bildirgec.org

yeşil elma hakkında tüm yazılar

Güne Zinde Başlamanın Altı Altın Kuralı

oguzkilic | 12 January 2012 16:44

Günümüz problemlerinden olan güne zinde başlamak; uygulayacağımız birkaç basit uygulama ile en aza indirgeyip sabah erken kalkıp zorlanmadan işe, okula vs. gitmek zorunda olan arkadaşlarımız için önemli bir yazı olacağını düşünüyorum. Lafı fazla uzatmadan yapmamız gerekenleri aşağıya sıralamak istiyorum.

  • Öncelikle yatmadan önce perdelerinizi yada panjurlarınızı yarım açık bırakmalısınız ki sabah içeri güneş ışığı girsin. Böylelikle güneş ışınları beyninize iletiler göndererek melatonin ve adrenalin hormonlarının salgısını tetikleyecektir. Bu sayede fiziksel olarak zaten kalkmaya hazır yarı dinç bir şekilde olacaksınız
  • Sabahları ayılmak için kahve yerine bir yeşil elma tüketmeniz sizin için daha sağlıklı olacaktır. Bilindiği üzere bir yeşil elma bir fincan kahveden daha fazla uyku açmaktadır.
  • Egzersiz yapın. Sabah kalktığınızda pencerenizi açıp kollarınızı yukarıya kaldırarak gerinin. Ayaklarınızı ve kollarınızı gererek kan dolaşımını arttırabilirsiniz.
  • Stresten uzak durun. Sabah ne yapacağınızı, ne giyip ne yiyeceğinizi akşamdan planlarsanız sabah stresten uzak durmuş olursunuz
  • Dişlerinizi fırçalayın. Bütün gece bakterilere ev sahipliği yapan dişlerinizi sabahları 1 dakikanızı ayırıp fırçalamak sizi güne başlarken daha iyi hissetmenize yardımcı olacaktır.
  • Az miktarda şekerleme tüketin. Sabahları tüketeceğiniz az miktarda şekerleme sizin daha mutlu hissetmenizi sağlayacaktır.

Yaz meyvaları ve cintonik

kopanisti | 14 June 2007 15:43

Dün geceyi yanlız geçirdim. İş seyehati denen gereksiz şey, daha iyi yaşamak için illaki para kazanmak zorunda olmak. Kazandıkça daha iyisini alabilmek için daha fazla çalışmak.

Çalıştıkça daha fazla çalışmak. Hep daha iyi bir yaşam için. herşeyi işimize vererek kendimize vakit ayıramamak, sevişirken bile yarını düşünmek. Sonuçta birşey olduğu da yoktur, yıprandığınla kalırsın. Hayat geçer sen gidersin, eşyaların paraların burada kalır.

Öğlen çok kaçırmışım yemeği, hala midem doluydu. Bir serin duş iyi geldi. Biraz meyve yiyeyim yeter diye düşündüm. yeter tabi niye yetmesin ki? Yaz meyveleri gibisi yoktur, hepside egzotiktir, erotiktir. Canlı renkleri, bol suları, tatları, duyguları, kokuları alır götürür insanı eğer götürülmek istiyorsa.

Dolaptan aldığım meyvelerden yıkayıp büyükce bir tabağa koydum ve balkona attım kendimi, deniz az da olsa gözüküyor balkonun ardından evlerin arasından. Bu kadarı da yeter mutluluğa. Güneş batıyor, hava tertemiz, gökyüzü kırmızılaşmaya başladı. Çilek, kiraz, kayısı, kırmızı erik dolu tabak. Ağzıma atıyorum önce kirazı, içerde ezip patlatıyorum, suyu dilime damağıma bulaşıyor, denizi seyrediyorum, keşke şeftali, kavun ve karpuz da olsaydı. Ama az kaldı bi dahaki sefere onlar olacak fakat çilek olmayacak, kiraz olmayacak. Hep böyledir. Birşeyler olunca birşeyler olmaz. Birşeyler gelirse birşeyler gider.

Bi şey daha eksik sanki dedim ve kalktım. uzun bir bardağa bol buzlu cintonik yaptım. İçine bir dilim kabuğunu soymadan yeşil elma ve bir dilim yeşil limon, bir iki damla da yeşil limonun suyu. Sessizlik güzel de hafiften de bir müzik gelse geri plandan hoş olur. Simon & Garfunkel, yanlızız ya hadi bakalım nostalji olsun. Bardağın yarısına geldim meyvalar eşliğinde. Sevgili hep akılda acaba otele varmış mıdır? Numarayı çevirdim. Canım şimdi çıktım odaya ben de seni arayacaktım, naptın bugün, nerdesin? Hiç işte ne yapayım, eve geldim duş falan balkonda oturuyorum. Bende yorgunum yemek yiyip hemen yatacağım. Sabah iki kontol var saat beş gibi çıkarım yola. Tamam bekleyeceğim yavaş gel lütfen uçma, birşey istermisin? O güzel tostlarından hazırla. Oldu hazırlarım, yavaş gel öpüyorum seni. Ben de seni sevgilim.
Malzemeler : çilek, kayısı, kırmızı erik, kiraz, cin, tonik, yeşil elma, yeşil limon, buz, bardak, deniz, gökyüzü, Simon&Garfunkel, dandik bir cep telefonu, sevgilinin sesi, kadın, erkek, aşk,

koklaşa koklaşa

plumprune | 24 August 2006 18:02

Belki bilgisi olan vardır, ben yeni keşfettim. Dr. Alan Hirsch‘in kurup yönettiği, koku ve tat alma üzerine çalışmalar yapan The Smell & Taste Treatment and Research Foundation (STTRF) adında bir kuruluş varmış. Dr Hirsch, 25 yıl uğraşmış, üşenmemiş o koku senin bu koku benim incelemiş, bir sürü insan üzerinde denemiş ve enteresan sonuçlar elde etmiş. Gizmag‘da yayınlanan eski tarihli bir makale ile dikkatimi çeken bu beyefendi, erkeklerin gözünde kadınları neştersiz doktorsuz iki fıs fısla gençleştiriyormuş. Erkekler, “Timeless View” isimli bu formülü kullanan kadınları, oldukları yaştan ortalama altı yıl daha genç algılıyormuş. Timeless View’in, bildiğimiz vücut spreylerinden -kadınları olduğundan genç göstermesi dışında- hiçbir farkı yokmuş.