Konuşmaya başlasam bağırıp çağıracağım, ama kendi kendime susmaya mecburum, kendimi buna zorunlu kıldım. Sevginin sadece bize değil, tüm dünyaya yeteceğini zanneden nesli tükenmekte olan Akdeniz Foku gibi bir insanım işte.Ayrılan her insan gibi bende yorgunum, hemde bir hayli yorgun, kısacık zaman diliminde tarihin pek çok dönemini yaşamış, uzun uzun yolculuklara çıkmış gibiyim, hem geçmişi, hem geleceği hem sevgiyi hemde acıyı gördüm. Yüreğe inanmanın işe yaramadığını öğrendim. Onunla olurken kendimi öldürmüşüm anladım.Onun zevkleri, mutluluğu, uykusu bile aldığım nefesten önde gitmişken, şimdi oda aldı başını gitti,yavaş yavaş öldüm.Uçağım olsa istediğim yere konsam şimdi, şiirler olmasa, mutsuzluklar, anılar olmasa yarım saatçik . Güzel hayaller kursam tekrar, unutsam bunları hepten.Sevginin sorumluluğu bitti şimdi ayrılıgın sorumlulugu buldu beni öyle ya ayrıldım, mutsuz olmam lazım, ağlamam lazım. Eskiciler geçse de kalbimi versem hemde karşılıgında birşey almadan, bende olduğu sürece üzüleceğim çünkü.Bir de şiir yazayım ki begenmeyin.Üç dört gün önce olan umutlarımbirden balon gibi söndüfarkında bile değilim.Mutsuzluk kötü şey denilir yabenim ona bile mecalim yok.Sevgiden usandım, duygularımıpişiremedim altı yandı.Ayrılık bile dokunmuyor bana,acı çekmesi gereken yerlerim kurtlandı.Elimde ola nefes bile almayacağımçünkü ona bile halim yok.Ölmeye cesaretimyaşamaya hevesim yok.Yaşamaya şartlanmışım,yaşıyormuş gibi davranarak,yaşamaya alışmışım.Aglamak istiyorumona da yeteneğim yok.