Annesi ve 6 aylık bebeği uyuyakalmıştı.Soba tütmeye başladı ama ikisi de uyanamıyordu.Neden sonra kendine gelmiş olmalı ki cansız bedeni dış kapının önünde bulundu.Ne hikmetse bebek yaşıyordu.Babanın ciğeri yanıyordu severek evlendiği göz bebeğini yitirmiş 6 aylık kızı ile kalakalmıştı,bebeğine sarıldı ama bebek meme istiyordu.İstemeden sütten kestiler başka çare yoktu.Doyamamıştı ne annesine ,ne annesinin sütüne ne de kokusuna…Geceleri uyuyamıyor çok ağlıyordu annesini arıyordu onu susturmak için annesinin tülbendini verdiler eline onu emerek uyumaya alışmıştı.Anne diye tülbentle uyuyor onun kokusu ile duruyordu.Uyandığında ise hep annesinin kucağını arada etrafındaki herkes onu çok seviyordu kucağına alıyordu annesinin yokluğunu hissettirmemek için uğraşıyordu ama o biliyordu annesi artık yoktu arada huysuzlanmaları da bu yüzdendi.Kim anlardı bebek seni,kim dinlerdi,onlarda senin gibi giden annene ağlarlardı.Günler,haftalar derken iki ay sonra babası bir bayanla tanıştırıldı birinin bebeğe bakması gerekiyordu.Tüm gün işte olduğu için baba buna yetişemiyor ve bebek babaanne,anneanne,hala,teyze,dayı tarafından avutuluyordu.Evlenmek en doğru karardı onlara göre zaten bir erkeğin yalnız yaşaması da zordur.Eşini toprağa vermiş olmanın derin üzüntüsünden sonra kızına yetemiyor olmak da derinden üzüyordu.Yeni üvey anne adayı 8 aylık dünyalar güzeli bebeğimizi görünce çok sevmişti hiç kucağından bırakmıyordu,öyle sevdi ki ilk işi elindeki annesine ait tek parça tülbendi ondan ayırmaya bu kötü alışkanlığından kurtarmaya çalışıyordu.Evlendiler bir ay dolmadan üvey anne dünyalar güzelimizi istemez oldu babasının akşam eve geldiğinde onu kucağına alıp öpmesini ölen eşine hasreti olarak düşündü.Babası dünyalar güzelini öperken bunu ihanet sayan üvey anne daha fazla dayanamayıp isyan bayrağını çekti.Ya ben ya da dünyalar güzeli gidecek bu evden dedi.Baba afalladı ne amaçla evlendiğini unuttu yeni eşini avutmaya çalışıyordu.Dünyalar güzeli sanki olan biteni anlamış gibi ağlamaya başlamıştı.Üvey anne tüm sinirini kaderinden habersiz ana kokusuna hasret bu masumdan çıkardı.Baba taş kesilmişti kendini toplamaya çalışıyor ama toparlayamıyordu da.Bir eşimi toprağa verdim bunu kaybetmemeliyim dedi.Dedi de dünyalar güzelini unuttu.Dünyalar güzelinin anneannesinin kulağına gitti bu olaylar çok üzüldü “bana verin yavrumun yavrusunu ben bakarım” dedi.Dünyalar güzeli anasının anasıyla ve elinden zorla alınan tülbendi ile yaşamaya başladı.İki ay dolmamıştı ki evladının acısını gören ve geride kalan torununun haline içi yanan anneanne Rahmete kavuşmuştu.Karagözlüm,dünyalar güzelim,bahtı karalım yine kaldın mı yalnız başına nasıl haber vereceksin anneannem öldü gelin beni alın anneannemi de gömün diye.Çok küçüksün bebeğim,konuşamıyorsun da zaten mecbur bekleyeceksin sizin evde hiç hareket olmadığını anlayacak birileri ya da ziyarete gelen olur belki.Dayan bebeğim dayan biraz daha dayan birileri kurtaracak seni çünkü çilelerin burada bitemez daha neler var yaşayacağın.Sen daha çok küçüksün,büyüyeceksin,okula gidecek şiirler okuyacaksınHatta gelin olacaksın hadi dayan bebeğim az kaldı bak sesler geliyor kurtulacaksın işte ben sana demedim mi?Kapıcı ücretini almak için kapıyı çaldığında açlıktan ve ağlamaktan sesi kısılan dünyalar güzeli irkilir ve tekrar ağlamaya başlar.Hadi bebeğim tüm gücünle ağla hadi duyur sesini…İki gün oldu anneannenin cansız bedeni açlığın dayanacak gücün kalmadı biliyorum ama son bir kez hadi bebeğim hadi yalvarırım hadi bağır,susma ne olur sakın susma.Hadi diyorum sana bak gidecek kapıcı kalacaksın orada,çok acıktın değil mi?Bak gitti işte kapıcı da kaldın mı öyle bir başına emmeye devam et gül kokulu annenin tülbendini akşam olunca çok sevgili,muhterem,duyarlı baban gelecek bulacakmış seni.O zamana kadar dayanacaksın işte başka yolu yok bunun.
yorumlar
başlığına aldandım okudum okuma olaydım boğazım düğümlendi,muhterem babayı boğasım geldi
hayat acımasız
Ağlatmayın beee
öğretmenim zaten kalbim kırlmış,yüreğimin incileri dağılmıştı ağlamak için fırsat kolluyordum bu yazınız tam oturdu.size benim yazımla ilgili yaptığınız yorumlardan dolayı da çok teşekkür ederim
WATERFAIRY rica ederim.bu yazı ile kimseyi üzmek istemezdim ama gerçek bir olaydır ve beni derinden üzen bir konuydu.insanları sadece oldukları anları ile değerlendirmemek gerektiğine inanıyorum.
ne hayatlar yaşanıyor ve bu süreç insanları etkisi altında bırakıyor geniş düşünmek bütünü ele almak lazım doğruya ulaşmak için.
yanılıyor muyum SEVDALIMHAYAT
SEVDALIMHAYAT teşekkür ederim iltifat olarak alıyorum ama ben de yanılabiliyorum.;-))
ahhh ulan bu hayat varyaaa….kimine arnutun iyisini yedirir kiminede ayvayı…ahhhhhh…ahhhh…
yazının hepsini okuyamadım dondum kaldım hayatın gerçekleri neden ağlatır ve zorlar bizi??
annesinin tülbentinden ne istiyorlar,tek dayanağı o kalmış ondan koparmaya çalışılması de beni üzdü.kötü alışkanlık diye arkasına sığınması da sinir bozucu.babasını da kendi babamın yanında boğmak istedim.
çokgüzel bir anlatım ..içim burkuldu ama malesef hayatın gerçeklerinden biri..teşekkür ederim
anamın dibinde büyüdüğüm için şükrediyorum.anasızlık böyle bir şey olsa gerek,ortada kalıyorsun,anası olsa ortada kalmazdı yavrucak.güzel anlatım olmuş.
ağlasa anam ağlar gerisi yalan ağlar :'(
dimoedes haklısın.
yaklaşık iki ay önce kızı babasından harçlık istiyor sadece “1YTL” babası ne sebeple artık bilinmez yok diyor ısrar ediyor,babası da vermemekte ısrar ediyor,küçük kız okula parayı götürmek arkadaşlarının yanında ezilmemek için evdeki bozuk para kutusundan parayı alıyor bunu babası görünce çocuğu feci şekilde dövüyor kızı okula üvey anne getiriyor yol boyunca kızı hep tartaklıyor okulun önüne geldiklerinde kıza vurduğunu o okulun nöbetçi öğretmeni fark ediyor olaya müdahele ettiğinde ise üvey anne koşarak daha sonra babaya ulaşmaya çalışılıyor baba da kayıplara karıştı kızı doktorlar görünce durumun vehameti iyice ortaya çıktı sadece o gün için uygulanan şiddet olmadığı anlaşıldı o küçük kız çocuğu şu an korumaya alındı babaya geri verilmeyecek.
üvey olunca insanlıklarına ne oluyor?
iyi ki bir gören olmuş yoksa daha ne eziyetler görecekti kim bilir…
ağlamak istiyorum.
gül kokulu annesi gelemese bile ruhu hep kızının yanındadır.ürperdim.
kimileri karalarla dünyaya gözünü açıyor, annesizlik çok ağır bir durum.
bu başlığı her gördüğümde içim acıyor.
hüzün var, hüzzam vargam var, tasa varhayat bir tabloher renk mevcut.
hem de her renk mevcut.her sözün derin anlam içeriyor, dikkatimi çekiyor, okumak hoşuma gidiyor.
:))bence de çok anlam içerikli yazıyor.
GRAFTONCUN’un sohbeti bile öyledir.
:))
çağırmazsan nasıl gelsin:))
çağırmadan geleceğini sanmam:(
hem sen çağırmazsan başkası çağırır o da oraya gidebilir:)
bak gör!
olur mu hiç neden kötü davranayım ki sadece gözünü aç diye kibarca uyarmaya çalışıyorum.
rica ederim, hep iyi olmanı isterim.
Tebrikler Ebru, cok güzel bir yazi…
Saçlarım Yanıyor…
hocam ama acıklı olmuş ama ne hazındirki bu dünyalar güzelleri çok meal esef memleketimizde