Hiç bir sözcükle aranız bozuldu mu?Benim bozuldu.Başlık olarak kullandığım sözcükle bu aralar ilişkimizi tekrar gözden geçiriyoruz.Aslında çocukluğuma dayanan gayet güzel bir ilişkimiz vardı.Çocukluğuma ait hatırladığım çoğu hikayemin içinde vardır,utanmak.Biri gelir,ben utanırım.Soru sorarlar, cevaplarken utanırım.Birinden bir şey isterken utanırım.Hatta bu fiil nedeniyle amcalara pipisini göstermeden yetişmiş nadir insanlardan biriyimdir.Artık övünsem mi,üzülsem mi bilmiyorum.Bu yılın başlarına kadar birbirimize pek rahatsızlık vermiyorduk.Ama kabusum yeniden hortladı.Kendisiyle uzun bir süreden sonra ilk defa dinleyici olarak gittiğim bir konferansta karşılaştık.Konferans,konusu gereği epey bir ateşlenmişti.Tam soru-cevap kısmına gelindiğinde artık hem konuşmacılar hem de dinleyciler birbirine girmeye başlamıştı.Herkes birbirine bağırıyor,konuşmacılar gitmek için sabırsızlanıyordu.Ben de arkadaşımla beraber sinmiş bir köşeden olup biteni anlamaya çalışıyordum.Sağ tarafımda da yaşlı bir adam oturuyordu.Eğitimli,o konuyla ilgili bilgi sahibi birine benziyordu.Durmadan homurdanıyordu.Birşeyler anlatıyordu ama yanında kimse yoktu.O da sıkıldı yalnız başına konuşmaktan anlaşılan anlamadığım şeyler homurdanıp sonra bana ”değil mi ama?”,”haksız mıyım?” diyerek kendisini onaylamamı istemeye başladı.Dayanamadım,ne söylediğini anladığım bir düşüncesine katılmadığımı söyledim.Ama cevap verirken işte ağzımdan ‘utandım’kelimesi çıktı.Amca da önce tepki gösterdi,”niye utandın?’diye sordu.Anlattım hak verdi.İşin kötü yanı,’utandığımı’arkamızda oturan bir çift duydu.Ve söylemek istediğim şeyin tam tersini anldılar.Amcaya anlatma fırsatı buldum ancak onlara anlatamadım.çünkü,dönüp onlara anlatmalı mıyım yoksa anlatmamalı mıyım bir türlü karar veremedim.Tam dönüp konuşmak için cesaretimi topladığım sırada da konferans bitti.Sırf bu kelimeyi kullandığım için beni şu an olduğumdan farklı tanıyan iki insan var.Eğer anlatmaya çalıştığım şeyi gerçekten tam tersi haliyle anlamışlarsa,çok utanç verici.Bir keresinde de bir hocamla mesajlaşıyordum.Kendisine bir elektronik posta gönderdim.Merak ettiğim bir konu hakkında bilgi istedim,derdimi anlatabilmek için uzun bir mesaj yazdım.Tahmin edebileceğiniz gibi kendimi yine tutamadım ve utandım.O uzun mesajın sonuna içinde ‘utandım’yazan bir cümleyi, kendimi tutamayıp koymuşum.Hocama sorduğum sorunun cevabı için,”ben şimdi bunu direk sizden istemekten UTANDIM,isterseniz beni soruyla ilgili bir yazınıza veya bir kaynağa yönlendirin ben bakayım.”dedim.Hoca bütün yazıyı önce birkenara bırakmış bu cümleye taklımış.Tabii iyi niyetinden,bana utanmamam gerktiğini,onun vazifesi olduğunu yazıp sonra sorumla iligili cevap vermiş.Biliyorum belki sizin gibi normal insanlar için normal ama bu mesajdan sonra da çok utanmıştım.Ama işin en kötü tarafı bu sözcüğün karşı cinsim olan kızlara yansıması.Çünkü edindiğim bilgi ve tecrübeye göre onlar utangaç erkekleri sevmezlermiş.Çok kişiye sordum.Hem kıza hem erkeğe hem oğlan çocuklarına…Anlamadım bir türlü.Hayır!utanıyorsam kendime.Siz niye ben utanıyorum diye benden tiksiniyorsunuz ki?Geçenler de bir kız arkadaşımla msn’de konuşuyorduk.Herşey yolunda,’ben aslında utangaçımdır’ dedim.Birgün öğrenmesi lazım diyerek sıkıştırdım araya.Aldığım tepki,”haaayııırr!hiç sevmeeem”,artık mecburen,”değilim ki zaten.şaka yaptım.walla bak” demek zorunda kalıp,yine utandım.Yazıya başlarken artık bu sözcükle küssem mi falan diye düşündüm ama…Asla!Çünkü benim aslında en sevdiğim özelliklerimden biri bu.İnsan gerektiğinde utanmasını bilmeli.insanın gerektiğinde yüzü kızarmalı.İnsan o zaman belki hareketlerine,yaptıklarına,kendine dikkat eder.Bu kadar şikayetçi olmama karşın asıl bakış açım budur.Benim baktığım bu taraftan utanmak biraz lazımdır.Evet,fazlası kötü farkındayım ama hiç olmamasından iyidir.Kızlar da öyle mesela.(Niye yazdım ki bu yazıyı.ne kadar çok kişi okursa o kadar çok utanıcam.)