Dün geceyi yanlız geçirdim. İş seyehati denen gereksiz şey, daha iyi yaşamak için illaki para kazanmak zorunda olmak. Kazandıkça daha iyisini alabilmek için daha fazla çalışmak.
Çalıştıkça daha fazla çalışmak. Hep daha iyi bir yaşam için. herşeyi işimize vererek kendimize vakit ayıramamak, sevişirken bile yarını düşünmek. Sonuçta birşey olduğu da yoktur, yıprandığınla kalırsın. Hayat geçer sen gidersin, eşyaların paraların burada kalır.
Öğlen çok kaçırmışım yemeği, hala midem doluydu. Bir serin duş iyi geldi. Biraz meyve yiyeyim yeter diye düşündüm. yeter tabi niye yetmesin ki? Yaz meyveleri gibisi yoktur, hepside egzotiktir, erotiktir. Canlı renkleri, bol suları, tatları, duyguları, kokuları alır götürür insanı eğer götürülmek istiyorsa.
Dolaptan aldığım meyvelerden yıkayıp büyükce bir tabağa koydum ve balkona attım kendimi, deniz az da olsa gözüküyor balkonun ardından evlerin arasından. Bu kadarı da yeter mutluluğa. Güneş batıyor, hava tertemiz, gökyüzü kırmızılaşmaya başladı. Çilek, kiraz, kayısı, kırmızı erik dolu tabak. Ağzıma atıyorum önce kirazı, içerde ezip patlatıyorum, suyu dilime damağıma bulaşıyor, denizi seyrediyorum, keşke şeftali, kavun ve karpuz da olsaydı. Ama az kaldı bi dahaki sefere onlar olacak fakat çilek olmayacak, kiraz olmayacak. Hep böyledir. Birşeyler olunca birşeyler olmaz. Birşeyler gelirse birşeyler gider.
Bi şey daha eksik sanki dedim ve kalktım. uzun bir bardağa bol buzlu cintonik yaptım. İçine bir dilim kabuğunu soymadan yeşil elma ve bir dilim yeşil limon, bir iki damla da yeşil limonun suyu. Sessizlik güzel de hafiften de bir müzik gelse geri plandan hoş olur. Simon & Garfunkel, yanlızız ya hadi bakalım nostalji olsun. Bardağın yarısına geldim meyvalar eşliğinde. Sevgili hep akılda acaba otele varmış mıdır? Numarayı çevirdim. Canım şimdi çıktım odaya ben de seni arayacaktım, naptın bugün, nerdesin? Hiç işte ne yapayım, eve geldim duş falan balkonda oturuyorum. Bende yorgunum yemek yiyip hemen yatacağım. Sabah iki kontol var saat beş gibi çıkarım yola. Tamam bekleyeceğim yavaş gel lütfen uçma, birşey istermisin? O güzel tostlarından hazırla. Oldu hazırlarım, yavaş gel öpüyorum seni. Ben de seni sevgilim.Malzemeler : çilek, kayısı, kırmızı erik, kiraz, cin, tonik, yeşil elma, yeşil limon, buz, bardak, deniz, gökyüzü, Simon&Garfunkel, dandik bir cep telefonu, sevgilinin sesi, kadın, erkek, aşk,
yorumlar
huzur..
mutluluk…
anlaşilan hafifin içesi gelmiş, bu 2. yazi :)çilek sen bir organizasyon daha çek kardeşim ,
valla kopanisti bize yaz kokteylleri gösterimiyle; içimizi açıyor:)sağolsun var olsun:)
estetik… süper olmuş kanımca…..
new world… 🙂
haftaya elimde rengarenk kokteylerle havuz başında sefa yapıyor olacağımmmmmm……….
Farkettimde yazıyı okuduğumda monitöre yaklaşmış suratım ve ağzım hafiften açılmış. Sulanması zaten olası… Eline sağlık beni aldın balkonlara götürdün.
ohh , daha ne olsun 🙂
katkıda bulunanların ellerine sağlık, bugün fazla vıdı vıdı yapamayacağım, babalar günü dolayısıyle. Babam çok güzel işkembeli nohut yapardı, ben o kadar güzel yapamıyorum.
Günes dogar günes batarAma insan uyumaz bazen düsünürGeceler kisa çabuk geçerAma insan uyumaz bazen düsünürDeniz masmavidir ne güzelAma insanlar görmez bazenSiirler sarkilar masallarAma insanlar duymaz bazenÜzme kendini ümitsiz gibiSevenin var bak ne güzelBAZEN/MFÖ
rütük’e sizi şikayet edecem ya olmaz ki böylede resimler konmaz ki
…
ne kadar ben gibibenim olsun mu bu?
olsun…
teşekür ettimgözüm gibi bakarımmerak etmeyin efenim…
bu yazıda çilek var abi! daha ne olsun?? :)bu yazıyı da sevdim.kop, farkettim ki ben artık eski formumu kaybetmişim. bir sürü güzel yazı kaçmış:(
telaşın vardı çilek normaldir, neyse ki buradasın artık…
evet artık bol bol vaktim var hafif’e bakmaya…malum, öğretmenler yazın yayar, kışın çalışır:)
biz de mi öğretmen olsak,bu sene bi öss yapayım ben en iyisi…
:)))yap yap! senden süper bir lise hocası olur.
kız lisesi 🙂
Cini severim.
Şeftali yok