bildirgec.org

dacryos

11 yıl önce üye olmuş, 8 yazı yazmış. 22 yorum yazmış.

nikotin sakızını bırakanlar aranıyor

dacryos | 28 April 2006 22:11

Daha önce sigarayı bırakmak için bildirgeç’ten yardım aldım ve sonuçta bana sunulan seçenekler arasında nikotin sakızını tercih edip sigarayı bıraktım. Buraya kadar herşey güzel ama sonrası tam bir kaos… Sigarayı bıraktım ama bu nikotin sakızını bırakamıyorum. Ey Bildirgeç ahalisi. Bi akıl verin.

Hayatım sinema

dacryos | 13 April 2006 03:25

Sinema, hayatı farklı bakış açılarıyla anlatan bir sanattır bence. Bazen kendimizi filmin başrolünde buluruz, bazen de sadece bir figüran olarak, ama kimse kötü karekter olmak istemez. Hoş vakit geçirmek için bir meşgaledir veya rüyalarımızın beyazperdeye yansıması.
Film bitip salondan çıktığınızda ise bambaşkasınızdır. Artık senaryosuna hakim olamadığınız kendi hayatınızın başrolüsünüz. Çevrenizdekiler ise figürandır.
İzlediğim her filmin bir etkisi olmuştur bende. Kalitesine göre az veya çok.
Küçükken Bruce Lee olmak isterdim. Mahallede kimseye göz açtırmayacaktım. Ufak çaplı mahalle kavgalarımız bir anda Kadirizm’in fanatikleri ağır abilerin ‘Dağılın laann!’ nidalarıyla biterdi. Okulda hep hababam sınıfına düşerdim. Mutlaka dalga geçilecek bir inek şaban olurdu bu sınıflarda. Mahmut Hoca’ya hiç rastlamadım nedense. Sanki hocalarımız bu filimde yokmuş gibi. Dedem ‘Züğürt Ağa’ydı, amcam ‘Rambo’.Apartman boşluğuna kendi el yapımımız olan aliminyum borulara barut koyup yaptığımız bombaları (!) atıp kaçarken gizli ajan James Bond olmuştuk. Turist Ömer gibi hep avare dolaşarak geçti gençliğimiz. Ofsayt Osman gibi bir golümüz yoktu şöyle fiyakalı tam doksandan.
Üniversiteye hazırlanıp hayatın anlamını sorguladığım yıllarda Matrix takıldı kafama ama artık büyümüştüm, nereye kadar bu özenti diye düşünürken yalnız olmadığımı anladım. Filmi beraber izlediğimiz bir arkadaşım olaya kendini fazla kaptırmış ve ‘What is The Matrix ulan’ diye denize atlamış. Gerçek dünyanın soğuk denizi onu bir anda kendine getirebilmişti. Ağlarmısın, gülermisin diye düşünürken, bir başka arkadaş da ‘Haydi bizde bir Fight Club kuralım, hem stres atmış oluruz’ teklifi, olayın toplumsal vehametini açıkça ortaya koyuyordu.
Ve Eşkıya ile yeniden izlenilir olan Türk sineması bu sefer tekrar hayatımıza girdi. Vizontele replikleri her yerdeydi. Filmi 1 defa sinemada para verip izlemiştim ama hergün beleşe yeniden tekrarları veriliyordu her muhabbette.
Eski Türk filimleriyle dalga geçilir oldu. Geyik muhabbetlerine düştü koca Kara Murat. Oysa ki az mı kavga edilmişti ‘Kara Murat Benim ulan’ diye. Kusura bakma Cüneyt abi, gençler utanıyor artık.
Eski Türk Filimlerini ti’ye alanlar oldu. Güldük eğlendik. Aslında bizi ağlatan o filimlerden bir intikamdı bunlar.
Oysa ki ne kadar çok özlemişiz onları. Çünkü Onlar bizi anlatıyordu, hayatı. ‘Babam ve oğlum’ çıktı, 3milyon kişi izledi. Gittim, izledim ve doya doya ağladım ama göz yaşlarım hep içime aktı. Uzun zamandır sinemada hayatı izlememiştim. Hep başkalarına konuk oluyordum. Kendimi beyaz perdede görmekten korkmuştum.
Son olarak Vizonteleden bir replik:
Sinema işte.

Taş Devri Diyeti

dacryos | 14 January 2006 12:53

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları A.B.D. Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Aydın bu sitede bilinen diyetlerden farklı olarak bolbol yiyerek zayıflayabileceğimiz taş devri diyetini anlatıyor. Sitede ayrıca probiotiklerin önemi, beslenme şeklinin düzenlenmesiyle diabet, kanser, multiple skleroz gibi hastalıklara yakalanma riskinin azaldığı, kefir mucizesi, pastorize sütlerin olumsuz etkileri gibi konulara da yer verilmiş. Sanılanın aksine sitede hiçbir ticari ürünün reklamı yok. Zaten kendisinin ifadesiyle ”ilaç firmalarının kara listesine alınmış” olan Ahmet Aydın hocam, vucudun dengesinin rafine maddelerin alımıyla bozulduğu ve buna bağlı diabet, koroner kalp hastalıkları, otoimmun hastalıklar ve kanserin sanayileşmenden bu yana aşırı derecede arttığını aslında uygulanması basit olan taş devri diyetiyle hastalık riskinin ve ilaca bağımlılın azalacağını belirtiyor.
Sitenin introsunu atlamamanızı öneririm.

sigarayı bırakanlar aranıyor.

dacryos | 11 January 2006 15:37

uzun süre aktif olarak (bizzat cebindeki parayla sigara almış etraftan otlanmamış) sigara içmiş ve bir şekilde azmedip bir daha başlamamak üzere bırakabilmiş, azimli, iradeli kişilerin test edilip onaylanmış yöntemleri aranıyor.
Not: gören veya duyanlara vereceği bilgiler doğrultusunda sigarasız temiz ciğerlerin en derininden gelen nefesle dua edilip ödüllendirilecektir.

pc.mania

dacryos | 22 March 2005 02:56

gecenin bu vaktinde gozlerim kan canağına dönmüş, beynim zonkluyor, midem yanıyor dışarda sarhoşlar anırıyor ammavelakin benim ne işim var bilgisayar başında hemde nette??

ata demirer şoku ve bazı gerçekler

dacryos | 22 March 2005 01:53

sinavlar nedeniyle 1ay boyunca dunyadan soyutlanıp ineklik yolunda hindistandan sertifika alabilecek mertebede ders calişirkene bi gün dış dunyayla irtibatimizi saglayan eleman herzamankinden farkli bi agzında prematur duran baklayı indukledi * baba duydunmu, beyaza konuk olan ata telefondaki kiza vercenmi vercenmi diye sormus, beyaz da cuk diye kalmiş* ilk başlarda iplemedim. ulan adam zaten gelin kaynana arasında kala kala, anası olacak semranım en sonunda huzuru cihanda bi bekaret kemeri takmadığı cocugun patlamasına sebeb oldu. zaten tipsizin tekiydi. anası ona buna bok ata ata buda patladı felan feşmekan diye sinemin atasi olacak aydının biricik bakir oğlan kuşu ata‘yı düşündüm-soy adını yazmaya çekiniyorum cunku mevzuya baska bir ata dahil olabilir- ama asıl şok posttravmatik sınav şokunu atlatıp gercek dunyaya iniş yaptığımda oldu*** o ata bizim veteriner niyaziymiş.. ata demirer. valla ilk başta ne diycemi şaşırdım. ama birden gozume fakirlik edebiyatı yaparak yılmaz erdoğanin aldiği escalede marka cipinin tozu kaçti… hayırdır inşallah dedim. sonra bi atamızın o meshur lafı eko yapti beynimin gyrusları arasında* ulan sizin karnınız doyunca dotunuz kalkıyor*