bildirgec.org

baba hakkında tüm yazılar

Utanmak Neydi, Ne Oldu?

bithikotsis | 07 June 2011 10:55

Eskiden bir otorite vardı çocukların en ufak yaşlarında büyüklerinden görüp benimsediği. Her türlü konuşmada, hitapta ya da yaklaşımda hep büyüklerinin öğretileri akıllarına gelerek hareket etme vardı. Biraz belki mahalle baskısı, biraz da ele güne karşı rezil olma korkusundan olacak ki tembihler havalarda uçardı adap konusunda.

baba oldum

taha3045 | 21 May 2011 15:30

Nisan ayında dünyaya geldi Mina bebek keşke daha önce gelseymiş dediğimde annesi bu kadar sevilesi bir şey olduğunu bilsem daha fazla karnımda taşımayı isterdim diyor.Karnında bebek taşımanın nasıl bir his olduğunu bilemediğimden yorum yapamıyorum.

Nasıl becerikli oluyor yeni doğmuş bebek milleti, hemen tutunacak bir dal buldukları yetmiyormuş gibi, dünyaya gelir gelmez nasıl bir beceriyle karnını doyurmaya çalışıyor, akıllara zarar.

BÜYÜMEDEN ÇOCUK KALSAYMIŞIZ KEŞKE…

metezade | 27 April 2011 11:03

Çocukken çok uzaktaymışım gerçeklerden. Sabah bir yere yetişecekmiş gibi yarım yamaklak bir kahvaltıdan sonra koşarak dışarı çıkardım. Sokak benim oyun dünyamdı, arkadaşlarımla kılıktan kılığa girerdik saklambaç, evcilik, körebe, istop, domino… oyunların sonu gelmezdi. Sokağın zevkini tamamem emdiğimizde ağaçlara dadanır, daldan dala atlardık. Düşüp biyerimizi kırdığımız da olurdu elbet, Ağacın tam tepesindeyken (oyunun en zevkli yeri gibi gelirdi hep) akşam ezanı okunurdu. Bu sesi duyunca yüzümüz düşerdi, artık eve dönme vaktiydi. En büyük üzüntümüz buydu o zamanlar…

Eve girice, annem bıkmadan usanmadan her gün aynı tepkiyi verirdi: ”Hemen dizlerinin üzerinde banyoya git sakın yere basma yeni temizledim evi leş gibi olmuşsun…” bu sözleri bazen koro halinde söylerdik hiç unutamadım aklıma kazındılar:)

?:) – 4

Cali Kusu | 17 February 2011 11:05

D önüyor yine öyle derinden
U yuşmuş beynim çok düşünmekten
R ahat değil içim bilmem hangi sebebden
D oğrudur, razı değilim nefsimden
U zun zaman oldu geçmemiştim kendimden
R uhani hayatım, kısıtlı ömrüm
U zamış saçlarım, görmüyor gözüm
N umunelik bu hayat, yaşamaya zaman yok…

D ün rüyama gelecekti
Ü züldüm çünkü gelmedi
N adir olur böylesi
Y arın sormalıyım sebebini
A klıma bile gelmezdi ki
Y anlışın var sevgili
I ssızlığı ben sevemem ki…

?:) – 3

Cali Kusu | 16 February 2011 20:46

Ç ekilmez akşamların
E şsiz sancısı
K im deme sakın, sensin o…

V urmuş ise kanadından
U çmuyor isen
R azı değil demekki sensiz günlerden…

???…///

Cali Kusu | 16 February 2011 16:51

4 kişilik bir masa, fakat üç kişi var.
Üç kişilik yemek, genç kız diyette.
Baba aç değil, annenin iştahı yok.
Yemekler dolaba kaldırıldı,
sabah oldu,
masada iki kişi, genç kız ve annesi.
baba işe gitti, anne birazdan mağaza turu atacak.
genç kız arkadaşlarıyla buluşacak.
Öğle oldu evde kimse yok…

Gölgeler Kımıldamıyor

mavilikler | 15 February 2011 09:22

Torbada birkaç parça erzak, omuzlarındaysa tonlarca ağırlık, yorgun adımlarla döndü köşeyi. O derme çatma ev göründü az ileride. Ama hiç gülümsemedi adama. “Hoş geldin.” dercesine açılmadı perdeler. Tek bir kımıltı yoktu evde. Kendisini bekleyen tek bir gölge belirmiyordu pencerelerin gerisinde.

Bir baba geldi aklına. Yıllar önce seyrettiği bir filmde görmüştü onu. Gerçeğini hiç göremediği bir hayal kahramanı olarak kalmıştı hep zihninde. O baba aynen kendisi gibi, bir yoldan geçiyordu filmin bir sahnesinde. Akşam güneşi vuruyordu üzerine. İş dönüşüydü. Adam bir köşeden döndü. Bir ev göründü karşıda. Çok uzaktan bile görebiliyordu adam: Gülümseyen bir evdi bu. Kendisini bekleyen, hoş geldin diyen…

En iyi devam filmi; The Godfather: Part II (1974)

queennothing | 07 February 2011 14:17

1972 senesinde vizyona giren ve sinema dünyasında çığır açan sinema filmi “The Godfather“in (Baba) devam filmi “The Godfather: Part II“, 1974 senesinde vizyona girdi. Mario Puzo’nun kitabından uyarlanıp İtalyan asıllı yönetmen Francis Ford Coppola tarafından çekien film, En İyi Film ve En İyi Yönetmen başta olmak üzere toplam 6 dalda Oscar Ödülü kazandı. Ödüllerden en konuşulanı da yaklaşık 40 dakikalık performansıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ını alan Robert De Niro oldu. Al Pacino‘nun başrolünde yer aldığı filmde Robert De Niro, Robert Duvall, Diane Keaton, John Cazale, Talia Shire, Michael V. Gazzo, Gastone Moschin, Frank Sivero ve Bruno Kirby gibi isimler de rol alıyor. 13 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle Dominik Cumhuriyeti, Amerika ve İtalya’da çekilen filmin devamı 1990 senesinde “The Godfather: Part III” ile geldi.

YETMİYOR ARADA BİR GELMEK, HEP ORDA KALMAK GEREK, DOĞDUĞUN YERLERDE FİLİZLENMEK

pillihafif | 18 September 2010 18:26

Küçüktüm… Yalnız başına evde kalamayacak kadar küçük… Babam uzaklara her gittiğinde gözyaşlarına boğulacak kadar küçük…

90’lı yıllardı acının ne olduğunu bedenimde ilk hissettiğim vakit. Yine birkaç yıl sonrasıydı güven duygusunun ne olduğunu, kaybetmekle anladığım sancılar… Hiç aşık olmamıştım. Aşık olmak lükstü yaşadığım hayata ve bulunduğum coğrafyaya o yıllarda. Çalışmalıydım. Çok. Sadece çalışmalıydım. Babamın yardıma ihtiyacı vardı. Çok yardıma…

Günler hızla ilerliyordu. Uzaklarda buldum kendimi sonra. Sonra mı? Hep uzaklarda…
Öteki uzağa hasret …

Kitaptan Sinemaya…

AsetilCoa | 13 September 2010 14:35

Kitaptan sinemaya film uyarlamak cesaret ister. Çünkü kitapta ayrıntılı ve uzun uzun anlatılan bölümler filmde kısa kesilir. Belki sizi kitaba aşık eden o ufak ayrıntılar senaristler tarafından önemsiz görülebilir. Ya da kafanızda yarattığınız karakterlerin filmdekilerle alakası yoktur. Hele ki kitabı okuduktan sonra filmi izlerseniz kitaptaki büyüyü asla filmde bulamazsınız. Zaten bu uyarlamaların çoğu da başarısız olur.

Ama bazı filmler var ki en az kitapları kadar başarılılar. İngiliz The Guardian gazetesinin 2006’da listelediği “En iyi 50 uyarlama film”.

Aşağıda da bu filmlerden birkaçını bulabilirsiniz.

1984

A Clockwork Orange

Fight Club