-Abi memleketin çivisi çıkmış, yaşanmaz bu dünyada!-Söyle bakalım, derdin ne?-Resmi bir kurumumuzun yemekhanesi var.-Olacak tabii ki, çalışanlarını doyuracak.-Yemekhanede tadilat yapılıyor.-Tabii ki yapılacak, herşey zamanla aşınıyor, yıpranıyor.-Kurum, bir lokantayla anlaşıyor.-Gayet normal, çalışanlarını aç bırakmayacak ya!-Kurumda 80 kuruşa (800.000 TL)yemek fişi veriliyor, personel bu fişle lokantadan4 YTL’lik yemek yiyor, örneğin iskender.-Afiyet olsun, yarasın.-Üzeri olan 3.20 YTL’yi de(3.200.000 TL) kurum (devlet) ödüyor.-Eh, matematiksel bir sorun yok.-Ama bu yemek fişlerinden, isteyen personel istediği kadar alabiliyor, istediği kimselere verebiliyor.Bu kimseler lokantadan sorgusuz sualsiz dilediği kadar yemek yiyebiliyor.-Siz ne biçim müslüman ülkesiniz! Kul hakkı, helal-haram bilmez misiniz?-Yooo. Biz müslüman ülke falan değiliz. Çağdaş, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devletiyiz.-Hani yüzde doksanınız müslümandı?-Nüfus kağıdımızda öyle yazıyor, ama devir değişti abi, uyanık olucan bu devirde.-Peki dini duygularınıza hitap edip, başınıza emir olanlar?-Dedim ya, uyanık olucaksın bu devirde!-Öyleyse size her türlü adaletsizlik haktır.-Niye öyle söylüyorsun abi ya, bizim suçumuz ne?Sahi, bizim suçumuz ne?