Okullarda neler oluyor?Televizyonda gün be gün karşılaştıgımız okul ve şiddet kapsamındaki haberler türemekte. Bunun ana kaynagını bulup çözüme gitme yolunda ise bişeyler yapmak isteyen Milli Eğitim Bakanlığı, illerde Rehberlik Araştırma Merkezleri (RAM) adını verdigi oluşumları kurdu.Amaç RAM lara aracılıgı ile Türkiye geneline anketler dagıtıp okullarda merak edilenleri gençlerinden cevaplarından çözmekti. Ancak gelin görün ki Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı Osmangazi RAM dagıtılan anketler dışında bazı anketler daha dagıttı.Peki neydi bu fazladan anketlerde merak edilenler?– Kendinizi ne kadar dindar olarak görüyorsunuz?”
a) Hiçb) Pek Dindar Değilimc) Dindar Sayılırımd) Oldukça Dindar Sayılırıme) Çok Dindarım– Kendinizi ne derece Bursalı olarak görüyorsunuz?
– Bugüne kadar hiç evden kaçtınız mı?
– Kaçtınızsa kaç kez ve ne kadar süre sonra döndünüz?
Haberin kaynagı için buraya bakabilirsiniz.
yorumlar
Bu soruların sorulmasının yöntemi yanlış olabilir ama öğrencilerin dindarlık seviyesinin, Bursa’ya aidiyet duygularının, aileye bağlılıklarının araştırılmasında bence bir yanlışlık yok.
böylesi sorularin ne gayesi olabilir,kaldiki vatandaşinin ne kadar dindar olup olmadiğini rasyonel olarak tesbitine girişen bir başka hükümet yada bakanlik vermidir bu da tartişilir.ama bunun bu sorunun muhattaplari üzerindeki yaratacaği etkiyi düşünmeden geçmek te olmaz.ben o oğrencilerin yerinde olsa idim 6. sıkkı ekler sana ne lan diye yanıtlardim.
haha cok komikmis o soru:):):)diskiniz ne renk gibi bir soru olmus:):)
anlamiyorum ya ben bu sistemi anlamiyorummmmmmmmmmm.keske o kadar özenmemize degse ve batililar kadar medeni olabilsek bazi konularda. elalemin kiytirik memleketinde ne kadar rahat yasiyorlar insanlar. biz ise… kasa kasaonun bunun diniyle ugrasacagina neden kimse birseyler yapmayi denemiyor?ne alemi var simdi o cocuklara öyle bir soru yöneltmenin. ya o cocuk ataist ise.
anlamıyorum! ne var soruda.?allah korkusu bilmeyen, vicdan taşımaz.vicdan taşımayan, insana acımaz.
Okullar da yaşanan cinsel istismarlar, öğrencilerin okul harici yaşam tarzı ve sınıflara kadar giren uyuşturucu geri kaldı bu da haber oldu ya eyvallah…. Şim di ne oldu ? Her şeyi yadırgamak gerekli olanı yadırgamamak yani önceliğimize almıyorsak biz de bir sorun var demektir. Okullar da artan şiddet konusuna hiç girmiyorum. Gerisi tıraş….
RAMlerinin işi ya da şöyle söyleyeyim “misyonu” bu değildir. adı üstünde “rehberlik”. onlar öğrencilerin eğitim hayatlarındaki sorunlarla ilgilenen, kişilik çatışmalarını çözmeye çalışan, davranış kazandırma dediğimiz yönlendirme çalışmalarını yürüten kurumlardır, daha doğrusu olmalıdır! kimsenin diniyle ilgilenemezler. çünkü işlerinin bir parçası değildir bu. zaten kimse kimseye dinine ya da dinsizliğine göre eğitim veremez. eğitimde böyle bir çifte standart olmamalıdır. öğrencilerin davranış bozukluklarını dindarlıklarıyla bağdaştırmaya ve saman altından su yürütmeye çalışmaya karnı tok bu milletin artık. bu anketi yutturmak lazım hazırlayanlara.milli eğitimin misyonunu hatırlaması şart oldu artık.
strawberr yazdıklarının bir çoğuna katılıyorum. Kimsenin düşüncesi ve dinini tartışmak veya yadırgama buna fişleme de denebilir. Yanlış ama her zaman yanlışları görmek doğruları kaybettir. Çok daha büyük tehlikeler var bunlar için çözümler bulmalıyız. Bu sorular ile kafası karışan bir çocuk olacağını düşünmüyorum. Ama her gün televizyonlar da çıkan programlar sayesinde belki de kaç insanın düzeni bozuluyor. Eğitim de reformlar diyorlar orta da bir şey yok okul sayısı öğretmen sayısı almış başını sorunlar bir biri sıra halen sürüyor.
zulce dinini ailesi ögretir cocuga. rehberlik servisinin yapacagi bir is degil ki bu. ya da böyle bir soru yöneltmeleri rehberlik servisinin görevi degil.
Rehberlik hocalarını okul hayatım boyunca görmedim. Aslında en önemli branşlardan biri rehberlik maalesef bu şansı bulamadık. Kendileri gerçekten görevlerini yapsay dı. Bu ülke de her şey daha farklı olur du. Çocukluk dönemimizin cahilliği vurduğu zamanları bize yön verecek insanları çevremiz de bulamadık belki de yeteri kadar aramadık. Şu belirteyim rehberlik veren öğretmenleri gerçekten görevinin başında istiyorum. hadi eyvallah.
çok haklı bir sitem bu necronamber. ancak bunda en büyük suç bu zamana kadar bu konuya gerekli önemi vermeyen milli eğitim bakanlığında. rehber öğretmen atamaları hep az oldu ya da bazı yıllarda hiç atanmadılar sanırım. şimdilerde bu branş daha bir gündemde ve eskiye göre daha çok önemseniyor ama yine de yeterli değil. rehber öğretmenlerin bir kısmı da maalesef ne kadar önemli bir görevde olduklarının bilincinde değil. kendilerini öğrencilerin ağlama duvarı zannediyorlar. asıl yapmaları gerekeni atlıyorlar. bu arada, genelleme yapmaktan hoşlanmam, o yüzden bu sözlerimin görevini layıkıyla yapan rehber öğretmenleri kapsamadığını belirtmeliyim. her meslekte olduğu gibi bu işte de adam gibi yapan ve boşeveren iki ayrı grup var. ama iş o kadar önemli ve hassas bir iş ki, boşverenler büyük kayıplara, zararlara ve sorunlara sebep oluyorlar uzun vadede.dilerim yoluna girer eğitim konusu. hoş, çok da ümidim yok ya…
size önerebileceğim sadece bir tek sey var… bir şekilde bursa il milli eğitim müdürünün resmini bulun….ha eğer bir de konuşmasını bulabiliyorsanız çok daha kolay olur işiniz…sonuç :ite köpeğemi kalmış benim kızımın oğlumun dindarlığını ankatler ile sorgulamak?
rehberlik mi? çocuklara bu soruları soran salaklara kim rehberlik edecek?
hepsini üstüste koyup dağa kaldırıcam, mahşer gününe kadar da bırakmıycam…
Sorunun sorulması amaca yönelik değildir ( Şiddetin araştırılması ile dindarlığın yakınlığı nedir?-Dindar olan suç işlemez mi?-Yahut sırf dindar olduğundan suça meyilli yüzlerce şiddet uygulayıcısı hayal midir? ). Herhangi bir mantığa hizmet etmemektedir. Ancak bana daha manasız gelen bir şey var ki o da Eğitim-İş’ten gelen açıklamadır. 3. sınıfa değil 12. sınıfa bile bu soruyu sormak sakıncalı imiş. Nedir efendim sakıncası? Koca bir meslek örgütü temsil ediyorsun yok mu güzel bir eleştri nedenin yahut yapıcı bir eleştirin? Yoksa tipik laf ola beri gele mantığı ile mi hareket etmektesin?
rehberlikte amaç öğrenciyi tanımak değil mi?bize mi yanlış eğitim verdi bu eğitimciler?ha! şunu anlarım; verileri çeşitli dini veya gayri dini çıkarları için , ya da fişleme maksatlı kullanacaklarsa, bu olay sonuç olarak yanlış olur.
zulce, bireyi tanımak onun ilgi alanlarını, yeteneklerini, aile yapısını ve bununla beraber gelişen karakterini tanımaktır. din ve dil öğrenciyi tanımakla alakalı konular değildir.bence…
neyse…haklı olabilirsiniz.ama şu bir gerçek;iyi niyetle yapılan herşey insanın faydasınadır, mefhum-u muhalifi; kötü niyetle yapılan ama iyi gibi görünen şeyler de insanın zararınadır.allah öğrencileri kötü niyetli insanlardan korusun!
ehh ,birde kaşe bassalar çocuklara kim olduğunu ne olduğunu herkes bilir
Bu anket hiçbir fişleme niyeti bulunmadan veyahut hiçbir art niyet gözetmeden yapıldığı takdirde aslında konudan çokda uzak sayılmaz olay şiddetin önlenmesidir ve öğrenci dindar ise (dinin şiddeti tasvip etmediğini düşünürsek) ona din yoluyla ulaşmak haliyle daha kolay olacaktır. Tabiki mevcut iktidar vasıtasıyla gerçekleştirilen benzer olayları kıstas aldığımızda bu yapılanın art niyet gözetmediğini düşünmek neredeyse imkansız gibi.