bildirgec.org

boşluk hakkında tüm yazılar

boşluk

gulsey | 16 September 2009 16:15

Sonsuzluğa açılan kapıdan içeri girmek üzere iken
Aniden gelen sesle irkildi ruhum ,
Ürkütücü ve bir hayli öfkeli bir ses
Uyan diyordu , uyan ve bize geri dön .

Ben nerdeyim , burası neresi
Cevabı bir türlü aklıma gelmeyen sorularla boğuşurken ,
O ses neden damarlarımda akan kana hükmetti ,
Bilemeden ışığı gördüm , çok uzaktan .

Berrak güzel bir ışık , içinde kelebekler ,
Etrafında ateş böcekleri , göz alıcı beyazlık
Her yer bembeyaz ve rahatlatıcı boşluk
Ne müthiş bir huzur almasınlar elimden .

Dostum güle güle

mhbbslmn | 19 March 2009 20:05

Sefaat denizinde kör bir balık gibi yüzerken
Birden hiç ummadığı kayalıklara sıkıştı
Umursamaz hayatı hep serkeşlikle tanıştı
Bitmedi içindeki arzuları,
Her çırpınışında yeni acılar
Yeni umutlar
Yeni hayal kırıklıkları vardı…

Gökyüzünün özgür kuşları gibiydi
Bütün kanat çırpışlarında bir bitmişlik
Bitkin bir yalnızlık
Güvensiz bir hayat
Ve yine umursamaz serkeşlikler…

Ömrü boyunca hiçbir teferruata dikkat etmeden
Yarın ne olacağını düşünmeden yaşardı.

Bir gün bir köşe başında
Bir gün parkta
Ertesi gün bir kaldırımda;
Uyur , uyanır ve kalkardı…

boşluklar 2

taha3045 | 12 February 2009 15:05

Konuşmaya başlasam bağırıp çağıracağım, ama kendi kendime susmaya mecburum, kendimi buna zorunlu kıldım. Sevginin sadece bize değil, tüm dünyaya yeteceğini zanneden nesli tükenmekte olan Akdeniz Foku gibi bir insanım işte.

Ayrılan her insan gibi bende yorgunum, hemde bir hayli yorgun, kısacık zaman diliminde tarihin pek çok dönemini yaşamış, uzun uzun yolculuklara çıkmış gibiyim, hem geçmişi, hem geleceği hem sevgiyi hemde acıyı gördüm. Yüreğe inanmanın işe yaramadığını öğrendim. Onunla olurken kendimi öldürmüşüm anladım.Onun zevkleri, mutluluğu, uykusu bile aldığım nefesten önde gitmişken, şimdi oda aldı başını gitti,yavaş yavaş öldüm.

portotif makro fotoğraf stutüdyosu yapma

safayasin | 25 November 2008 12:04

makro fotoğrafın çekenler için birebir bir çalışma
makro fotoğrafın ne olduğunu bilmeyenler için kısaca açıklayım çekilen fotoğrafın sonuçtaki boyutunun 1:1 yani gerçeği ile aynı boyutta veya daha büyük olması anlamına gelir.

neyse hemen anlatmaya başlayım biraz uzun. Elimize bir kutu alıyoruz ve düzgünce kutunun sağın da solun da ve üstünde eşit şekilde a4 kağıdından biraz küçün kare şeklinde kesiyoruz altını ise tamamen kesiyoruz ardından a4 kagıtlarımızı siyah bant ile bantlıyoruz maksat içeri boşluklardan ışık sızmasın

düzeneğimizin içine a4 kağıdımızı yerleştirin (şekli detaylı şekilde aşağıdaki resimden inceleye bilirsiniz) manual fotoğraf makinesi flash aydınlatmasını düzeneğimizin sağ tarafına yerleştirelim ve sütüdyomuz hazır kolay gelsin.

kaynak

Der gibi…

ODEON | 22 August 2008 17:52

Bu şehir bana dar geliyor,
Hangi sokağına girsem
Çıkmaz sokak.
Hangi kaldırım da gezsem
Ayağıma taş batar
Gözlerim dolar
Unuttu seni
Sen de unut desem
Ben unuturum belki
Ama bu şehir
Unutmuyor seni
Unutturmuyor bana

Canım Toprağı Çekiyor…

PAUQYLN | 22 August 2008 16:59

Kızgınım kendime
Bir avuç tuz alıp koşmama
Ben gibi sanıp kanmama
Saf anlarım da oldu defalarca
Pes etmedim, yüreğime dokundurmadım
Temiz kalacaksın diye direndim.
Sen de harcadın beni ey zalim oğlu zalim
Neyim kaldı geriye ganimetlerimi sen yedin.
Ölmeden okusunlar sela’mı
Öldüm sayıyorum artık

Sağır Göz, Kör Kulak

hipangel | 19 August 2008 00:48

Gözlerim sağır, kulaklarım kör.
Ellerim duyuyor, dudaklarım ağlıyor.
Kalbim sustukça, ruhum çığlık atıyor.
İçimdeki büyüdükçe, küçülüyor her şey.
Küçüldükçe anlamlar, boşluğum büyüyor.
Boşluğum büyüyor,
Direniyorum,
Alamıyor beni de içine.
Boşluk benim içimde,
Beni içine alamadan.
Savaşmıyorum onunla.
Kör kulağının gözleri,
Sağır gözlerinin kulağı oluyorum.
Dudaklarım da ağlamıyor,
Ellerim de duymuyor artık.
Ben büyüdükçe, her şey küçülüyor çünkü.
Boşluk da benim,
Onu yaratan da.

Yalnızlık Kimsenin Tercihi Değildir, Mecburiyetidir.

BAYEMRE | 09 August 2008 11:59

Dünyaya da sahip olsan sana kendini özel hissettirecek birisi yoksa hayatında, anlamsızlık denizinde kulaç atıyorsun demektir. Bu düşünce ile yola çıktığımda yaşamımı irdelemeye başladım. Neyim var neyim yok döktüm önüme, anlamlı mı anlamsız mı diye…

Sahip olduğum her şeyin bir anlamı var elbet. Boşlukta mıyım, değilim ancak bunun sebebi hayatımda kendimi özel hissettirecek birinin var olacağına karşı taşıdığım umuttan dolayı… Yoksa yalnızlık, sadece “O”’a mahsus.
Kimileri yalnız olmak kendi tercihim der ve sadece kendini kandırır. Yalnız yaşamayı kimse istemez ama şartlar ya da kendi bencillikleri yüzünden bunu başaramazlar.
Yalnızlık benim tercihim diyenleri incelediğimde ve onları çözmeye çalıştığımda gördüm ki; hayatlarına birisi girene kadar kendilerini böyle savunuyorlar. Ne zaman ki artık onların da hayatında biri var, işte o zaman savundukları “yalnızlık benim tercihim” düşüncesini ilk karalayan onlar oluyor.
Yalnızlık kimsenin tercihi değildir, mecburiyetidir. Vakit ise nakittir, bu bağlamda hayatımızdaki yalnızlığı terk etmenin yollarına bakalım, fikirleri ciddiye alalım…

Sizin yalnız yaşamanızın bahanesi nedir?

usta bir tasarımcı olmanın kuralları #4

MisterMadDog | 04 August 2008 13:21

Bu yazıyı okumadan önce usta bir tasarımcı olmanın birinci, ikincive üçüncükuralını okumak isteyebilirsiniz.

Bu ders, sayfa planı (layout) ve boşluk bırakma (spacing) ilgili. Genç tasarımcıların sık sık yaptığını gördüğüm hatalardan biri de her şeyi birbirine çok sıkışık yerleştirmeleri. Çok kıstılı bir alana çok fazla içerik yerleştirmek istiyorlar. Boşluk sizin dostunuzdur! Boşluk, sizin için bir sürü şey yapabilir. Metninizin daha kolay okunmasını sağlayabilir. Boşluk, izleyicinin bitmiş kompozisoynunuzu daha kolay anlamasını sağlayabilir. Ve boşluk aynı zamanda tasarımınızı zarif gösterir. İzleyiciye şunu söylersiniz: “o kadar zenginiz ki bu koca posteri, bu tek küçük mesaj için kullanabiliyoruz.”