bildirgec.org

utanmak hakkında tüm yazılar

Utanmak Neydi, Ne Oldu?

bithikotsis | 07 June 2011 10:55

Eskiden bir otorite vardı çocukların en ufak yaşlarında büyüklerinden görüp benimsediği. Her türlü konuşmada, hitapta ya da yaklaşımda hep büyüklerinin öğretileri akıllarına gelerek hareket etme vardı. Biraz belki mahalle baskısı, biraz da ele güne karşı rezil olma korkusundan olacak ki tembihler havalarda uçardı adap konusunda.

Bayan olmak ne zormuş ya!!!…

BAYEMRE | 10 August 2008 12:55

Geçenlerde otobüsle yolculuk ederken yaşadığım bir olay beni öyle etkiledi ki. Kaç gündür aklımdan çıkmıyor ve hatırladıkça da bayanlar için üzülüyorum.
Otobüste oturan hanım mı hanım kibar mı kibar bir genç kız vardı. Gözleri camdan dışarı bakıyordu ama düşüncesi daha da uzağı görüyor gibi dalgındı. Ne sıkıntısı var acaba diye düşünürken bir an onu süzdüğümü fark edip hemen kendimi toparladım. Kaçamak bakışlarla bakıyordum o hep uzağa dalmış otobüsün içindeki gürültülerle bile ilgilenmiyordu. Sıkıntısı var gibiydi bende o yüzden bakıyordum çünkü onun bu sıkıntılı halini hissetmiş ve üzülmüştüm.
İneceği durağa geldiğinde oturduğu tekli koltuktan kalktı. Çantasını omzuna taktı, ayağa kalkıp az önce oturduğu koltuğa baktı.
Birden ağlamaya başladı. Çantasından peçete arayıp çıkardı utanarak silmeye çalışıyordu. Peçetesini de gözyaşları ıslatıyordu. Koltuk kan içindeydi, kızın arka tarafı gibi…
Beklemediği bir anda “adet” görmüş olmanın tüm ezikliği ile ineceği durağı kaçırdı, koltuğu temizledi. Otobüsteki iki bayan ona peçete verip teselli etmeye çalıştı. Yaşlı bayanın şu sözleri aklıma takıldı;

SAPLANTILI DÜŞÜNCELER-ZORUNTULAR

teacher07 | 27 April 2008 04:45

Sol yandan kalkmak uğursuzluk getirir… Salı günü işe başlamak uğursuzluk getirir… On üç uğursuz bir sayıdır… Gece tırnak kesmek uğursuzluktur… Aradan kara kedi geçmesi uğursuzluktur… Merdiven altından geçmek uğursuzluktur… Uzanmış yatan kişinin üstünden atlamak yanlıştır, boyu kısalır… Bu gibi; duyduğumuz , bazılarımızın da inandığı nice düşünceler saplantılı düşüncelerdir.

Bazı kişiler, yatmadan önce belli hareketler yaparlar.Elini belli yerlere sürerler.Terliklerini yada başka eşyalarını belli yerlere koyarlar. Belli sözler mırıldanırlar. Kimi kişi kapıyı kilitler, elektrik düğmesini kapatır, ocağı kapatır, ya yatar, ya da dışarı çıkar. Sonra bütün bu işleri yaptımmı diye kuşku duyar. Bu işleri defalarca yineler. Bazı kişiler ellerinin kirlendiğini düşünerek, saçma olduğunu bile bile defalarca yıkar. Bazı kişiler kapı tokmağı tutmazlar, el sıkmazlar. Bu gibi davranışlar da zoruntulu davranışlardır.

UTANMAK

Gokates | 04 August 2007 01:39

Hiç bir sözcükle aranız bozuldu mu?
Benim bozuldu.Başlık olarak kullandığım sözcükle bu aralar ilişkimizi tekrar gözden geçiriyoruz.Aslında çocukluğuma dayanan gayet güzel bir ilişkimiz vardı.
Çocukluğuma ait hatırladığım çoğu hikayemin içinde vardır,utanmak.Biri gelir,ben utanırım.Soru sorarlar, cevaplarken utanırım.Birinden bir şey isterken utanırım.Hatta bu fiil nedeniyle amcalara pipisini göstermeden yetişmiş nadir insanlardan biriyimdir.Artık övünsem mi,üzülsem mi bilmiyorum.
Bu yılın başlarına kadar birbirimize pek rahatsızlık vermiyorduk.Ama kabusum yeniden hortladı.Kendisiyle uzun bir süreden sonra ilk defa dinleyici olarak gittiğim bir konferansta karşılaştık.Konferans,konusu gereği epey bir ateşlenmişti.Tam soru-cevap kısmına gelindiğinde artık hem konuşmacılar hem de dinleyciler birbirine girmeye başlamıştı.Herkes birbirine bağırıyor,konuşmacılar gitmek için sabırsızlanıyordu.Ben de arkadaşımla beraber sinmiş bir köşeden olup biteni anlamaya çalışıyordum.Sağ tarafımda da yaşlı bir adam oturuyordu.Eğitimli,o konuyla ilgili bilgi sahibi birine benziyordu.Durmadan homurdanıyordu.Birşeyler anlatıyordu ama yanında kimse yoktu.O da sıkıldı yalnız başına konuşmaktan anlaşılan anlamadığım şeyler homurdanıp sonra bana ”değil mi ama?”,”haksız mıyım?” diyerek kendisini onaylamamı istemeye başladı.Dayanamadım,ne söylediğini anladığım bir düşüncesine katılmadığımı söyledim.Ama cevap verirken işte ağzımdan ‘utandım’kelimesi çıktı.Amca da önce tepki gösterdi,”niye utandın?’diye sordu.Anlattım hak verdi.İşin kötü yanı,’utandığımı’arkamızda oturan bir çift duydu.Ve söylemek istediğim şeyin tam tersini anldılar.Amcaya anlatma fırsatı buldum ancak onlara anlatamadım.çünkü,dönüp onlara anlatmalı mıyım yoksa anlatmamalı mıyım bir türlü karar veremedim.Tam dönüp konuşmak için cesaretimi topladığım sırada da konferans bitti.Sırf bu kelimeyi kullandığım için beni şu an olduğumdan farklı tanıyan iki insan var.Eğer anlatmaya çalıştığım şeyi gerçekten tam tersi haliyle anlamışlarsa,çok utanç verici.
Bir keresinde de bir hocamla mesajlaşıyordum.Kendisine bir elektronik posta gönderdim.Merak ettiğim bir konu hakkında bilgi istedim,derdimi anlatabilmek için uzun bir mesaj yazdım.Tahmin edebileceğiniz gibi kendimi yine tutamadım ve utandım.O uzun mesajın sonuna içinde ‘utandım’yazan bir cümleyi, kendimi tutamayıp koymuşum.Hocama sorduğum sorunun cevabı için,”ben şimdi bunu direk sizden istemekten UTANDIM,isterseniz beni soruyla ilgili bir yazınıza veya bir kaynağa yönlendirin ben bakayım.”dedim.Hoca bütün yazıyı önce birkenara bırakmış bu cümleye taklımış.Tabii iyi niyetinden,bana utanmamam gerktiğini,onun vazifesi olduğunu yazıp sonra sorumla iligili cevap vermiş.Biliyorum belki sizin gibi normal insanlar için normal ama bu mesajdan sonra da çok utanmıştım.
Ama işin en kötü tarafı bu sözcüğün karşı cinsim olan kızlara yansıması.Çünkü edindiğim bilgi ve tecrübeye göre onlar utangaç erkekleri sevmezlermiş.Çok kişiye sordum.Hem kıza hem erkeğe hem oğlan çocuklarına…Anlamadım bir türlü.Hayır!utanıyorsam kendime.Siz niye ben utanıyorum diye benden tiksiniyorsunuz ki?Geçenler de bir kız arkadaşımla msn’de konuşuyorduk.Herşey yolunda,’ben aslında utangaçımdır’ dedim.Birgün öğrenmesi lazım diyerek sıkıştırdım araya.Aldığım tepki,”haaayııırr!hiç sevmeeem”,artık mecburen,”değilim ki zaten.şaka yaptım.walla bak” demek zorunda kalıp,yine utandım.
Yazıya başlarken artık bu sözcükle küssem mi falan diye düşündüm ama…Asla!Çünkü benim aslında en sevdiğim özelliklerimden biri bu.İnsan gerektiğinde utanmasını bilmeli.insanın gerektiğinde yüzü kızarmalı.İnsan o zaman belki hareketlerine,yaptıklarına,kendine dikkat eder.Bu kadar şikayetçi olmama karşın asıl bakış açım budur.Benim baktığım bu taraftan utanmak biraz lazımdır.Evet,fazlası kötü farkındayım ama hiç olmamasından iyidir.Kızlar da öyle mesela.
(Niye yazdım ki bu yazıyı.ne kadar çok kişi okursa o kadar çok utanıcam.)

300 erkekle eşini aldatmış!

karzu | 12 May 2007 09:03

300 erkekle eşini aldatmış.Üstelik çok matah birşey yapmış gibi televizyon ekranlarına çıkmış anlatıyor.Bir de peruk takmış tanınmamak için!Hani eski türk filimlerin de olurdu ya.Filmin asıl kızı, bir peruk takıp,giyim tarzını değiştirir ve asıl oğlan cidden onu başka birisi zanneder falan yani onu tanımaz.Gerçekten çok komiktir.Bu zavallı da yüzünü kapatma gereği bile duymadan bir perukla bu işi halletmiş ve göğsünü gere gere eşini 300 kişiyle aldattığını söylüyor.Gerçi önemli olan söylemesi değil yapmış olması ……Gerçekten çok iğrenç.İnsanlar da hiç mi utanma kalmamış.Bu nasıl bir insan ve bunun kocası nasıl bir koca!Körmüymüş acaba?