Pencereden vuran güneşle beraber zamanı heceliyorum. Belki bu bir bilmecedir, kim bilir. Birkaç gün öncesine kadardır bakakaldığım, şaşırdığım onca şeyin hüznünü sarmalayıp büyütüyorum kendimi farkına varmadan. Lakin hüzün hala var ve susuyorum dolu dizgin bir yalnızlık içinde.Saçlarımın kızıllığından olsa gerek güneşe çıplak gözle bakabilenlerdenim. Uzun tellerde sızması zor oluyor diye yağmur altında ıslanamayanlardanım. Ya da yanımda hep şemsiye taşıyorum acaba bu olabilir mi sebebi. Bilmiyorum.Kaç kişilik bir yalnızlık yaşıyorsun bilmiyorum. Sadece bir tanesi özlediğin sana benziyor bunun farkındayım. Uzakta durup olan bitenleri izliyorsun o halinle. Sessiz sedasız hiç yerinden kıpramadan. Onlar gitse de sen gitmiyorsun. Vaz geçsede vaz geçmiyorsun duruşundan. Yaramazlıklarına karışmıyor, döküp saçmalarını toplamıyorsun. Sadece izliyorsun. Konuşmuyor ve söylemiyorsun… düşüp tökezledikleri zaman yanlarına gelmelerine izin veriyor yaralarını sıvazlıyorsun ve iyileştiriyorsun. Temiz tutmaya çalıştığın, onlara hiç dokundurmadığın kalbinle. Bazen seni de acıtmak isteseler de izin vermiyorsun. Akşama sen uyuyorsun lakin sabaha onlar uyanıyor. Bu yüzden ben yapmadım diyebiliyor ve bütün günahların sebebini onlara yıkabiliyorsun. Çünkü sen gerçekten hiçbir şey yapmıyorsun. Kaç kişilik bir yalnızlığı yaşıyorsun bilmiyorum. Sadece yeni yeni çözüyorum her şeyi. Farkı yeni fark ediyorum.Yapboza en çok yakışan lakin uyum sağlamayan en beyaz lekesin. Sağ elinle dokunduğun her şeyin temize ereceğinden emin olduğun için, sol elinin kirletmesine engel olmuyorsun. Daha doğrusu, sol elinle kirletmezsen, sağ elinin kirleneceğinden korkuyorsun, korkmakla kalmıyor bundan eminsin. Kulaklarımın sağır bahanesinden olsa gerek saçlarım fısıldıyor bu gerçeği. Saç tellerimdeki düzlük kadar inatçıyım masumluğuna. Saflığının temizliğine.Sadece kendimden uzaklaşırken, biraz susarak dinleniyorum her zamanki gibi. sadece sevmenin yüklediği ağırlık kadarım. Ölümsüzlüğü seni sevmeden önce seni bulduğumda bulmuştum, ölümü sonsuz yaşam olarak ezberledim çok çok önce. Bu yüzden olsa gerek hiçbir ölüm hali bana sonu hatırlatmıyor. Sadece aklıma bir ay perisi geliyor. Uykuya dalmış çocukların kalbine dokunup onlara iyiliği hatırlatan bir ay perisi. Bu benim yıllar önce yazdığım kimseye okumadığım bir masalım. Ay Perisi, Hatırlatıcım… bu yüzden hep çok sevdim, bu masalı. Kör, sağır ve dilsiz ustaların imar ettiği gizli çarşıyı. Onu bulan Sabra’ yı. Bu yüzden her bedenin çocuk haline dokundum yetişkinliğinden önce. Bedenin gözlerinden öptüğün zaman bunu daha iyi anlarsın. Bende böyle anladım öperken sessizce. Ay perisi de kalbe dokundu gizlice.Sen uyurken yüzüne baktım, masum halin göz kapaklarına tutunmuş dinleniyordu. Masumluğunda iz bırakmasın diye bakışlarımı kapadım halsizce. Yaşamda yürürken iz bırakanlardanım, bu yüzden çabuk yoruluyorum farkına varmadan, kalıyorum öylece takatsizce.Her ne şekilde olursa olsun kendisinde hiçbir ruhu tek bir an dahi mahkum edemeyenlerdenim. Bu yüzden seni de azat ettim şehre gelmeden çok önce. Soruyorum kendime “Ne istiyorum senden?” diye. Belli belirsiz bir gülümsemeyle söylüyorum; her ne yaşamış olsan da ya da her ne yaşatmış olsan da, bildiğim ya da bilmediğim bir yerde, mutlu olmanı istiyorum sadece. Sadece mutlu ol istiyorum, seni acizliğiyle yormayacak nedenlerde.
yorumlar
sakın gücenme sadece kendime sayıklıyorum, kulaklarını tırmalamasın söylediklerim.
Kaç kişilik bir yalnızlık bilmiyorum ama o bölüm ayrıca sarstı beni… eline sağlıkkk kime ne söylemek istediysen eminim çok iyi söylemişsin…
Çok iyi anlatmışsın, baştan sona güzel bir yazı. Eline sağlık.
bir insanı kendinden çok önemsemek doğru değildir derim ama bir insanın mutluluğunu, kendi çıkarların olmaksızın isteyebilmek her babayiğidin harcı değildir,zor ve güzel olandır derim ben.ellerinize sağlıkkkkkk
ben de… 🙂
zaman acele ettiğimden mi bilmiyorum ama çabuk geçiyor. tahmin ettiğimden daha fazla savrularak ilerliyor kendi içimde. uzun zaman katlı kalmış çamaşırlardaki o kat izi gibi ruhta iz bırakıyor yorgunluklar. bu yüzden istiyorki insan, onca yorgunluklara rağmen mutlu olsun tanıdığı ruhlar.ve kendinizde gördüklerinizi bana yakıştırmayın lütfen. temiz kalpleriniz için teşekkür ederim.
”ve kendinizde gördüklerinizi bana yakıştırmayın lütfen. temiz kalpleriniz için teşekkür ederim.”Ya yazında kendini bulanlara , senin yaptığına ne demeli Zorkedi..
bilmem, sen söyle pbk.
Eline sağlık..
teşekkür ederim.
hoşgeldin zorkedi.
bize en çok oyun oynayan, bizde en çok eksik olan şeydir zorkedi. ve mutlu olmanın en güvenilir yolu da, bir nedene bağlı olmayanıdır.
Kurgular bulanıklaşırken, gerçek hayat tüm yalınlığıyla bastırır, taşıyabilecekken bir de bakmışsın, yan çiziyorsun, hazır mısın?sevdim bu fikri, Zorkedi..
Mutlu olmak isteme bence, mutsuz olmak ta isteme, nötr ol..Hayat geliyor önümüze ne gerekiyorsa onu yapalım, ”mutluluk” insan tarafından adı konmuş bir kavram..Bilmediğini farzet, onla ya da onsuz olabilir miydin..
Ya hiç bişi gelmiyosa.
Neyse, geçiniz. Boş bıraktım yine.
Tek yarışmacı alırsanız olucaa bu. Bütçeyi arttırın bence.
Bilmediğim kelimelerle gelmeyin.
Hoşgeldin zorkedim…:))
:))
Yok öyle eski yazıların arkasına sığınmak, yenileri gelsin, görmeyeli neler değişmiş not alıcam..
Sen varken herşey güzel…:))
Tınıların en güzeli, derin dalışlarındır, derine inerken boğuluşların, çıkmak isterken yüzeye, eriyip gidişlerin..Esen bir rüzgar , savrulan bir yaprak, kıvrılan yılan, uçuşan martının kanadından kopmuş bir tüy, süzülerek toprağa inerken ateşe düşüşlerin olsun..Bunlara dans etmek diyebilir miyiz, hayat pistimiz olsun, hüzün ise bize uzak, gelişlerimiz için sebeplerimiz varsa, o her aşka inanışlarımız olsun, yalan da olsa..Gerçekten hoşgeldin Zorkedi..
Kırmızı elbiseli dansçı :)İçindekileri yazarak güzelleştir, açığa çıkar o zaman..Okumaktan keyif alacağımdan, eminim..
ooooo ii mişş hadi bakalım piste alim sizi :)) kandil ama sonraya bırakın dansınızı…
aradan 1,5 yıl geçmiş. Umarım film mutlu sonla bitmiştir.
Bekliyorum sizi bereketli soframa…
muhteşemsin guzucummmmm:))
@maltoferfol bende Antalya’dayım, masa harikaaa donatılmış.. gelirim diyecektim ama ben denizden çıkamıyorumm:((
pasta, börek herşey hazır… ohhhh!! mis gibi..
Bugün aklımdan geçiyordu zeytinyağlı dolma.. Bu fotoğraftan sonra yarın mutlaka yapmalıyım..siz gelin deniz kenarına
Bir dostlarımız eksik…denizzzi bırak serin yaylalara alim akoni:))
Bu sıcakta evde oturulmaz.. deniz kenarında buluşalım. biraz havalar serinlesin o zaman ben gelirim..
deniz kızımı var denizdee:)))tmm her zaman beklerim sıcak soğuk fark etmez…
yaylaları henüz öğrenemedim.. ama duydum yaylalar çok güzelmiş. Elmalı’dan bir arkadaş var bazı hafta sonları gidiyor Elmalı’ya belli olmaz belki gelirim:))
bir gün ayarlıyalım antalyadaki hafif üyeleri isteyenler denizde veya yaylada buluşalım
Olur bana uyar…ilk ben beklerim misafirim olarak…
ilk tanışma sizde olmasın..
Neden?
yayla biraz uzak, ulaşım zor olabilir:)) özel bir neden yok.. Ama bence deniz kenarı gece de, gündüzde çok güzel… İsteyen herkes gelebilir
:)) Haklısın …Gece denizi ve kumsalı çok seviyorum…
Heyy! Arkadaşlar bende burdayımmmm!
ben zaten denizdeyim, isteyen buyursun gelsin:))))
şaka bir yana gerçekten olabilir
ben hazırım
Düzenleyici kim yaaa?Bir tarih, saat, yer belirleyin hemen hemen çıbıııık.:)
En iyisi okey oynayalım
akoni uyudu sanırım :))
yok ben organizatör değilemmm.. ben bu sıralar yoğunum..kim düzenler bilemiyorum..
Burdan bele konusarak halledilecek iş değil ki ne. Madem herkes gönüllü postaneden iletişim adresleri verilir. Öyle organizasyon yapılır. Yoksa bu “harbi buluşalım be” geyiğini 13453263432563. defa izlemiş olurum 🙂
geleceksen olur
ama sız yıne yoktunuz.. inanılmaz güzel bir geceydi:)))
düzenliyelim de gör bakım nasıl oluyormuş
Ben kestirmeden söyleyim, 25 temmuz akşam üstü olsun derim. kabul edenler yazsın buraya,
saat ve yer belirtirsem olur mu? Konyaaltı plajları 13 desem
ben zaten eve gelmiyorum:)) denizde yatıp denizde kalkıyorumm.. @teacher beni listeye alabilirsiniz.. ama ben ayın 28 veya 29 da yokum..
13 pilaj no haaa 🙂
benim için uygundurr
Gelmek isteyen özelime de yazabilir, tlf verebilirim buluşmak için
hangi 13 nolu plaj
akoni 1teacher 2 hazırlar
İnal sanırım. İlk ışıklarda paralı araba parkı olanyer,
Avalianch, metoddefteri gelmeden olmaz:))
maltoferfol gelirr
evet biliyorum, o akşam yemeğe gitmiştiniz eşinizle
Avalianch da ist da yaa
yapma yaaa Antalya’da kim var ki…
yarın olsun bakalım ne çıkar herkes uyudu şimdi.
evet, haklısınız. iyi geceler @teacher
Avalianch , bulunduğu yer ist yazıyor bilmem :))
iyi geceler.
artık size inanmayacağım:(((
olur.. yine bir bahane bulun siz tv izleyin.. biz ateş başında dans edelim:))
@metoddefteri, alınmayın.. gelmemek için mutlaka özel bir nedeniniz vardır.
neysem iyi geceler…
Doğru o bilgi doğru.
geliyor mu gele miyor mu? 🙂
Gelemiyormuş örtmenim.
canı sağolsun Avalianch . 🙂
bir bu eksikti :))
25 Temmuz benim için uykun değil…Başka bir tarihte inş…
şehir?