Orhan Veli ” beklememek,beterdir beklemekten” der…
Hepimiz beklemişizdir, bir şeyleri…mutlaka beklemşizdir, istemeyerek de olsa bekletilmişizdir…
Özlemle, korkuyla, endişeyle, inançla,sabırla…Bıkmadan usanmadan nice beklentilerimiz olmuştur.
Oysa ki; Beklemek durağan bir olgu da değildir…Geçmişle gelecek arasında bir köprüdür sanki…Ya hiç bir şeyi beklemeseydik? Ya da hiç kimse tarafından beklenmeseydik?O zaman ne düşler kalırdı ne hayaller!… Ben de bekledim…hiç ama hiç gelmeyecek bir trenin sadık yolcusu gibi bekledim !…
Yanımdan geçip gidenlerin, farkına bile varmadan bekledim…
işte “o” an… Beklenmedik “o” an !..
Beklenen, öylesine beklenmedik bir an da geldi ki hayatıma !!!… iyi ki beklemişim , iyi ki dedim…
yorumlar
Beklemekten vazgeçtiğimiz ne varsa,onları hep bekleyeceğiz aslında.Ve daha hazini biz beklerken bekletilenler..Beklemek,ne beklediğini bilmedenYorulmak bu beklemelerden..
evet beklemesini bilmek gerekiyor,aslına bakarsanız neyi beklediğinizden çok beklemesini öğrenmek galiba….
ya tersi olsaydı, o zaman da kaçan fırsatlara ahh çekip avucunu yalamış olacaktın
türk insanının özelliğidir bu zaten.beklemek ve sabretmek.hepimizde var…bir şeylerin düzelmesini de bekleriz,acaba kim gidişata dur diyecek diye de bekleriz,maaş gününü de bekleriz,ilk kim ortaya atacak kendini diye de bekleriz.ama beklemenin her zaman faydasının olduğıunu düşünüyorum.mağazacıların dediği gibi ‘yine bekleriz…..’:))
ya da her fırsata balıklama dalıp,önüne çıkması muhtemel olanlara engel olursan ????
demişsin, diğer fikirlerin güzel de farkına varmamazlık etme.Beklemenin özü şans de kader de kısmet de, ne dersen de fırsatların seni bulmasıdır. Farkına varmazsan seni bulsa bile anlamazsın…Ama güzel yazı eline sağlık…
olaylar beklenebilir de kişiler beklenmemeli..
Umarım herkes senin gibi birgün iyiki beklemişim der:) Ama bende herşeyin farkına varmak lazım derim. Bakmak lazım derim. Dımdızlak ortada kalmamak için. Her anlamda:)
Bende bekledim,ama ben iyiki beklemişim demiyorum aksine neden bekledim ki diyorum :)Tabi bu birazda kimi,neyi,neden beklediğimize bağlı sanırım…
bende bende
bekleme varsa, cık, olmaz o iş…
kelebeklerözgürdür,çok dokundu bana bu yazın…sabırla beklemek durumunda olduğum zor günler yaşıyorken, içime oturdu satırların.doğru demişsin, çok güzel yazmışsın: beklemek bekleyeceğin hiçbir şey olmamasından çok daha iyidir…yüreğine sağlık.
Eline saglik Kelebeklerözgürdür…Hayatin her alaninda vardir beklemek. Kimi bir sevgiliyi, kimi olacak dostluklari, kimi ölümü bekler dururuz hep.. Beklemek ayni zamanda bir umudun göstergesidir.
beklemek ters bir olgu, hangimiz ölümü bekleyerek yaşıyoruz? birşeyleri, birilerini bekleyerek yaşanmaz, umut edersin ama hayatını beklemeye adarsan çok üzülürsün.
beklemeyi sevmem…ama o kadar çok şey bekliyoruz ki hayatta.ben ölümü bekleyerek yaşıyorum mesela.gözümü açınca yatakta, önce seviniyorum gözümü hala dünyada açtığım için, sonra üzülüyorum işe yine geç kaldığım için…
Bekle babam bekle.Nereye kadar.
İstesek de istemesek de hayatın özü beklemek….Yaşantımızın sebep-sonuç ilişkisi hep bu kavram üzerine kurulu…OGS,LGS,ÖSS,ÖYS,beklenir..Mezuniyet beklenir,askerlik zamanı beklenir,iş başvuru sonucu beklenir,evlilik için uygun zaman beklenir,ilk çocuk için borçların bitmesi beklenir,vs vs vs.. Bunlar o denli uzun bir süreci kapsıyor ki, BEKLENENİ bekleme zamanı diğer beklediklerimiz yanında göz açıp kapayana dek geçiyor inanın ki….
wait!Bekle lan!/Bekle!I’m waiting for you…Yuh ağaç oldum! (Eğer anlayışlı isen) Bende yeni geldim…Beklemek kimsenin sevmediği ancak sonu belli bekleyişler, hazırlanan sürprizler, başa gelecek felaketleri beklemek arasında fark vardır.Yıpranan beklediğinin farkında olandır birazda… Hani falcı peşinde koşanlar gibi, açlığını hisseden biri gibi.Beklenen şeyi göz önünde tutmak istemez insan, hatırlamak istemez ancak birini beklerken sıkıntıdır insanın canını geren. Bu sıkıntının nedeni kanımca bir parça sosyal fobi (dört duvar, samimiyet ve izlenmek gibi) bir parça bu durumun gazıyla girilen salak yerine konma hali.Yalnız olmak, birey olmak bunu biraz rahatlatır, birde anı oluruna bakmak seyirci kalmak, izleyici olmak pekçok rahatsızlığı alır götürür. Boşta kalan zihnin ilacı onu çalıştırmak ve kontrollü olmaktır. Beklerken boşa saran zihin sizi alıp nerelere götürür gördükleriniz ve açığa çıkan korkularınızın filresinde karanlık-çocuk ilişkisi gibi. Hala devam eder bu boşta kalan delilik…Bu uzun süreli delirtir insanı. Bir anlamda alacakaranlık kuşağında konu olmuş bir izolasyon durumu yaşatır. Dişçi bekleme salonunda oturanların hayatları boyunca almayacakları dergileri okuması gibi, mp3 çalarlar gibi…Zihin düşünmeye açık olursa yeri geldiğinde bir meşgale veya daha önceden kalan bir mevzuya yöneltilen zihin işinize yarar!
ın the midnight babewill the rebel yellBilly Idol
teşekkürler eylülbahar, güzel duyguların öne çıkacağı hayırlı ramazanlar olsun herkese…