Çocukken çok uzaktaymışım gerçeklerden. Sabah bir yere yetişecekmiş gibi yarım yamaklak bir kahvaltıdan sonra koşarak dışarı çıkardım. Sokak benim oyun dünyamdı, arkadaşlarımla kılıktan kılığa girerdik saklambaç, evcilik, körebe, istop, domino… oyunların sonu gelmezdi. Sokağın zevkini tamamem emdiğimizde ağaçlara dadanır, daldan dala atlardık. Düşüp biyerimizi kırdığımız da olurdu elbet, Ağacın tam tepesindeyken (oyunun en zevkli yeri gibi gelirdi hep) akşam ezanı okunurdu. Bu sesi duyunca yüzümüz düşerdi, artık eve dönme vaktiydi. En büyük üzüntümüz buydu o zamanlar…Eve girice, annem bıkmadan usanmadan her gün aynı tepkiyi verirdi: ”Hemen dizlerinin üzerinde banyoya git sakın yere basma yeni temizledim evi leş gibi olmuşsun…” bu sözleri bazen koro halinde söylerdik hiç unutamadım aklıma kazındılar:)Banyodan sonra kurt gibi acıktığımı hissederdim. Tüm gün bir şey yememiş olduğum gelirdi aklıma, evde börek varsa benden mutlusu yoktu o gün… Karnımı tıka basa doldurduktan sonra ağırlık çöker oturduğum yerde uyuya kalırdım. Babam kucağına alıp yerime koyardı, gitmeden bir öpücük kondururdu başıma yarı uyanık vaziyette beni öpmesini beklediğimi bilmeden…
Şimdi büyüdüm. Sabah işe yetişmek için yarım yamalak bir kahvaltı yapıyorum. Koşarak evden çıkıyorum, durağa gitmek için sokağı hızlıca geçiyorum. Görmek dahi istemiyorum, katlanamıyorum… Ofise gidiyorum, gün boyu; toplantılar, çalışmalar bunalınca nefes alabilmek için terasa çıkıyor, bir sigara yakıyorum içime çektiğim her nefes öldürüyor beni, bu dünyadan ölerek kurtuluyorum. Mesai saati bitince hafif bir klasik müzik sesi geliyor kulaklara artık bu sesi duyunca eve gidiyorum. Kapıyı açıp içeri giriyorum, annem geliyor aklıma ”Hemen dizlerinin üzerinde banyoya git sakın yere basma yeni temizledim evi leş gibi olmuşsun…” gözlerim doluyor, bitkin bir halde içeri giriyorum, dolaptaki pizzadan bir dilim alıyorum ısıtmadan (açlığımı bastırsa yeter)Kendimi duşa atıyorum, çıktığımda kendimi daha da ağırlaşmış hissediyorum. Bilgisayarın başında uyuya kalıyorum. Babam kollarına alıp yatağıma yatırmıyor artık beklediğim öpücük bir türlü gelmiyor ve ben her sabah yalnız başıma uyuyakaldığım yerde uyanıyorum…
yorumlar
Sevgili metezade aynı duyguları paylaşarak küçük bir şiirle katılmak istiyorum;Çocuklar vardı çocukluğumdaKırlardaki kelebekten, daldaki kuşlaraSevgiyle kıpırdayan kalplere ilaçÇocuklar vardı çocukluğumdaSevgi ile bütünleşir çocuklarNasıl geçti bilmem yazlar,kışlarÇocuklar vardı çocukluğumdaİlkbaharlar geçti, yaşanan sonbaharTaze yaz güllerine benzer çocuklarHer zaman mis kokulu gonca olacaklarÇocuklar vardı çocukluğumdaBenimle birlikte yaşlandılar
Büyüyünce ölüyor insan!
Hep çocuk kalsaydı, sıkılırdı insan ya. İnsan, hangi çağında olursa olsun içinde bulunduğu durumun zorluklarını görüyor. Çocukken; daha güçlü olmak için, daha çok gezmek için, ebebeyn tahakkümünden kurtulmak için, istediğini yapabilmek için… büyük olmak istemiyor muyduk? Şimdi hayal kırıklığı içersisinde; çocukken önemsemediğimiz şeyleri arıyoruz. Yarın da; bugün gözümüzden kaçan güzellikleri arayacağız.Zaman dediğimiz şey doğrusal bir çizgi üzerinde akıp gidiyor. Biz; gerçek, somut olarak bu çizgi üzerinde bir noktadayız. Ama duygularımız ve düşüncelerimiz; bu çizgi üzerinde geçmişe ve geleceğe gel-gitler yaşıyor. Ne var ki; bu zaman doğrusu üzerinde, bizi bulunduğumuz noktaya bağlayan bir güç, bir sebepler topluluğu var. Bu sebepler topluluğundan bir tanesi olsun bizi mutlu edecek potansiyele sahiptir belki.
Bilakis her yaş ayrı bir keyif, ayrı bir heyecan.
CALI KUSU DİYOR Kİ, (27 NISAN 2011 12:10)Büyüyünce ölüyor insan!Dilsiz bir kalemim var, nice dillerden üstün ve sadık…1. Çok şükür ölüm var2. Büyümeden ölenlerde var
hBOZTOPRAKçok doğru diyorsun aslında ama biz bu akıp giden zamanın ne farkına varabiliyoruz ne de kıymetini anlayabiliyoruz tam manasıyla…zarifce teşekkür ederim şiir de güzelmiş…calıkuşubüyüdükçe çevremiz ölüyor aslında biz de o çevrenin ölümüne boyun eğmek zorunda kalıyoruzHumeyra8 her yaş ayrı keyif evet çok şükür ölüm var ve yine evet büyümeden ölenler var ama büyüdükçe çevresindekilerin ölümlerine şahit olan niceleri de var…