İngiliz sinemacı Toby Wilkins‘in yönetmenliğini yaptığı 2008 yapımı gerilim filmi “Splinter“, Stephen King‘in “The Mist“ine olan benzerliğiyle dikkatleri üzerine çekmeyi başarıyor.Polly ve Seth, yıldönümlerini kutlamak için şehirden uzak bir kasabaya, kampa gelirler. Biyolog olan Seth, kendisinden daha cesur görünen cesur ve maceraperest sevgilisi Polly‘nin kamp yapma ısrarını kırmayı başararak, planladığı romantik akşamlarını geçirebilecekleri bir motel odasına doğru yol alırlar.

Yola çıkan çift, aniden yolda beliren ve yardım isteyen genç bir kadın görünce arabayı durdurur. Çok geçmeden elinde silahla ortaya çıkan bir adam, çifti arabadan indirince, bunun bir çeşit oyun olduğu anlaşılır.Arabayı kullanan Polly, yanında otostop çeken Lacey; sevgilisi Seth ve silahla tehditler savuran Dennis ile 64 km yol almak zorundadır.
Ne var ki, tüm tehlike silahlı Dennis‘ten ibaret değildir. Yolda bir yaratığı ezen Polly, patlayan lastiği değiştirmek için arabayı durduğunda, ruhsal sorunları olduğu anlaşılan Lacey, silah zoruyla Seth‘i yaratığın yanına götürür.

Dikenli yapısıyla daha önce görmediği bir canlı türüne şahit olan Seth, benzinciye girdiklerinde bu yaratığın izlerine rastlar.
Çok geçmeden benzin istasyonunda ters bir şeyler olduğunu farkeden dörtlü, içlerinden birini yaratığa kurban verince, hayatta kalma savaşını da başlatmış olacaklardır.

Çekirdek kadrosuyla film; Shea Whigham, Jill Wagner, Paulo Costanzo ve Rachel Kerbs‘i bünyesinde barındırıyor.