Hizmetleri kadar gazeteciler ile yaşadığı polemikler ve mahkemelerde aylarca süren davaları ile sürekli gündemde olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı İ.Melih GÖKÇEK’ in başı bu sefer gerçekten çok ciddi bir dertte.Ankara da doğup büyümüş bir birey olarak o kaos dolu günleri tabii ki de unutmam mümkün değil. Hava kirliliğinden günlerce okulların tatil olduğu seksenli yıllar , ulaşım ağının kitlenme noktasına geldiği kavşakların ve caddelerin artık trafik yükünü kaldıramadığı doksanların başları ve nihayet tertemiz bir hava ve akıp giden trafiği ile ikibinli yılların Ankara’ dı.O kadar anlamam çünkü incelemedim bu şahsiyetin ayrıntılı bireysel yaşamı. İnceleyen gazeteci ağabeylerimizin vardır bir bildikleri demek lazım. Önce yiğidin hakkını verdik Ankara yı gerçekten havası ve trafiği bakımından yaşanabilir bir hale getirdi. Bunun bedeli ne oldu o ayrı bir tartışma konusudur.Ancak yıllardır bağıra bağıra gelen küresel ısınma ve bunun paralelinde yaşanacak sorunlarküçümsenebilecek olgular değildi. Takdir edilmelidir ki bu tarz çözümler için gerekli yatırımlar uzun süreli ve pahalı yatırımlardır. Bırakın yaşadığımız şu zor günleri bundan 20-30 yıl sonrasının bile tedbirlerinin çoktan alınmış olması gerekirdi.Ankara da yaşanan su sıkıntısı planlama ve koordinasyon konusunda ekibine ve kendisine son derece güvenen İ.Melih Gökçek ve ekibini en büyük handikabı olarak yaşanmaktadır. Her ne sebep ya da gerekçe ile olursa olsun bu sorun için gerekli öngörüler yetersiz kalmış çözüm gecikmiş ve ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalınmıştır. Üstelik söz konusu olan sorun bir Büyük Şehir Beldiyesi nin asli sorumluluklarındandır.Gökçek ve ekibi için istifa çağrıları kulaklarda derin yankılarla çınlamaya başladı. Artık sular akmadığı için sudan daha hızlı akıp giden zaman yerel seçim sandıklarını göz açıp kapayıncaya kadar seçmenin önüne koyacaktır.Acaba Ankara lı seçmen bugüne kadar ki hizmetlerini unutmayıp bir dönem daha Gökçek diyecek mi ?Yoksa akmayın sular Gökçek in oylarını alıp götürecek mi ?