MÖ 415 yılında Hipokrat notlarında Sicilya ve Atina ordusunda görülen yaygın bir hastalıktan bahseder, bu hastalık hala insanlığın başına dert olan gripten başkası değildir.Çin’de başlayan İspanyol Gribi 40 milyon, 1957 Asya gribi 70 bin, 1965 Hong Kong gribi 700 bin, İngiliz gribi ise 30 bin kişinin yaşamını yitirmesine yol açtı.
MÖ 600`lü yıllar ise cüzzamı tanımlandıgı yıllardır,Hindistan dönüşü Büyük İskender tarafından Avrupa’ya yayıldıgı söylenen bu hastalık Haçlı Seferleri sırasında oldukça yayıldı.Toplum tarafından dışlanan ilanetli olarak suçlanan, uzaklaştırılan cüzzamlı hastalar uzak yerlere sürülmüştür.Aralık ayında çıkan bir habere göre Kudüs’te bulunan birinci yüzyıla ait bir erkek cesedinin DNA incelemesinde cüzzam vakasına rastlandıgı açıklandı.
veba çeşitli dönemlerde dünyayı çok büyük tehdit altına alan bir hastalık oldu, öyle ki altıncı yüzyılda (İstanbul’da başladı) Avrupa’ya gemiler yoluyla Asya’dan gelen veba kitlelerin korkulu rüyasıydı. Kara veba olarak bilinen hıyarcıklı veba insanları kasıp kavurdu. O dönemden öncesine var olan veba Hitit kralı 1. Şuppililuma tarafından Babil seferi dönüşü yaygınlaşmıştır ve sonrasında o zamana da damgasını vurmuştur.14. yüzyılda tekrar yayılan veba Avrupa nüfusunun üçte birini yok etmişti . Hastalık bilinemeyen bir sebeple 1352 yılında bitmiştir, sonrasında 15. yüzyılda ve 16 yüzyılda Osmanlı Devleti’nde (taun olarak bilinir) veba salgınları peşpeşe insanları kırıp geçirdi. (Avrupa’da ve Osmanlı’da vebalılara günahkar gözüyle bakıldıgı çok olurdu Mızraklı cin tarafından dürtüldüğü için hasta olduguna inanılan vebalı hastaya cin için muska yapılarak Ahkaf suresi okutulurdu)