bildirgec.org

İnsan Gücü Planlaması

tanercavdar54 | 17 February 2010 09:50

insan gücü planlaması yapmadan önce iş analizi ve iş yükü k analizinden elde edilen verilere göre sırasıyla; bürolarda görülecek işler belirlenir; sonra belirlenen işler, büro ve büro çalışanı tahsisi için gruplandırılır. Gruplandırılan işlere uygun büro çalışanları belirlenir ve atanır. Çalışanların iş tanımları hazırlanır, yetki ve sorumlulukları yazılı olarak belirlenir. Büro işlerinin verimli ve etkin bir şekilde sürmesi için ergonomik koşullara uygun büro malzemeleri belirlenir.İnsan gücü planlaması, işlerin yürütülmesi için gerekli olan iş gören türünü ve sayısını belirlemek amacıyla yapılır. Bürolarda insan gücü planlaması yapmadan önce iş analizlerinden elde edilen bilgilerle bir iş yükü envanteri çıkarılır. Bu iş yükü envanterine dayalı olarak işgücü (insan gücü) envanteri çıkarılır. Söz konusu envanterler, bürolara alınacak işgücünün sayısını, eğitim ve yetenek gereklerini tespit etmede kullanılır.İnsan gücü planlaması, bürolara elaman temin etmek amacıyla yapılır. Bürolarda istihdam edilecek işgörenler, beceri ve iş yükü envanterlerine göre iç kaynaklardan sağlanabileceği gibi, hazırlanan iş gerekleri ve iş şartnamelerine göre dış kaynaklardan da temin edilebilir. İç kaynaklardan temin etmede, beceri envanterlerinin yanında, çalışanların performans değerleme sonuçlarına göre yapılır. Büro çalışanlarının dış kaynaklardan temin edilmesi durumunda, referans kontrolü yapılmalıdır. Dış kaynaklardan elaman
temin edilmesinde güvenilirliği ve geçerliliği olan seçim kriterlerinin geliştirilmesi, bu seçim kriterlerine göre büro elemanının tespit edilmesi gerekir.

iPhone Uygulamaları – 10 Adet

lazaronnie | 22 June 2010 12:31

Güncel uygulama listemizden istediğinizi, beğendiğinizi seçip indirebilirsiniz. Siz de sosyal medya ortamlarında vakit harcıyor veya sık sık seyahat ediyorsanız bu uygulamalar işinize yarayacaktır.

tweetdeck (ücretsiz) : En popüler iphone uygulamalarından bir tanesidir. tweetlemek için güzel özellikler içeriyor.

_________________________________________

facebook (ücretsiz): Facebook‘a tweetdeck içinden bağlantılar gönderebilirsiniz, ama uygulamayı tek başına kullanmayı da seveceksiniz.

_________________________________________

google (ücretsiz): hepimiz google üzerinden sorgu gönderiyor bir şeyler arıyoruz. peki hiç sorgunuzu konuşarak göndermeyi düşünmüş müydünüz? google’a bir şeyleri konuşarak sormaktan bahsediyoruz? uygulama ne konuştuğumuzu pek iyi tahmin edemiyor ama denemeye değer.

_________________________________________

taaaaaaaa…….

taha3045 | 25 February 2010 09:44

Satırlarıma başlamadan önce okuyan, ahkam yazan yazmayan, tutan tutmayan, beğenen, beğenmeyen, ulan bu ne biçim yazı buna evlilik yaramadı gibisinden kendine has yorum getiren getirmeyen herkese selam ve kelamlarımı iletir gözlerinden öperim.Aynı zamanda onların bulundukları mekandaki kişileride hürmete boğarım.

Beni sorarsanız hamd olsun sağlığım yerinde, umarım sizin de yerindedir, ne demişler sağlığınla oynama, ona buna inanma, en iyisidirs sağlık, tabi biraz daha iyisi de var iyilik, iyi olmak.Demek istediğim sağlığın iyi ise, huzurun varsa asıl ordan bir şarkı, hepsini bilmiyorsanız da nakarat yeter anlayana, iyi olun güzel olun.

un

ahmet bu | 20 April 2003 05:09

Melodi derinlerden yankılanıyor. Mavi fayanslara çarpıp tekrar tekrar geliyor. Koridorun tümü müzik aleti gibi. Merdivenleri çıkıyorum gitardan uzaklaşmam lazım. Dışarıda ki sıcak hava yüzüme çarpıyor. Gözlükleri takıyorum. Ortalık yeterince kararmıyor. Güneş havayı bunaltacak kadar ısıtmış, şehrin üstünde parlıyor. Her şey mükemmel. Başka bir berbat gün için harika bir ortam. Hava sıcak. Üstümdeki gömleği çıkarıp sırt çantama koyuyorum. Melodi kafamda dolanıyor. Şarkı sözlerini kendime göre değiştiriyorum. Neden tüm dünya bir şeyler hatırlatmaya çalışıyor. Neşeyle etrafımda dönüyor. Kalbimin bir kısmını istasyonda bırakıyorum. Başka bir trende de ….

Başkasının milli takımı..

dralivolkan | 14 September 2007 10:25

Futbolu eskiden de çok severdik. Ama o zamanlar yabancı ülkede oynayan oyuncularımız, lüks localı devasa stadyumlarımız, trilyonlarca liralık yabancı futbolcularımız yoktu. Milli takımımız vardı göğsü beyaz çubuklu kırmızı formasıyla, teknik direktörleri mülayım adamlardı, futbolcuları mahallemizin delikanlıları gibiydiler, bilirdik ki güçleri yetse Brezilyayı bile yenerlerdi, birbirilerine kin gütmezlerdi, mafya babalarıyla al takke ver külah halleri yoktu ( bir kaç tanesi hariç), İngiltereden sekiz gol yediklerinde bile bilirdik ki güçleri yetse yemezlerdi. Tesisatçı takımı dediğimiz Malta gibi bir takımdık eskiden, çok galibiyetimiz kupalarımız üçüncülüklerimiz yoktu ama,
Böyle sevimsiz oyuncularımız da yoktu. Böyle kendini beğenmiş teknik direktörlerimiz de yoktu. Futbolun üzerinde bu kadar çok kirli el dolaşmıyordu. Kimse haketmediği paralar, ünvanlar kazanmıyordu. Milli maçta kendi futbolcumuz biz onu -herşeye rağmen- alkışlarken, bize hareket çekmiyordu. Yenildikten sonra kimse sahanın içinde rakip dövmüyordu. Büyük zaferler kazanmıyordu ama yine de seviyorduk Coşkun Özarı’ yı. O bizim ay sonunu zor getiren babamız gibi düşünceli oturuyordu kulübede çünkü.
Artık bu milli takım bizim değil. Yenilince kızıp, yendiğinde sokaklara döküldüğümüz takım bu değil. Artık o forma çok kirlendi ama sahanın çamuruyla değil..