Hafif mecmuasında bulunduğumuz süre zarfında, nacizane hasbe’t-tevazü ile mütehalite istihraçlar eyledik. Şark ve garb müelliflerinin, mülakat mekanı olması sebebiyle şahsımızı -nabecca- bu mecmuaya yakin hissettik. Hafif insanları tarafından muahezeye düçar olduysakta, hüsn-i tellakkiye mazhar dahi olunduk. Hafifin rüesasından mahz-ı matlubumuz zuhur etmediyse dahi vukuf istihraç eyledik. Bazen tazyi-i evkat addettik yazılarımızı, bazen mütala-i cedide. Haşiye-i tavileden kaçınıp, tetebuatlarımızı hülasa eyleyip; mülahazanıza sunduk mütenasib bir şekilde. İstiğrab eylemekten fikdan şahsımız, afil seng-i itirazlar fırlatmaktan da iba’etmedi. Velhasılı kelam ömrümüzü mütekaid olarak mevki-i müncemide de penguen hayvanlarına turp satarak geçirmeye karar verdik. Cümlenize sürç-ü lisan ettiysek affola der, bir lafzla kelamımı sonlandırmak arzu ederim..
Der zir-i felek na çiştRaks-ı berre der dukkan-ı kassab
Müellifin hekimi: Efendim, hafiften de tanıdığınız untouchable zen adlı şahsiyet, depersonilizasyon(kişilik bölünmesi) dolayı yazmayı bırakıp dar-ı şifamızda istiharata alınmıştır. Yukarıdaki yazıyı da kendisi tımarhanemizin bahçesinde dut ağaçlarının dibinde yazıp size iletmemi söylemiştir. Bir de kağıdı verirken güzel bir tebessüm ettiğini de söylemek isterim.