bildirgec.org

şeftali hakkında tüm yazılar

yemek kokulu

nazokiraze | 09 December 2010 09:13

Ne yersek yiyelim , görünüşü ve tadı ne kadar güzel olursa olsun koku sanırım en hassas noktalardan biri yemek yerken.TAT VE KOKU

Tarçın kokusuna dayanamam ben en sevmediğim tatlı bile güzel görünür gözüme o tarçının hatırına, yemesem de koklarım, içinde tarçın aroması olan her çayı severim, beğenirim. İnsanları en çok kışkırtan yiyecek kokuları arasında çilek, çikolata,vanilya,hindistan cevizi, karamel gösterilebilir.

Buradaki habere göre yediğimiz şeylerdeki kokuların iç yüzleri yer alıyor. Pek çok besinde vanilya kokusu tahta atıktan, çilek kokusu ağaç yongasından, şeftali kokusu ise küf mantarından elde ediliyormuş.

Küçüklüğün sobalı evlerinde yenildikten sonra soba üzerine güzel koksun diye koyulan portakal ve mandalina kabuklarına hiç anlam veremedim, yanıp kötü kötü yanık kokusu saçıyorlar düpedüz.

Suda Eriyen Çay T-MAX

mediamonster | 27 October 2008 09:49

Ülker’in yeni ürünü suda eriyen çay T-MAX için hazırladığı web sitesinde ürünün hangi aşamalardan geçerek üretildiği hakkında bilgi sahibi olabiliyoruz. Bunu yanı sıra yaşam tarzımıza ve karakterimize uygun T-MAX’i belirleyebileceğimiz bir test yer alıyor.Ürünle ilgili tüm sorularımıza yanıt bulabiliyoruz. Bulamadığımız yanıtlar için soru sorabiliyoruz. Üstelik televizyonda yayınlanan reklam filmini de izleyebiliyoruz.
Web sitesinin tasarımı ürünün konseptiyle birebir örtüşüyor. Bilgi almak isteyenler buraya.

Ülker’den Suda Eriyen Çay

rpc | 24 October 2008 12:24

Sapı ipi çöpü olmadan; bardağınıza direk boşaltıyorsunuz; suda eriyen doğal çayınız hazır oluyor. Ülker çatısı altında T-max markasıyla üretilen; doğal çayların T-max Şekerli Klasik Siyah, T-max Şekersiz Klasik, T-max Elma Aromalı ve T-max Şeftali Aromalı Siyah Suda Eriyen Çay çeşitleri mevcut.

çekirdekler çöpe değil manisaya

yahmucan | 10 July 2007 17:20

Hani şöyle yazın çeşit çeşit meyve yeriz ya
Kirazından kayısına eriğinden vişnesine

işte Manisa belediyesi temayla ortaklaşa bir kampanya düzenlemiş
bir çekirdek bir agaçtır diyerek her çekirdekte bir ağacın saklı olduğunu insanlara hatırlatıyorlar

işte bu yüzden de çekirdekleri belirli merkezlerde toplayarak ekim kasım aylarında paraşütçülerin ve gönüllülerin vasıtasıyla dağlara bayırlara dikeceklermiş
yani hani şu hayatta bir dikili ağacım bile olmadı diyenler için mükemmel bir fırsat
bırakın ağacı ormanınız olacak hemi de burdan uzakta manisada

Yaz meyvaları ve cintonik

kopanisti | 14 June 2007 15:43

Dün geceyi yanlız geçirdim. İş seyehati denen gereksiz şey, daha iyi yaşamak için illaki para kazanmak zorunda olmak. Kazandıkça daha iyisini alabilmek için daha fazla çalışmak.

Çalıştıkça daha fazla çalışmak. Hep daha iyi bir yaşam için. herşeyi işimize vererek kendimize vakit ayıramamak, sevişirken bile yarını düşünmek. Sonuçta birşey olduğu da yoktur, yıprandığınla kalırsın. Hayat geçer sen gidersin, eşyaların paraların burada kalır.

Öğlen çok kaçırmışım yemeği, hala midem doluydu. Bir serin duş iyi geldi. Biraz meyve yiyeyim yeter diye düşündüm. yeter tabi niye yetmesin ki? Yaz meyveleri gibisi yoktur, hepside egzotiktir, erotiktir. Canlı renkleri, bol suları, tatları, duyguları, kokuları alır götürür insanı eğer götürülmek istiyorsa.

Dolaptan aldığım meyvelerden yıkayıp büyükce bir tabağa koydum ve balkona attım kendimi, deniz az da olsa gözüküyor balkonun ardından evlerin arasından. Bu kadarı da yeter mutluluğa. Güneş batıyor, hava tertemiz, gökyüzü kırmızılaşmaya başladı. Çilek, kiraz, kayısı, kırmızı erik dolu tabak. Ağzıma atıyorum önce kirazı, içerde ezip patlatıyorum, suyu dilime damağıma bulaşıyor, denizi seyrediyorum, keşke şeftali, kavun ve karpuz da olsaydı. Ama az kaldı bi dahaki sefere onlar olacak fakat çilek olmayacak, kiraz olmayacak. Hep böyledir. Birşeyler olunca birşeyler olmaz. Birşeyler gelirse birşeyler gider.

Bi şey daha eksik sanki dedim ve kalktım. uzun bir bardağa bol buzlu cintonik yaptım. İçine bir dilim kabuğunu soymadan yeşil elma ve bir dilim yeşil limon, bir iki damla da yeşil limonun suyu. Sessizlik güzel de hafiften de bir müzik gelse geri plandan hoş olur. Simon & Garfunkel, yanlızız ya hadi bakalım nostalji olsun. Bardağın yarısına geldim meyvalar eşliğinde. Sevgili hep akılda acaba otele varmış mıdır? Numarayı çevirdim. Canım şimdi çıktım odaya ben de seni arayacaktım, naptın bugün, nerdesin? Hiç işte ne yapayım, eve geldim duş falan balkonda oturuyorum. Bende yorgunum yemek yiyip hemen yatacağım. Sabah iki kontol var saat beş gibi çıkarım yola. Tamam bekleyeceğim yavaş gel lütfen uçma, birşey istermisin? O güzel tostlarından hazırla. Oldu hazırlarım, yavaş gel öpüyorum seni. Ben de seni sevgilim.
Malzemeler : çilek, kayısı, kırmızı erik, kiraz, cin, tonik, yeşil elma, yeşil limon, buz, bardak, deniz, gökyüzü, Simon&Garfunkel, dandik bir cep telefonu, sevgilinin sesi, kadın, erkek, aşk,