Öğlen yemek yediğimiz restoranın bahçesinde kahve içerken etrafıma bakınca insanların vücutlarını nasıl birbirinden daha gösterişli yapmak için giriştikleri pahalı yarışı seyrediyorum. Süper bir espresso eşliğinde gözlerim nereye bakacağını şaşırmış durumda.. Çok güzel kızlar, çok güzel erkekler.. Herşey aşırı mükemmel… Elimde fotoğraf makinam, bacaklarımı nehrin kenarına uzatıp kendi kendime diyorum ki; “ne işin var senin bu cikimiki mekanda? al makinanı şehrin içine gir“.. Arkadaşlarıma onlarla moda gösterisine gelmek istemediğimi söyleyip akşamüstü buluşmak üzere yanlarından ayrılıyorum.. Hep çok sevmişimdir yabancı şehirlerde keşifler yapıp fotoğraf çekmeyi.. Hatta kaybolmayı sokaklarda ve sormayı… Böyle yapınca asla unutmuyorum, hangi şehri gezdiğimi.. Bugüne kadar çok kaybolduğumu da itiraf etmeliyim. Ama hep bir şekilde yön buldum ve o kaybolmalar beni girilmez yerlere götürdü, güzel estantaneler yakaladım… Saatlerce gezdim…. Hüzünlerimi serpiştirdim… Hayallerimi bıraktım sokaklara…

Aklıma çocukluğumdan beri oynadığım bir oyun geldi… Çocukken kumsalda yürüyüşe çıkınca kumsala derdim ki; „bana bir deniz kabuğu hediye eder misin?.. şimdi yürüyorum…lütfen önüme çık, lütfen önüme çık“… Bulurdum da… Bazıları halen evimizin bahçesindedir… Onlarca, belki yüzlerce kez oynayıp bulduğum kabuklarım vardır… Şimdi aynı oyunu bu dev şehirde oynamak istiyorum….

Diyetler çöpe!!!

karzu | 28 April 2007 10:58

Müjde!!!Müjde diyorum çünkü doktorumuz bütün diyetler çöpe diyor(O kadar çok ki hangi çöpe sığarlar bilmem:))Doğrusu ben çok etkilendim.Yapılan yorumlar ve alınan sonuçlar beni inanılmaz motive etti ve tek öğünü es geçsem başı fırıl fırıl dönen ben,şu saate kadar hiç acıkmadım:)))))Ana tema şu:Mideniz size acıkma sinyali veriyorsa canınız ne istiyorsa sevdiğiniz her besini tüketin,ama doyma sinyali geldiğinde de durmayı bilin.İlk kez bu saate kadar birşey yemedim.Ama hiç acıkmadım,halada aç değilim.Şu adresten kitabı ücretsiz indirip acıkma ve doyma sinyalini almayı öğrenebilirsiniz.Üstelik bu kitap sadece diyetleri değil,zayıflamak hakkında bildiğimiz herşeyi çöpe atıyor.Kilo sorununuz varsa eğer, bunu mutlaka yapın derim.zayıflamak isteyenler için bu kitap umarım yeni bir başlangıç olur.Ben bugün denedim ve şimdilik iyi gidiyor.Zira yağ içerek zayıflama hayalim de hüsrana uğradı:(