Izninizle cok hafif bir konuya deginecegim. Etliye sutluye karismadan, elimin hamuru ile evlilik yasi ile ilgili bir cift laf edecegim. Bir “Ben Evleniyorum” firtinasi yasanmis ulkemde, beni kasip kavurmasa da esintisi geldi uzerime. Gazete okurken karsilastigim bir arastirmadan yola cikarak, uzun suredir bos gordugum moderasyona bir yazi yollayayim dedim. Ne Irak’tan, ne AB’den, ne AKP’den, ne de KKTC’deki secimden bahsediliyor yazimda, haberiniz ola. Kac yasinda evleniyormusuz ve ben bu konuda ne dusunuyormusum, iste tum konu bundan ibaret. Adettendir, teknolojiye ve yeni yuzyila atifta bulunarak konuya gireyim simdi:20. yuzyil insaninin yukunu sirtinda tasidigi II. Dunya Savasi bizi yabancilasmaya surukledi, ben merkezli olduk, gercek dostluklari unuttuk derken bir de baktik ki 21. yuzyila ayak basmisiz. Otomatik acilan kapilar, goruntulu telefonlar, yol bilgisayarli otomobiller, internet, hizina yetisemedigimiz teknolojik ilerleme, Avrupa Birligi, Irak petrolleri, illa ki gecim derdi derken gozume toplumun en kucuk birimine dair bir arastirma takildi. Yakin surecteki planlarima dahil olmayan bir konu, evlilik uzerine bir yazi okudum. Universite ogrencileri arasinda evliligin yasi sorgulanmis ve gorulmus ki her gecen gun evlilik yasi yukselmekteymis. Devlet Istatistik Enstitusu verilerine gore, 1970’li yillarda genel olarak 15-19 yas arasindaki evlilikler cogunluktayken, 1980’lerden sonra evlenme yasinin 19-24 yas araligina, universite mezunlari arasinda ise 20-26 yas araligina kaydigi gorulmus. En son 1996 yilinda yapilan arastirmalara gore, 25-29 yas araligindaki evliliklere daha cok rastlanmaktaymis. 30-34 yas arasindaki evlenmelelerde de onemli miktarda artis varmis.Yaklasik 20 yil oncesinin kriterlerine gore, benim yasimda bir bayanin henuz evlenmemis olmasi, elim yazmaya varmasa da, evde kalmis oldugu anlamina gelmekteymis. “Ne munasebet efendim, ben kim evde kalmak kim?” nidalari atmayacagim, musterih olunuz. Hem biraz gec kaldigimi da kabul ediyorum. Efendim? Yasim mi kac? Bu bahsi kapatalim rica ederim.Konuyu sahsimdan soyutlayarak ele almayi denersek, bu degisimin elzem oldugunu kabul etmek gerek. Degisen degerlerle birlikte Turkiye’deki genclerin evlilige bakisi da farklilasiyor, evlilik her gecen gun biraz daha ileriki yaslara erteleniyor. Elbette ki bu degisimin sebepleri cesitli, sosyo-ekonomik ve sosyo-kulturel etkenler, genclerin evlilik kararlari uzerinde etkili oluyor. Mustakbel eslerin saygin bir mesleginin, evinin, otomobilinin, iyi bir ailesinin olmasi; icki, sigara ve kumar gibi kotu aliskanliklarinin olmamasi vs. kutsal evlilik muessesesine layik birer aday olarak kabul edilmeleri icin artik yeterli degil. Hayata bakisi, egitim duzeyi, fiziksel ozellikleri de oldukca etkili. Gorucu usulu ile evlilik, pek cok yerde, ozellikle buyuk kentlerde, rafa kaldirildi; gencler artik eslerini kendi cevrelerinden seciyorlar. Universite yillarinda kurulan evlilik hayalleri, ne yazik ki her zaman basariyla sonuclanmiyor. Bu basarisizligin arkasinda yatan nedenlerden biri, toz pembe hayaller kurulan okul yillarinin ardindan hayata atilma surecinde yasanan maddi ve manevi sikintilar. Gencler, zorluklarin ve maddi sikintilarin faturalarini birbirlerine kesmeye meyilli oluyorlar. Buyuk bir askla evlenme karari alan ciftler, bir sure sonra bu kararlarindan cayip, yollarina yalniz devam etme karari aliyorlar. Gunumuzde evlilik icin en verimli cag, erkeklerde 30’lu yaslar, zira okullari ve askerlikleri bitmis, belli bir kariyer edinmis oluyorlar, bayanlarda ise genelde 20’li yaslar. Bayanlara bu yaslarda evliligin uygun gorulmesinin en onemli nedeni, hala erkek egemen olan Turk toplumunda kadinlarin, is kurma, kariyer edinme ve askere gitme gibi zorunluluklarinin olmamasi. Tabii ki bu bir genelleme; kendi gelecegini ve kariyerini sekillendirme cabasi icinde olan kadinlarimizin sayisi da az degil. Zira orkidimiz var en zor gunumuzde, kanatlandik, ozguruz biz de, koysalar onumuze bariyer de, cocuk da yapariz, kariyer de. Neyse… Ilkogretim yada liseden sonra egitimini surdurmeyen ve calisma hayatina atilmayan kadinlarin daha da erken yasta evlenmeye yonlendikleri ve yahut yonlendirildikleri de bir gercek; erken yasta evlenen kadinlarin egitim duzeyleri ekseriyetle dusuk oluyormus, haliyle bu kadinlar calismiyorlarmis. Ev hanimligi en agir istir Esra hanim, bu konuyu da “a’dan z’ye” ele alalim. Pardon, kendimi kaptirdim, nerede oldugumu karistirdim.Evlilik yasinin otelenmesinin sebeplerinden bir baskasi ise, sahsi kanaatimce, ikili iliskilerde ozgurluklerin artmasi. Artik gencler birbirlerini epey yakindan tanima firsatina sahip, ustelik ickilerine ilac karistirmadan. Aklima gelmisken tecavuzcunuzle evlenir miydiniz? Ucu hukumete dayanacak bu konunun, hemen kapatalim derim. Koru korune yapilan evliliklerin defteri kapandi kapanacak, ortak zevkler ve benzer aile yapisina sahip gencler, evlilige hazir olup olmadiklarini sorguluyor, ince eleyip sik dokuyor ve nihai kararlarina tum bu sinamalardan sonra ulasiyorlar. Her ne kadar toplumun pek cok kesiminde hala siki kurallar hukum surse de, toplumsal gelisim ve kuresel iletisim evlilige bakisimizi hizla etkiliyor.Onumuzdeki on yil icinde neler olur bilinmez ama yukarida ucundan kenarindan anlatmaya calistigim, evlilik yasini ileriki yillara otelemis kitleye dahil bir fert olarak, bu degisimin yerinde oldugunu dusunuyor ve bin dusunup bir karar vermek gerektigine inaniyorum. Eh, haliyle evde kaliyorum. Gec evliligi erken bosanmaya yegledigimi belirterek, herkesin ideal esini (!) bulmasi temennisiyle, hepinize iyi gunler diliyorum ve ben ev-len-mi-yo-rum, ram pam!